HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Meclis'te devam eden Anayasa değişiklik teklifi görüşmelerinde konuştu.

Sancar, "Dyelim ki buradan geçti; meydana ineceğiz referandum için. Siz, en ciddi rakibinizin, "hayır" kampanyasının en etkili aktörünün elini kolunu bağlayarak bir "evet" kampanyası yürütmeyi içinize sindirebiliyor musunuz?" diye sordu.

HDP'li Mithat Sancar, Anayasa değişikliğinin kabulü ve sistemin yerleşmesi halinde  sonucun "intikamcılık ve rövanşizm" olacağını ifade etti

Sancar'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"AKP temsilcileri ve Hükümet adına konuşan bakanlar bu teklifi savunurken birkaç gerekçe ileri sürüyorlar. İleri sürdükleri gerekçelerden ilki "Başkanlık" ya da "Cumhurbaşkanlığı sistemi" adı verdikleri bu yeni sistemin Türkiye'ye istikrar getireceği iddiasıdır. Oysa istikrar açısından baktığımızda asıl büyük sorunun AKP'nin güçlendiği dönemlerde yaşandığını görürüz. AKP güçlendikçe ülkeye ne demokrasi açısından istikrar geliyor ne ekonomik açıdan istikrar geliyor ne de toplumsal barışı sağlayacak bir uzlaşma ortamı ortaya çıkıyor.

BÜTÜN YETKİ CUMHURBAŞKANINDA TOPLANIYOR

AKP sözcülerinin ileri sürdüğü ikinci gerekçe hukuk devletini güçlendirmek istediği şeklindedir. Hukuk devletinin iki temel kuralı var birbirine bağlı, biri kuvvetler ayrılığıdır diğeri de buna bağlı olarak yargı bağımsızlığıdır. Peki bu teklifte kuvvetler ayrılığı var mı? Hayır. Kesinlikle yok. Bütün yetki nihai olarak Cumhurbaşkanında toplanıyor. Bu sistemde bir fren ve denetleme organı olması gereken yargı yine Cumhurbaşkanının denetimi altına sokuluyor, doğrudan veya dolaylı olarak.

Yargı bağımsızlığı kaldırılıyor. Üçüncü gerekçe içinse: "Bu teklifle biz demokrasiyi güçlendiriyoruz diyorlar." Demokrasiden anladıkları görülüyor ki sadece seçimlerdir. Seçimlere dayalı bir sistem, cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi demokrasiyi güçlendirmek olarak sunuluyor.

Seçim, demokrasinin vazgeçilmez şartıdır, varlık sebebidir; doğru fakat tek şartı değildir. Ayrıca, seçimin var olması tek başına bir sistemi demokrasi olarak nitelemeye yetmez.

EN CİDDİ RAKİBİNİZİN ELİ KOLU BAĞLI

Diyelim ki buradan geçti; meydana ineceğiz referandum için. Siz, en ciddi rakibinizin, "hayır" kampanyasının en etkili aktörünün elini kolunu bağlayarak bir "evet" kampanyası yürütmeyi içinize sindirebiliyor musunuz?

Buna "demokrasi" diyebiliyor musunuz? Diyebiliyorsanız size söyleyecek bir söz bulamıyorum. Bu kadar çok yetki verdiğiniz bir Cumhurbaşkanı neredeyse hukukun tamamen denetimi dışında faaliyet gösterme imkânına sahiptir. Anayasa Komisyonu görüşmeleri sırasında söyledim. Bu kadar çok hukuksuzluk yaşanıyor bu ülkede, her gün yeni hukuksuzluklar yaşanıyor. Yarın öbür gün başkanlık seçimini AKP kaybederse, rakibi olan siyasi güç kazanırsa, gelip aynı yöntemleri AKP'lilere uygularsa itirazınız olacak mı?

Eğer bu sistem yerleşirse sonu intikamcılıktır, rövanşizmdir. Bugün herkesi terörist ilan ediyorsunuz. Seçimi alan siyasi güç çıktı, dedi ki: "AKP terörist bir örgüttü zamanında. Oraya mensup olanlar, iltisak edenler, yardım edenler, çalışanlar teröristti." O zaman biz sizi savunacağız, o haksızlıklara karşı çıkacağız ama sizin karşı çıkma hakkınız olmayacak.