Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban-Ki moon’a Ortadoğu’yu derinden etkileyen, Suriye’de devam eden kriz ve 22 Ocak’ta gerçekleşecek Cenevre 2 Konferansı hakkında endişeleri içeren bir mektup yazdı.

“Halkların Demokratik Partisi olarak, Baas rejiminin baskılarına karşı başlayan ayaklanmayı ilk gününden beri yakından izliyoruz. Bugün gelinen noktada bu ayaklanmanın dış müdahalelerle birlikte bir iç savaşa dönüşmüş olmasını ise büyük bir endişe ve üzüntü ile karşılıyoruz” denilen mektupta, Suriye’nin geleceğinin tartışılacağı Cenevre 2 Konferansı’nın Ortadoğu’da ve Türkiye’de yaşayan halklar için büyük önem taşıdığına da dikkat çekildi.

'KÜRT YÜKSEK KONSEYİ ÇAĞIRILMALI'

Cenevre 2 Konferansı’nı Suriye’de ve bölgede barışın ve halkların demokratik yönetiminin inşa edilmesine yönelik, önemli bir adım olarak gördüklerini de belirten HDP Eşbaşkanları şunları belirtti: “Ancak bu toplantının başarılı geçmesi, Suriye’de yaşayan Araplar, Kürtler, Suriyeliler, Dürziler, Aleviler, Sünniler, Hıristiyanlar ve diğer halkların tümünün temsil edilmesiyle mümkün olacaktır. Bu nedenle Cenevre 2 Toplantısı’na Kürt halkının büyük kısmını temsil eden Kürt Yüksek Konseyi’nin çağrılması gerekiyor.

24 Aralık 2013 tarihinde Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nde, Batı Kürdistan Halk Meclisi (MGRK) ve Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) tarafından imzalanan Hewler (Erbil) Anlaşması’na göre, Cenevre 2 Toplantısı’na Kürtlerin üçüncü bir taraf olarak katılması kararlaştırılmıştır.”

Bugün iki meclis tarafından imzalanan bu anlaşmanın, Türkiye’de Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Mesut Barzani Başkanlığı’ndaki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve bölgedeki diğer Kürt siyasi partiler tarafından da tam olarak desteklendiği de vurgulanan mektupta “Bu anlaşmayı Halkların Demokratik Partisi de destekliyor. Çünkü bu anlaşma çerçevesinde kararlaştırıldığı gibi, Kürtlerin üçüncü bir taraf olarak toplantıya katılması Suriye’nin ve bölgenin geleceği için bir umut imkanı taşıyor. Rojava Bölgesi’nde katılımcılık, barış ve istikrar konusunda ciddi adımlar atılmasına imkan sağlayan demokratik özerklik modelinin, Suriye’de yaşayan farklı etnik kimliklere sahip halkların birlikte yaşayabilmelerini sağlayacak bir yol olduğuna inanıyoruz. Bu yolun toplantıda temsil edilmesi ve tartışılması ise ancak Kürtlerin katılımı ile mümkün olacaktır” dendi.

‘KADINLARIN TEMSİLİYETİ ÇOK ÖNEMLİ’

Toplantıda kadınların temsil edilmesinin de çok önemli olduğunu vurgulayan HDP Eşbaşkanlarının mektubunda şunlara yer verildi: ”Cenevre 2 Toplantısı’nın bir erkek toplantısı olmaması için gerekli çaba gösterilmelidir. Kadınların savaştan etkilenmeleri erkeklerden farklıdır ve Birleşmiş Milletler’in 1325 No’lu kararında da belirtildiği gibi, kadınların, görüşmeler de dahil çözüm süreçlerinin tüm evrelerinde eşit temsili, barışın kalıcı ve toplumsal olabilmesine katkı sağlıyor.

Tüm Türkiye, Ortadoğu ve dünya halklarını Suriye’de demokratik bir rejimin oluşması için çaba göstermeye davet ediyoruz. Suriye halklarının kaderinin Baas ve El-Kaide arasına kıstırılmaması, Suriye’nin demokratik bir yönetime kavuşması için tüm halkların kendini temsil edebildiği bir Cenevre 2 Toplantısı’nın gerçekleşmesi için toplantıya Kürtlerin katılımını ve eşit kadın temsilini destekliyoruz. El-Kaide’nin devam eden savaş aracılığıyla bölgede güç kazanıyor olmasından çok endişeliyiz ve Rojova’daki demokratik özerklik modelinin bu tür olasılıklara karşı da bir güvence sağladığına inanıyoruz.

Bu şekilde girişiminizin, Suriye’de oluşacak demokrasiye katkıda bulunacağına ve bu konudaki ümitleri büyüteceğine inanıyoruz.

Aynı zamanda sizi ve Birleşmiş Milletler’in, işkence görmüş, savaştan etkilenmiş mülteciler, kadınlar ve çocuklara ilişkin daha aktif rol alması konusunda teşvik etmek istiyoruz.” (ANF)