HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, vergideki artışa tepki gösterdi. Güvenlikçi politikada inanılmaz bir artışın olduğunu savunan Paylan,"Vergiler hayra değil, S-400 füzelerine harcanıyor" dedi.  

HDP'li vekil Garo Paylan, bugün başlayan bütçe görüşmelerine ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Paylan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

Bütçeler bir ülkenin vicdanıdır. Bütçelerde gelirin nasıl sağlandığı, devletin parayı nasıl topladığı ve nerelere harcadığı o devletin vicdanlı bir devlet mi olduğunu adaletli bir devlet mi olduğunu belirler. Maalesef 2018 yılı bütçemiz vicdansız ve adaletsiz bir bütçedir. Gelire göre, servete göre vergi alınmadığı zaman zengin daha da zenginleşiyor, yoksul daha da yoksullaşıyor. Hatta yoksulluğu yetmiyor üzerine bir de borçlanıyor. 

AKP döneminde nüfusun yüzde 1’i servetin yüzde 60’ına sahip oldu. Bu rakam 2002 yılında yüzde 38’di. Servet, AKP’nin zenginleştirdiği dar bir kesimde toplanıyor, geride kalanlara da maalesef borç düşüyor.

VERGİLER HAYRA DEĞİL, S-400 FÜZLERİNE HARCANIYOR 

En çok artan kalemler güvenlikçi politika harcamaları. Güvenlikçi politikalarda inanılmaz bir artış var. Milyonlarca insanın vergisini artırıyorlar, MTV’yi artırıyorlar, diğer vergi kalemlerini artırıyorlar, buradan elde edilecek gelirleri hayra harcamıyorlar.

S-400 füzelerine gidecek paralar. Oysa güvenlikçi politikalar yerine barışçıl politikalar hem ülkemizde hem komşularla yürütülebilseydi, demokratik yoldan çözümler üretilebilseydi ne bu silahlara ihtiyaç olacaktı ne de güvenlikçi politikalara... Savaşın maliyeti yoksullara çıkar! Oysa barışın hiçbir maliyeti yoktur. Bütçe kalemlerinde bu savaşçı politikaların ağır maliyetlerini görüyoruz.

HERKES DÜŞMAN, HERKES HAİN 

Hükümet hapishaneler yapacağım, kapasitelerini artıracağım diyor. Oysa demokratik ülkeler hapishanelerini yıkarken biz hapishane kapasitesini ikiye katlama üzerine bir politika güdüyoruz. Herkesi düşman, herkesi hain gören, öteki gören bir hükümet itiraz edeni hapse atarım mantığıyla yalnızca yeni hapishaneler inşa ediyor.

PEKİ BÜTÇEDE NELER YOK?

Bütçede işçinin adı yok. Maliye Bakanı bütçe sunuşunda işçinin adını tek bir kez zikretmedi. Tek zikrettiği işveren ve finans kesimiydi. Bu şekilde tabii ki adaletsizlik işçi kesimleri aleyhinde büyümüş oluyor.

Tarım destekleri konusunda da ciddi bir handikap var. Tarıma verilen destekler bütçede son derece düşük, bu yüzden de kır boşalıyor. Tarımla uğraşan kesim geçimini sağlayamıyor. Sırbistan’dan, Rusya’dan et alıyorlar, Bulgaristan’dan saman alıyorlar ve kendi çiftçilerine gerekli destekleri vermedikleri için, tarım politikasındaki çarpıklıktan dolayı kır gittikçe boşalıyor.

BÜTÇE TEKÇİ BİR BÜTÇEDİR 

Bütçe tek kimlik, tek inanç, tek mezhep ve hatta tek dil diyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’na baktığımızda hala tek bir mezhebe hizmet sunduğunu görüyoruz. Diğer inançları diğer mezhepleri yok sayan harcama kalemleri var. Bu adaletsizlik ve vicdansızlıktır. Anayasa’ya göre devlet bütün kesimlere eşitlik çerçevesinde davranması gerekirken, Diyanet İşleri Başkanlığı tek inanç, tek mezhep diyor maalesef.

HÜKÜMETİN 2018 HEDEFİ ŞİMDİDEN ÇÖKTÜ 

İvedi olarak Türkiye algısını hem içeride hem dışarıda değiştirmeliyiz. Türkiye gazetecileri tutukluyor, akademisyenleri tutukluyor, sivil toplum aktivistlerini tutukluyor. Böyle bir ülkeye ne yabancı yatırımcı gelir ne de yerli yatırımcı yatırım yapar. Şu an Tüketici Güven Endeksi boyutunda tekrar düşüşe geçtik. Bu da 2018 bütçesinin ve Orta Vadeli Programın şimdiden çökmesi demektir. 2018 yılında Hükümetin dolar kuru hedefi 3,73 TL. Şimdi dolar 3,80. Yani 2018 hedefi şimdiden çöktü.

GAZETECİLEİRN ÖZGÜR OLMADIĞI BİR ÜLKEDE YOLUN SONUNA GELMİŞTİR 

Hükümet darbe girişiminden ders almayarak hala demokrasi dışı uygulamalar yapıyor, hala savaş politikalarını sürdürüyor, hala gazetecileri tutukluyor. Bunlardan vazgeçmediği sürece de emin olun ülke de bütçe de dikiş tutmaz. İvedi olarak yapılması gereken şey demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne dönmektir. Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın en çok bununla ilgili bağırması lazım. Çünkü adil vergileri alabilmesi için, hayra harcamalar yapabilmesi için ülkemizin ve bölgemizin barışa ihtiyacı var.

Global Barış Endeksi’nde Türkiye 163 ülkeden 145’inci. Hukukun üstünlüğü endeksinde 113 ülke içinde 100’üncüyüz. İnsani Gelişmişlik Endeksinde 71. sıradayız. Hep 17. büyük ekonomi olmaktan bahsediliyor. Bu 15 yılda gelen 400 milyar dolarlık sıcak parayla oldu. AKP’nin belli dönemlerinde bu yatırımlar geldi ama artık yolun sonuna geldik. Demokrasinin, hukukun üstünlüğü olmayan, gazetecilerin özgür olmadığı bir ülke yolun sonuna gelmiştir.

KAYNAK: Demokrat Haber