Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sayın Kamuran Yüksek tutuklanmasına ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı.

DBP Eş Genel Başkanı Sayın Kamuran Yüksek’in tutuklanmasını siyasi amaçlı bir sindirme politikası olarak savunan HDP, açıklamasında “AKP-Saray iktidarının Kürt siyasi hareketine yönelik tasfiye operasyonunda yeni bir döneme girilmiştir” denildi.

Açıklamada, “Türkiye’nin demokratikleşmesi, barışın egemen olması için hukuksuzluklara ve saldırılara karşı mücadele sürdürülecek” denildi.

HDP MYK’nın yazılı olarak yayımladığı “Kamuran Yüksek’in tutuklanması bizleri yıldıramaz” başlıklı açıklamasının tamamı şöyle:
 
“Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Sayın Kamuran Yüksek tutuklandı. Yüksek’in hukuksuz bir gözaltı sürecinden sonra, parti ve halk toplantılarında yaptığı konuşmalardan, yani fikirlerini ve düşüncelerini ifade etmesinden dolayı gayri ciddi gerekçelerle tutuklanması tamamen siyasi amaçlı bir sindirme politikasıdır.
 
“Seçimle DBP’ye kaybettiği belediyeleri kayyum atayarak ele geçirmek isteyen iktidar, bir taraftan Belediye Eşbaşkanlarını ve belediye meclis üyelerini tutuklatıyor. Diğer taraftan ise DBP Parti Meclisi üyelerine ve şimdi de Eş Genel Başkanı’na yöneliyor. Bölgede 102 belediyenin yönetimini elinde bulunduran, yüzlerce belediye meclis ve il genel meclis üyesine sahip bileşenimiz DBP’nin Eş Genel Başkanı’na yönelik bu hukuksuz tutum kabul edilemez. Bu adımla birlikte AKP-Saray iktidarının Kürt siyasi hareketine yönelik tasfiye operasyonunda yeni bir döneme girilmiştir.
 
“Siyasi iktidarın kendisine güçlü bir şekilde muhalefet eden partilere tahammülü yoktur. Fikirlerle ve politikalarla başa çıkamayan iktidar, çaresizliğinden tutuklamalara başvuruyor. Bugün Kürt coğrafyasında hukuk ve insan hakları, her türlü demokratik yaklaşım tamamen ortadan kaldırılmıştır. Aylardır ilçelerdeki abluka ve sokağa çıkma yasaklarıyla, sivil katliamlarla insanlık suçları işleniyor. İşte bu gerçekliği Türkiye ve uluslararası kamuoyuna anlatan ve bu duruma karşı mücadele edenler de iktidarın saldırılarına maruz kalıyor.
 
“Savaş iktidarının bu saldırıları ilk değil ve biliyoruz ki, son da olmayacaktır. Ancak bir kez daha vurgulayalım ki, zulüm ve baskıyla hiçbir iktidar abat olmamıştır. Savaş iktidarına karşı muhalefet eden tüm yapıları siyaset alanından silme çabaları sonuçsuz kalacaktır. Böyle süreçleri iyi bilen siyasi hareketler, mücadelelerini çok daha güçlü bir biçimde devam ettireceklerdir.
 
“Türkiye’nin demokratikleşmesi, barışın egemen olması için hukuksuzluklara ve saldırılara karşı mücadele sürdürülecek; özgürlüğün ve demokrasinin bu topraklarda egemen olması için hangi bedeller ödenecekse, ödenecek. Baskı, imha ve tutuklamalarla demokratik siyaset yapanları yıldırmak isteyenlere de boyun eğilmeyecek.”

(Demokrat Haber)