Türkiye'de siyasi partiler arasında en farklı ve rengarenk bir kadın vekil listesine sahip olan HDP yüzde 40 kadın temsiliyeti ile bir kez daha kadın partisi olduğunu gösterdi.

HDP ile birlikte feminist hareketten, başörtülü kadınlara, sosyalist kadınlardan, etnik azınlık üyesi kadınlara kadar meclise taşındı. Türkiye'nin ilk Azeri ve Êzidî kadın milletvekilleri HDP ile birlikte meclise girdi. HDP'nin faklı ve renkli 32 kadın milletvekili renkleri ve inançları yeni dönem parlamento sistemine etki edebilecek düzeyde seçilerek milletvekili olmaya hak kazandı.

İDAMLA YARGILANDI

Türkiye'nin yıllarca yasakladığı başörtüsü mücadelesinin simge ve sembol isimlerinden Hüda Kaya, İstanbul'dan HDP milletvekili olarak seçildi. Kaya, 28 Şubat döneminde yazdığı yazı nedeniyle kendisi ve kızları hakkında açılan dava ve idamla yargılanması ile tanınan mücadeleci kadınlardan biri. 1980 öncesinde fikren ve fiilen sıkı bir ülkücü olarak kendisini tanımlayan Kaya, 18 yaşında Kur'an ile tanıştığını ifade ediyor.

Malatya'da İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin başörütü yasağı nedeniyle eylemlerde ön saflarda yerini alan Kaya, yazdığı "Ulusal Bir Heyecan Gecesi ve Başörtüsü" başlıklı yazısına açılan dava yüzünden işinden evine dönerken sokakta gözaltına alınıp tutuklandı. Hapis günleri bittikten hemen sonra aktivizm günlerine geri dönen Kaya, başörütüsü yasağına karşı durmaksızın eylemlere katılarak mücadelesinden vazgeçmedi. Bu eylemlerden birinde, Malatya İHL son sınıf öğrencileri olan üç kızı da bulundu. 1999'da 16, 17 ve 18 yaşlarındaki kızları, terörle mücadele ekipleri tarafından okulları basılarak gözaltına alındı ve Hüda Kaya 146. maddeden üç kızıyla birlikte idam istemiyle yargılandı.

Daha sonra Mazlum-Der'in ilk üyelerinden biri olan Kaya, başörtüsü için verdiği mücadelenin daha geniş bir hak ve özgürlük mücadelesinin parçası olduğunu tanımladı. Kaya, pek çok kadın platformunu kurdu ve aktif olarak çalıştı. Uluslararası Müslüman Kadınlar Birliği üyesi olan Kaya, aynı zamanda Uluslararası Müslüman Kadınlar Birliği'nin Türkiye delegeliğini yaptı. Mücadelesiyle dindar camia içerisinde tanınan ve saygın bir yer edinen Kaya, başörtüsü için verdiği mücadeleyi daha sonra alternatif bir yaşam arayışı ile sürdürdü. Demokratik İslam Kongresi çalışmalarında yer edinen ve daha önce HDP'nin yönetim kademelerinde yer edinen Kaya, tevazusu ve empati duygusu ile tanınıyor.

EZİDİ BİR KADIN...


HDP'nin kadın vekillerinden biri olan Feleknaz Uca da, kendi topraklarında yaşam sansı bulamadığı için ailesiyle birlikte Avrupa'ya göçmüş Êzidî bir aileden geliyor. 17 Eylül 1976'da Almanya'nın Celle kentinde Batmanlı Êzidî Kürt bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen ve yedi kardeşi bulunan Uca, ilk ve ortaokuldan sonra meslek lisesine gitti ve çocuk bakımı konusunda ihtisas yaparak "tıp asistanı" oldu. 1999'da henüz 22 yaşındayken Demokratik Sosyalizm Partisi'nden Avrupa Parlamentosu'na seçilen Uca, 2004'e kadar Parlamento'nun Kültür, Eğitim, Medya ve Fırsat Eşitliği Komitesi'nde çalıştı. 2009'a dek AP milletvekili olan Uca, Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu üyeliği de yaptı. Uca, 2014'ün sonlarında, Kobanê'de IŞİD'in katliamının durdurulması için BM'nin Cenevre'deki merkezinin önünde açlık grevi yapanların arasındaydı.

