HDP İzmir milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik silahlı saldırının aydınlatılması ve gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması için İçişleri Bakanlığı’na ortak soru önergesi verdi.

HDP İzmir İl Başkanlığı’na düzenlenen ve HDP üyesi Deniz Poyraz’ın katledilmesiyle sonuçlanan saldırının toplumsal barışı hedef alan karanlık bir tertip olduğunun vurgulandığı soru önergesinde, saldırının bütün yönleriyle aydınlatılmaya muhtaç olduğu kaydedildi.

‘SALDIRGANDAN İSTİHBARATIN HABERİNİN OLMAMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’

Sosyal medya üzerinden siyasi eleştiri yaptığı için gece yarısı baskınlarının düzenlendiği sayısız örnek varken; failin sosyal medyada paylaştığı fotoğraflara rağmen, saldırgandan emniyetin ve istihbaratın haberinin olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilen açıklamada, “Ayrıca, saldırgan basına sızan ifadesinde, HDP İzmir il binasına birden çok kez keşif yapmaya gittiğini de söylemiştir. Fakat yetkililerin HDP İzmir il örgütünü uyarmadığı gibi, saldırganı durdurmak için de hiçbir önlem almadığı görülmektedir. Katil ifadesinde, sadece Deniz Poyraz'ı öldürme niyetiyle değil, orda bulunacak herkesi öldürmeyi planladığını, Deniz Poyraz'ı canavarca hislerle katlettiğini belirtmiş ve Deniz Poyraz'ın kanlar içindeki fotoğrafını çekerek il binasında iken Whatsapp durum güncellemesinde paylaşmıştır. Öte taraftan, katilin gözaltına alındıktan sonra sosyal medya hesaplarından bazı fotoğraflarının silindiği tespit edilmiştir” denildi.

“SORGUSU YAPILMAMIŞ FAİL ‘AKLİ DENGESİ OLMAYAN BİRİ’ İLAN EDİLDİ”

HDP milletvekillerinin verdiği soru önergesinde hükümet yetkililerinin HDP’yi hedef alan söylemleri ile İzmir HDP il binasının karşısına kurulan polis çadırının İzmir il binasını saldırılara açık hale getirdiği bilgisinin İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ile üç kez görüşüldüğü ifade edildi.

Aynı konuyu görüşmek üzere  HDP İzmir milletvekilleri tarafından İzmir Valiliği’ne yapılan görüşme talebinin olumlu sonuçlanmadığının belirtildiği önergede, “Parti yöneticilerinin, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne yaptıkları uyarılarının dikkate alınmadığı gibi, ırkçı grupların parti önüne gelerek nefret söylemi içeren ve provokatif gösterilerinin teşvik edildiği yönünde beyanları da basında yer almaktadır. İzmir İl Emniyet Müdürü saldırıdan hemen sonra İzmir İl Örgütü önüne geldiğinde parti yetkililerine başsağlığı dilemiş, bu esnada parti yetkililerinin partinin çadır nedeniyle hedef haline getirildiği yönündeki emniyete başvurularının dikkatte alınmamasına dair eleştirilerine cevaben İzmir İl Emniyet Müdürü’nün fail için “o kişinin çadırdan haberi yoktur, akli dengesi yerinde olmayan biridir” demesi, sorgusu dahi yapılmamış faili ‘akli dengesi olmayan biri’ ilan etmesi, saldırının aydınlatılmasına yönelik soruları ve kaygıları büyütmektedir” ifadelerine yer verildi.

HDP’Lİ MİLLETVEKİLLERİNDEN ‘HDP SALDIRISI’ İÇİN 20 SORU

Duvar'ın haberine göre, HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay ve Murat Çepni, HDP’ye yönelik saldırının aydınlatılması için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle 20 farklı soru yöneltti:

1- Parti binası ve sokak 24 saat kolluk güçleri tarafından izlenmesine rağmen katil nasıl aylarca HDP il binasına dair keşif yapabilmiş ve ardından saldırı gerçekleştirebilmiştir?

