HDP Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine söz aldı.

Ayhan,konuşmasında Bakan Soylu'nun  2012 yılında yaptığı bir konuşmaya değindi. Ayhan Soylu'ya, "Anayasa sorunun ötesinde üç sorun. Bunlar: Kürt sorunu, Alevilerin yaşadıkları sorunlar, üçüncüsü de kadın ve cinsiyet sorunudur" sözlerini hatırlatarak "Sayın Bakan, bu söylediklerinizi çok önemsiyoruz. Biz son 2 yıldır sizden bu sözleri hiç duymadık. Yani daha çok öl, öldür üzerine, yok etme üzerine bir söylem kuruyorsunuz. Eğer aynı noktadaysanız samimiyetinize inanırız. Ama gelişmeler onu söylemiyor" dedi.

Ayhan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Demokrasilerde özgürlük ve güvenlik dengesi çok önemli bir dengedir. Herhangi bir yerde güvenlik problemi varsa bu güvenlik problemine hukuk devleti normları ve toplumsal barışı koruyan bir eksende yaklaşmaya hiç kimsenin itirazı olamaz. Fakat bunun ötesinde, birtakım saiklerle, kaygılarla, korkularla toplumu domine etmek, toplumu bunun üzerinden yönetmeye çalışıp tekçiliği, merkeziyetçiliği ve dayatma politikalarını öne sürmek güvenlikçi politikanın öne çıkmasını beraberinde getirecektir. Şu anda Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı temel handikap da bu güvenlikçi politikaların özgürlüklerin önüne geçmesidir. 

Kürt sorununu demokratik yöntemlerle, diyalog yöntemleriyle çözmediğimiz takdirde, salt güvenlikçi politikalara endeksli bir bakış açısıyla ele aldığımız takdirde ister istemez, “Son fertleri kalıncaya kadar ölecektir” sonucu çıkar. Kürt sorunu şüphesiz ana bir sorun. Bu ana sorunun yaratmış olduğu çok ağır sonuçlar var ve bu ağır sonuçlara ilişkin demokratik siyasetin çözüm üretmesi gerekmekte. Demokratik siyaset buna ilişkin bir çözüm üretmediği takdirde salt güvenlikle bu sorunu çözmek mümkün değildir. 1990’larda denendi, 1920’lerde denendi, 1930’lerde denendi, 40 yıldır deneniyor, 10 binlerce insanımızın yaşamını yitirmesine rağmen bu sorun hâlen olduğu gibi durmaktadır. 

BAKAN 2012'DE SÖYLEDİKLERİNİN ARKASINDA MI?

Sayın Bakanın İçişleri Bakanının 2012 yılında Mardin’de yeni anayasayla ilgili bir panelde yapmış olduğu ve sizlerle paylaşacağım bir konuşması var. Sayın Bakan aynı noktada duruyor mu durmuyor mu merak ediyorum. Sayın Soylu orada, yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili bir değerlendirme yapıyor. Diyor ki: “Ben Türkiye'nin üç temel sorunu olduğunu görüyorum. Anayasa sorunun ötesinde üç sorun. Bunlar: Kürt sorunu, Alevilerin yaşadıkları sorunlar, üçüncüsü de kadın ve cinsiyet sorunudur. Bunlarla birlikte dindarlar ve köylülerin yaşadıkları sorunlar da vardır. Bunlar cumhuriyetin ötekileştirdikleriydi. Gayrimüslimlerle beraber bunlar da bir sorun olarak yaşanmıştır. Ama dindarların ve köylülerin sorunları son elli yılda önemli bir bölümü çözüldü.”

Sayın Bakan, bu söylediklerinizi çok önemsiyoruz. Biz son 2 yıldır sizden bu sözleri hiç duymadık. Yani daha çok öl, öldür üzerine, yok etme üzerine bir söylem kuruyorsunuz. Eğer aynı noktadaysanız samimiyetinize inanırız. Ama gelişmeler onu söylemiyor, bugün yaşadığımız sorunlar bunu söylemiyor. Bu sorunların çözümüne dair hâlen yığınla duran problem alanları var, bunlar hâlen çözülmemiş.

Mardin’deki konuşmanızda Kürtlerin anadilde eğitim alması gerektiğini, babanızı da zorla ikna etmeye çalıştığınızı da söylüyorsunuz. Şimdi bu problemler duruyor mu hâlen yerinde? Duruyor, bunların çözümünü isteyen insanlar içeride mi? İçeride. Bu soruna dair çözüm üreten insanların hâlen illegal gösteriliyor, yaptırımlara tabi kalıyor. Örneğin barış akademisyenleri; karşı karşıya kaldıkları muameleye baktığımız zaman kesinlikle 2012’deki bakış açısıyla örtüşmeyen yaptırımlarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla sorunlarımızı güvenlikçi bir perspektifle, güvenlikçi bir politikayla çözmekten ziyade demokratik esaslar üzerinden, özgürlükleri esas alan bir tutumla çözmeliyiz. 

Güvenlikçi politikaların artması ülkemizin geleceği açısından, ülkemizdeki toplumsal sorunların çözümü açısından geçer yol değil. Bu mevcut yöntemlerin, bu mevcut yaklaşımların terk edilmesi gerekiyor. Mantığımızı biraz daha demokrasiden, çözümden, özgürlüklerden yana hayata geçirirsek bu gibi sorunlar da en aza inecektir.

Demokrat Haber