Halkların Demokratik Partisi (HDP) "taşımalı oy" sistemine, yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi. İlgili kararın yasal bir dayanağının olmadığının belirtildiği açıklamada, "Cizre halkı demokratik hakkını kullanmaktan asla geri adım atmayacaktır. Seçim sandıklarını Cizre’den alıp Saray’ın bahçesine bile kursanız, Cizre halkı 1 Kasım’da Saray'ınıza gelir ve oyunu kullanır," denildi.

"AKP, SANDIK TAŞIMA OYUNUYLA AMACINA ULAŞMAK İSTİYOR"

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve  Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş imzalı açıklamada, AKP'nin 7 Haziran seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkamadığı hatırlatılarak, bunun önündeki engelin HDP olduğu vurgulandı ve "AKP, demokratik olmayan, baskıcı ve halkların iradesini engellemeye yönelik politik ve idari uygulamalarına ek olarak, şimdi de sandık taşıma oyunuyla amacına ulaşmaya çalışıyor," denildi.

Açıklamada, "taşımalı oy"un uygulanması ön görülen Cizre İlçe Seçim Kurulu'nun kararı "skandal" olarak nitelendirilirken, kurul kararında, "İlçe Seçim Kurulu Başkanlığımızca yapılan inceleme ve gözlemlerde, önceki seçimlerde yaşanan aksaklıklardan edinilen tecrübeler nazara alınarak, Nur, Cudi ve Sur mahallelerinde kazılan hendek ve barikatların halen bulunduğu, seçim sandıklarının o mahalleye konulması seçim güvenliği nedeniyle sakıncalı ve tehlikeli olacağı, güvenlik güçlerini ve sandık personeline karşı bombalı eylem yapılma ihtimali, seçimde görevlendirilecek personel bulunmama ihtimali göz önünde bulundurulup, seçimin düzenli geçebilmesi, seçim sonuçlarının sağlıklı şekilde başkanlığımıza intikal ettirilmesi için Cizre ilçesinde sandık kurulum yerlerinin yeniden belirlenmesine ihtiyaç duyulmuş olup, başkanlığımızın 08/08/2015 tarihli yazılarında belirtilen hususlar gereğince sandıkların belirtildiği şekilde kurulmasına karar vermek gerekmiştir," gerekçesi ile sandıkların belli merkezlere toplamaya karar verildiği belirtildi.

Beştaş'ın açıklamasında karara ilişkin olarak özetle şunlar dile getirildi:

"KURULUN İŞLEDİĞİ SUÇTUR"

"Öncelikle, kurulun suç işlediği açıktır. Bu karar 1 Kasım’da yeni hilelerin devreye gireceğinin açık göstergesidir. Cizre söz konusu karar bakımından özellikle seçilmiş bir yerdir. Bu kararla Kürt halkının sinir uçlarıyla oynayıp, yeni provokasyonlar yaratılarak halk sandıktan uzak tutulmaya çalışılıyor.

"Bu kararı aldırtan sistem için asıl tehlike hendekler değil, Cizre halkının iradesini 7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım’da da yüzde 90’larla sandığa taşıyacak olmasıdır. Bu kararı aldırtanlar için asıl tehlike Cizre sokakları değil, Cizre halkına karşı işlenen insanlık suçlarının 1 Kasım’da alacağı siyasi cevaptır.

"AKP VE ERDOĞAN PARTİMİZİN BAŞARILI OLMASINI İSTEMİYOR"

"AKP iktidarı ve Erdoğan, 7 Haziran’da olduğu gibi, 1 Kasım’da da halklarımızın temsilcisi ve gerçek toplumsal muhalefetin yürütücüsü olan partimizin seçimde başarılı olmasını istemiyor. Genel Merkezimizde milletvekili başvuru evraklarının olduğu kata saldırılması ve onların yakılmaya çalışılması ile bu mesaj açıkça verilmişti. Durduğu mevziden geri adım atmayan partimizi, şimdi açıkça beyan ettikleri gibi, seçim barajının altında bırakmak için, yoksul ve direnişçi Türkiye halklarının gururu olan Cizre üzerinden seçim oyunlarını ve hilelerini devreye sokmaya çalışıyorlar.

"AMAÇ PARTİMİZİ BARAJ ALTINDA BIRAKMAK"

"Yine Bitlis Valiliğinin girişimleri ve kararı bu uygulamanın tüm Kürt il ve ilçelerine yayılacağının ve partimizi baraj altında bırakacak bir sonuca ulaşmak için çaba gösterildiğinin açık göstergesidir.

"KARARIN YASAL BİR DAYANAĞI YOK"

"Cizre’de Seçim Kurulu’na aldırılmış olan kararın yasal bir dayanağı yoktur. Mevcut seçim mevzuatına göre, seçmen kütükleri askıdan indirildikten, yani seçmen listeleri kesinleştikten sonra, seçmenin oy kullanacağı sandığın yerini değiştirmek hiçbir şekilde mümkün değildir.

"Yüksek Seçim Kurulu’nca ilan edilen yerlerde sandık kurulunun oluşturulmaması veya  sandığın kurulmaması halinde, seçimin iptal edileceği açıktır. Bunu en iyi, bu kararı aldırtan Cumhurbaşkanı ve AKP bilir. Cumhurbaşkanı’nı vekil yaptıran 2002 seçimlerini hatırlayalım. Siirt'in Pervari ilçesine bağlı Doğanköy'de sandık kurulları oluşturulmamış, bir sandık kırılmış, üç sandıkta kayıtlı 706 seçmen, seçimleri boykot etmiş ve oy kullanmamıştı. İşte AKP, bu durumu gerekçe göstererek seçimlerin iptalini istemiş ve iptal edilen seçimler sonucunda Siirt'te seçilmiş vekiller düşürülerek, Recep Tayyip Erdoğan milletvekili seçilmişti.

"2015 yılında aldırılan kararın hukuka aykırı olduğu AKP’nin kendi pratiği ile sabittir. Kendini demokratik olarak adlandıran ve seçimlerle bunu ortaya koyan bir sistemde, seçmenlerin ve sandıkların güvenliği sağlanamıyorsa, bunun maliyeti seçmene ve halka çıkarılamaz. Konu ile ilgili yasal mevzuat geçersizlik ve seçimin iptalini öngörmesine rağmen, hukuku tartışmanın bugün için olanaksız olduğunu belirtmekte fayda vardır.

"SANDIKLARI SARAY'IN BAHÇESİNE DE KURSANIZ CİZRE HALKI OYUNU KULLANIR"

AKP ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenilen açıklamada,  "Cizre halkı demokratik hakkını kullanmaktan asla geri adım atmayacaktır. Seçim sandıklarını Cizre’den alıp Saray’ın bahçesine bile kursanız, Cizre halkı 1 Kasım’da Saray'ınıza gelir ve oyunu kullanır," denildi ve şöyle devam edildi:

"AKP kendine gelmeli, düşmanlığın ve hukuksuzluğun da bir sınırı olduğunu bilmelidir. AKP iktidarının bu saldırılarına karşı başta demokratik toplumsal muhalefet olmak üzere, Türkiye halkları, uluslararası demokratik kurumlar ve seçim izleme örgütleri duyarlı olmak zorundadır. AKP’nin batırmaya çalıştığı gemide sadece HDP ve Cizre halkı değil, bütün Türkiye vardır."

(Demokrat Haber)