HDP ve CHP İzmir milletvekilleri, 15 Ağustos'ta Gündoğdu Meydanı'nda başlatılacak ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne katılım çağrısında bulundu.

CHP'li vekillerin ‘Adalet Yürüyüşü’ kadar ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin de demokrasi için çok önemli bir imkan olduğunu gözden kaçırmayacaklarının savunan Kürkçü, “Demokrasi için nöbetle dayanışmada olacaklar. Öyle olmaları gerekir. Tersi ‘Adalet Yürüyüşü'nün ne için yapılmış olduğuna ilişkin pek çok soru işareti doğurur. CHP’li vekillerin buna fırsat vermeyeceklerinden eminim” ifadelerini kullandı.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, ‘Adalet Yürüyüşü'nde farklı siyasi düşünce ve gelenekten gelen insanların ortak talep için yürüdüğünü ifade ederek, "Referandumda da yine toplumun farklı siyasal çizgideki, farklı etnik ve inançsal kimliklerindeki bireyleri, ortak değerler için insan hakları, demokrasi, adalet, temel hak ve hürriyetler etrafında birleşebildi. Bu bakımdan HDP'nin toplumun tüm kesimlerini kapsayacak ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni tüm bu süreçten ayrı değerlendirmiyorum” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), “Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım” sloganıyla başlatmış olduğu ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin son durağı İzmir olacak.

'SİVİL İTAATSİZLİK DALGASININ İLK DAMLASI OLACAK'

Kürkçü, “İzmir'in demokratik güçlerinin nöbeti bir an olsun bırakmamaları, bundan bir mücadele sürecinin örülmesi için istifade etmeleri gerekir. Diyarbakır, İstanbul ve Van’daki gözlemlerimi şöyle özetleyebilirim; HDP’den yana olup olmamanın ötesinde diktatörlüğe karşı olup olmama bu etkinlikle dayanışmanın en önemli ölçüsü. Siyaseten HDP’nin yanında yer almamış pek çok güç ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti ile dayanışmak için büyük bir arzu gösteriyor” dedi.

‘Vicdan ve Adalet Nöbeti, CHP’nin Adalet yürüyüşünün kaldığı yerden hareketi ileri taşıyor.’ İfadelerini kullanan Kürkçü, “Sadece soyut olarak adalet talebini değil, somut adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını hedef alan bir kampanya ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde yaygın, yoğun katılımlı bir sivil itaatsizlik dalgasının ilk damlasının bu nöbetler olacağını düşünüyorum. O yüzden İzmir nöbetini gerçekleştirmekte hem kararlı hem heyecanlıyız" dedi.

'CHP’Lİ VEKİLLER DAYANIŞMA GÖSTERMELİ'

CHP İzmir milletvekillerinin de her şeyden önce tutuklu bulunan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun özgürlüğü için nöbette yer alması gerektiğini dile getiren Kürkçü, “CHP’li diğer vekiller rejimin kendilerini de cezaevine koyma ihtimalini ortadan kaldırmak için de dayanışma göstermeli" dedi.

CHP'li vekillerin Adalet Yürüyüşü kadar ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti'nin de demokrasi için çok önemli bir imkan olduğunu gözden kaçırmayacaklarının savunan Kürkçü, “Demokrasi için nöbetle dayanışmada olacaklar. Öyle olmaları gerekir. Tersi ‘Adalet Yürüyüşü'nün ne için yapılmış olduğuna ilişkin pek çok soru işareti doğurur. CHP’li vekillerin buna fırsat vermeyeceklerinden eminim” ifadelerini kullandı.

‘DEMOKRASİ HERKESE LAZIM’

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, kentteki sol ve sosyalist partilerden şimdiden büyük bir ilgi olduğunu ifade ederek, “Bu süreçte vicdanlara sesleniyoruz. CHP’lisi, sosyalisti, Kürdi, Alevisi diye bir şey yok. Toplumun en temel sorunları hak, hukuk, adalet ve demokrasi meselesidir. Demokrasi herkese lazım olur” dedi.

