HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Sosyalist Kadın Meclisleri'nin İstanbul’da düzenlenen kongresine katıldı.

Afrin'e operasyonla ilgili konuşan Buldan, "Bir tarafta erkekler savaş kararı alırken, mağduriyeti yaşayan yine biz kadınlarız" dedi.

Buldan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

HDP olarak kadın özgürlüğünün, cins özgürlüğünün ve eşitliğinin Türkiye’de bugüne kadar vermiş olduğu mücadelede partimizin büyük emeği olduğunu belirtmek isterim. HDP olarak, kadın eşitliğinde, kadın özgürlüğünde diğer partilere nazaran daha büyük çabalar sarf etmiş bir partiyiz. 

HDP, özellikle kadınların eşit temsiliyetinin, tabandan tavana yaşamın her alanında kadınlara söz hakkı tanıyan bir parti. Dolayısıyla bugün sistem tarafından, hem yaptığımız çalışmalara hem de kadınların karar mekanizmalarında yer almasına yönelik büyük engellemelerle karşı karşıya kalıyoruz. Aslında, çalışmalarımız, bugün dünyada belki de örnek bir mücadele.

DADINLARIN EŞİTLİK MÜCADELESİNDEN KORKUYORLAR

Özellikle bölgede kadınları hem haklarını korumak, hem de verdikleri mücadeleyi görünü kılmak DBP çatısı altında konumlanmış olan belediyelere ait kadın kurumlarına yapılan engellemeleri biliyoruz.

Belediyelerimiz kadınların eşit temsiliyeti açısından bir çok kurum açmış ama bunlar, belediyelerimizin elimizden zorla alınmasıyla birlikte, kayyumlar tarafından bir bir kapatılarak bu haklarımız elimizden alınmaya çalışıldı.

HDP olarak, savaştan kaynaklı çok büyük mağduriyetler yaşadığını biliyoruz. Biz, şunu çok iyi biliyoruz. Kadınların yıllardır verdiği eşitlik ve özgürlük mücadelesine bir tahammülsüzlüğüm göstergesidir. Çünkü onlar, kadınlardan korkuyorlar. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinden korkuyorlar. 

TBMM’de kadın eşitliğini savunan, kadın özgürlük mücadelesini büyütmeye çalışan kadın milletvekillerimizi rehin alarak bu mücadeleyi sekteye uğratmaya çalıştılar.

Sevgili Figen Yüksekdağ’ı bir kez daha sevgiyle, saygıyla anmak istiyorum. İlk milletvekilliği ilk düşürülen Figen Yüksekdağ oldu. Aynı zamanda parti üyeliğini de düşürdüler. Figen’in parti üyeliğimi düşürerek ona büyük bir ceza verdiler ama biz biliyoruz ki Figen Yüksekdağ cezaevinde de olsa o aslında burada, bizlerle birlikte. O cezaevinde değil, aramızda.

Yine, kadın özgürlük mücadelesinde hep ön saflarda yer alan sevgili Sebahat Tuncel burada, aramızda. Tüm tutuklu kadın belediye eşbaşkanlarımız, partili arkadaşlarımız burada, bizimle birlikte. Biz de bir kez daha onları sevgiyle anıyoruz.

SAVAŞTA EN BÜYÜK MAĞDURİYETİ KADINLAR YAŞIYOR

OHAL ve KHK’lerle birlikte, kadınlara yönelin cinsel taciz ve tecavüzlerin çok yoğun yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz. AKP-MHP koalisyonunun Kürtlere, muhaliflere yönelik çok eril ve cinsiyetçi bir yaklaşımı var.

Bizler, örgütlü bir güç olmanın yollarını, başarıya ulaşmanın yollarını aramalıyız. Afrin’e yapılan saldırıyla birlikte, şiddete uğrayan yine bizleriz. Bir tarafta erkekler savaş kararı alırken, mağduriyeti yaşayan yine biz kadınlarız. Toprağın altına verdiklerimiz, biz kadınlarız. 

Bu savaştan en büyük mağduriyeti bizler yaşıyoruz. Erkelerin almış olduğu savaş kararından ötürü gözyaşı döküyoruz. Savaşın gözyaşından, acıdan başka getireceği bir şey yok. İşte onun için bizim dilimiz hep barış dili oldu. Bu anlamda ısrarcı olacağız.

Yaşamın her alanında ödenen bedellere, yaşamını yitirenlere sahip çıkmamız gerekiyor. Yaşamını kadın özgürlük mücadelesinde yitirenlerin bize bıraktığı bayrağı taşımak, hep ileriye doğru adımlar atmak bizlerin elinde.

Kadınların özgürlüğü ve eşitliği için vereceğimiz mücadelenin barışa vesile olmasını temenni ediyor, hepimizin yolunun açık olmasını temenni ediyorum.