Uca, aynı zamanda Avrupa Parlamenterliği yaptığı dönemlerde, kadın hakları ve şansta eşitlik komisyonu, gelişme ve müşterek çalışma komisyonunun üyesi ve koordinatörü, Türkiye delegasyonu, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına karşı ortak grubun başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Uca, 2012 yılında cezaevlerinde 10 Kürt tutsağın başlattığı açlık grevindeki eylemcilere yurtdışından B1 vitaminlerini getirmek isterken, sınır dışı edilmişti. 2005'e kadar dünyadaki tek Êzidî milletvekili olan Feleknaz Uca, 7 Haziran'da HDP'nin yerle bir ettiği barajın aşılması ile Meclis'e girerek, TBMM'de de bir ilke imza attı.

KADINLARIN BİRLİKTELİĞİ İÇİN ÇALIŞACAK

Iğdır Milletvekili olan Azeri Kıznaz Türkeli da, kimliği ile dikkat çeken adaylardan biri. HDP'deki farklı etnik yapı temsilcilerinden olarak dikkat çeken Türkeli, seçildiği zaman farklılıkların temsilcisi olacağı sözünü vererek özellikle Azeri, Kürt ve tüm kadınlar için çalışmalar yapacağı açıklamıştı. Farklı inanç, kimlik ve kültürlerin bir arada yaşadığı Serhat kentlerinden biri olan Iğdır'da kadınları Meclis'te temsil eden Azeri vekil Türkeli, şimdiden mücadeleye hazır. 1962 yılında Iğdır'ın Melekli Beldesi'nde doğan Kıznaz, 16 yaşına kadar Iğdır'da yaşadı.

Yaşadığı coğrafya nedeniyle Kürt ve Azeri Kültürünü iç içe yaşayan Türkeli, seçildikten sonra da, "Yaşasın hakların kardeşliği, bundan sonra halkların kardeşliği konuşacak, renklerin birlikteliği konuşacak. Azeri, Kürt hep birlikte Iğdır'a sahip çıkıp sorunlarımızı birlikte çözeceğiz" açıklamasını yaptı.

FEMİNİST MÜCADELE MECLİSE TAŞINDI

Türkiye feminist kadın hareketinin öncü isimlerinden biri olan Avukat Filiz Kerestecioğlu da, İstanbul HDP Milletvekili oldu. 1961'de Gölcük'te doğan Kerestecioğlu, 1984'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1987'den beri avukat olarak çalışan Kerestecioğlu, uzun yıllardır feminist mücadele içinde yer aldı. Feministlerin sesi olmayı hedefleyen Kerestecioğlu, feminist mücadeleye mecliste devam edecek. Kerestecioğlu, Çankırı'da bir hakimin, kocasından şiddet gördüğü için boşanmak isteyen bir kadının talebini, "Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin" atasözüne dayanarak reddetmesi üzerine düzenlenen Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü'nün tertip komitesi başkanlığını yapmıştı.

12 Eylül döneminin ve Türkiye'de feminizmin ilk "kitlesel" eylemi sayılabilecek bu yürüyüşün ardından gelen tacizci erkeklere karşı "Mor İğne", "Geceler de sokaklar da bizim", "Bedenimiz bizimdir" gibi pek çok kadın hakları kampanyasının içinde yer aldı. Kerestecioğlu, aynı zamanda, 2008 yılında yayınlanan ve her eylemde hep bir ağızda söylenen Güldünya Şarkıları albümünde de ünlü kadın sanatçılar tarafından seslendirilen Kadınlar Vardır şarkısının söz yazarı ve bestecisi. Bugün Şirin-Ahmet Tekeli Kadın Hukukçuları Destekleme Vakfı'nın kurucuları arasında yer alan Kerestecioğlu, Osmanlı'dan bugüne verilen mücadeleyi anlatan "Kadınlar Vardır" belgeseline de imza attı.

Kerestecioğlu, politik bakışını sadece kadın haklarıyla çerçevelemiyor. Kendini bazen şiddete uğrayan kadın, bazen Kürt, bazen Ermeni, bazen LGBTİ, bazen de yok yere kesilen bir ağaç ya da öldürülen bir katır olarak ettiğini belirten Kerestecioğlu, ağırlık olarak kadına yönelik şiddet ve aile hukukunda mücadelesini "kadınlar için" değil "kadınlarla birlikte" olarak tanımlıyor. Kerestecioğlu, Kerestecioğlu, verdiği kadın mücadelesi ile aynı zamanda feminist kadın hareketinin önde gelen isimleri arasında yer alıyor. Kerestecioğlu ile birlikte HDP'nin Ankara'dan aday gösterdiği Gülsen Ülker seçilmiş olsaydı feminist harekettin temsilcilerinden en az iki kadın mecliste yer almış olacaktı. (DİHA)