2- Katil, kolluk güçlerinin gözetimi altındaki binaya elinde silah çantasıyla ve özel eldivenlerle elini kolunu sallayarak nasıl girebilmiştir?

3- Saldırı ve saldırganın amaçları hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın öncesinden bilgi sahibi olup olmadığı sorulmuş mudur? MİT saldırı hakkında bilgi sahibi ise HDP İl Örgütü neden bilgilendirilmemiş ve neden önlem alınmamıştır?

4- Saldırgan kim ya da kimler tarafından eğitilmiş ve donatılmış ve finanse edilmiştir?

5- Saldırganın silahlı şekilde HDP İzmir İl Örgütü’nün bulunduğu ikinci kata çıktığı polisin bilgisi dâhilinde miydi? Değilse “İkinci kata saldırı var” diyen polis memuru sokakta iken ikinci katta saldırı olduğunu nereden biliyordu?

6- Katil, sosyal medya hesaplarında silahlı foto ve cinayet tehdidi içeren çok sayıda paylaşım yapmış olmasına karşın neden gözaltına alınmamıştır?

7- Failin, Suriye’de sağlık memuru olarak görevlendirildiği doğru mudur? Doğruysa böyle bir görevlendirmede nasıl bir prosedür izlenmiş, bu görevlendirme hangi kurum tarafından yapılmıştır?

8- Sağlık memuru olarak Suriye’ye gönderilen kişiler aynı zamanda silahlı eğitim de almakta mıdırlar? Alıyorlarsa eğitimi kimler ve hangi örgütler vermektedir? Katilin, Suriye görevinin resmi görevlendirme belgeleri kamuoyuyla paylaşılacak mıdır? Sosyal medyada paylaştığı fotoğraflar göz önüne alındığında bu kişi Suriye’de çatışmalara katılmış mıdır?

9- Katilin SADAT ile ilişkisi nedir?

10- Fail Onur Gencer, İzmir Valiliği’ne ait otelde hangi tarihler arasında kalmıştır? Kaldığı sürenin konaklama bedelini ödemiş midir yoksa valilik tarafından misafir mi edilmiştir?

11- Fail Onur Gencer’in banka hesapları incelenmiş midir?

12- Katile, Ankara Emniyet Müdürlüğünce verilmeyen silah ruhsatı, İzmir Emniyet Müdürlüğünce neye dayanarak verilmiştir?

13- İzmir İl Emniyet Müdürü fail Onur Gencer’i tanımakta mıdır? Henüz gözaltına alınmış, sorgusu dahi yapılmamış saldırganın “akli dengesi yerinde olmayan biri olduğunu” nereden bilmektedir?

14- Fail onur Gencer gözaltında iken sosyal medya paylaşımlarını nasıl silebilmiştir? Kolluk güçleri telefonunu kullanmasına izin mi vermiştir? Aksi halde katilin sosyal medya hesabını kim kullanmış, kim yardım etmiştir?

15- Katilin halen İzmir Kemalpaşa Devlet Hastanesi’nde görev yaptığı basında yer almıştır. İzmir Valiliği ise memurluktan istifa ettiği açıklamasını yapmıştır. Bu duruma dair resmi belgeleri kamuoyuyla paylaşacak mısınız?

16- Saldırgan Onur Gencer’den başka saldırıya kaç kişi katılmış, kim ya da kimler faile yardım etmiştir, siyasi cinayetin azmettiricileri kimlerdir?

17- Çok sayıda aydınlatılması gereken soru var iken, katil 24 saat bile gözaltında tutulmamış, apar topar tutuklanmıştır. Bunun gerekçesi nedir?

18- HDP İl Örgütü’nden hiç kimsenin ifadesi neden alınmamıştır?

19- Katliam sonrası toplumda infial oluşmuştur. Ancak kolluk güçleri katliamı protesto eden yurttaşları işkence ile gözaltına almıştır. Bu tutum katili ödüllendirmek anlamına gelmemekte midir?

20- İçişleri Bakanı, HDP İzmir İl Binası’na yapılan saldırı ve Deniz Poyraz’ın katledilmesine dair neden hiçbir açıklama yapmamıştır?