'DİRENİŞİMİZİ GÜNDOĞDU'DA TAÇLANDIRACAĞIZ'

Hazırlıkların son aşamaya geldiğini dile getiren Doğan, Gündoğdu Meydanı'nın demokratik kamuoyunun ve İzmir’in toplumsal pratiği için büyük bir önemi olduğunu söyledi.

Doğan, “Direnişimizi Gündoğdu'da taçlandıracağız. Bizim umut bağladığımız halkımızdır. Biz onlarla dayanışma içerisinde olabiliriz. CHP her şeye rağmen kendisi ile hesaplaşamamaktadır. İdeolojinin etkisinden kurtulamamaktadır. Ama umut verici şeyler de var. CHP’nin, Türkiye demokrasi güçleri ve muhalefeti içerisinde yer almasını tabi isteriz. Bu duruşumuzun desteklenmesi gerekiyor. Çünkü bizim talebimiz Türkiye hakları için” ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ MURAT BAKAN: NÖBET DESTEKLENMELİ

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, ‘Adalet Yürüyüşü'nde farklı siyasi düşünce ve gelenekten gelen insanların ortak talep için yürüdüğünü ifade ederek, "Referandumda da yine toplumun farklı siyasal çizgideki, farklı etnik ve inançsal kimliklerindeki bireyleri, ortak değerler için insan hakları, demokrasi, adalet, temel hak ve hürriyetler etrafında birleşebildi. Bu bakımdan HDP'nin toplumun tüm kesimlerini kapsayacak ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni tüm bu süreçten ayrı değerlendirmiyorum” dedi.

Nöbete destek ziyaretinde bulunacağını söyleyen Bakan, "Herkes için Adalet" talebinde bulunduklarını ve adalet talebinde bulunan demokratik her tür eyleme destek olunması gerektiğini söyledi.

'ADALET TALEBİ BİRLİKTE YÜKSETİLMELİ'

Türkiye'de adalet ve barış içinde bir arada yaşamanın, demokratik siyaset ve barışçıl eylemleri desteklemekle mümkün olabileceğine inandığını kaydeden Bakan, şöyle devam etti:

 “Siyasi düşüncelerimiz, yaşam biçimlerimiz, değerlerimiz farklı da olsa adalet ve barış için Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde olacağım. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her vatandaşı Türkiye'de yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve insan hak ve hürriyetleri çerçevesinde 'adalet' talebini yükseltmeli. Bu talep toplumun her kesimi tarafından yükseltilmesi gereken bir taleptir. Adalet ihtiyacı ve talebi yalnızca CHP ve HDP'nin değil, tüm toplumun ihtiyacıdır. Sadece CHP ve HDP değil; 'adalet' talebini dillendiren, 'adalet' için bir adım atan hangi parti olursa olsun 'adalet' talebini birlikte yükseltmeli.”

'ADALET İÇİN BİR ARADA OLUNMALI'

CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel ise, yapılan kamuoyu araştırmalarında sorulan "Türkiye’de adaletin olduğuna inanıyor musunuz?" sorusuna yüzde 85 oranında olumsuz yanıt verildiğini söyledi.

Bu anlamda adalet için mücadele edenlere olumlu baktığını kaydeden Sertel, "Çünkü Türkiye’de adaleti siyaset belirlememeli. Adalet bağımsız olmalı, hukuk, yargı bağımsız olmalı. Kanun kitaplarında yazan kuralları uygulayan kanun adamları olmalı” dedi.

HDP’nin ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne destek sunulması gerektiğini savunan Sertel, “Siyasi parti bazında olayı değerlendirmemek gerekir. Adalet herkes için gereklidir. Siyasi parti adı altında değil ama Türkiye’de adalete ihtiyaç duyan her siyasi görüşten insanın bir arada olması mutlak gereklidir” dedi.

(Kaynak: Dihaber)