HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüleri Hatice Betül Çelebi ve Musa Piroğlu, engelli haftası nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

Engellilerin ulaşım, istihdam ve erişim gibi sorunlarına değinilen açıklamada, iktidarın pandemi sürecinde engellileri izolasyona maruz bıraktığı ifade edildi.

Açıklamada, “10 – 16 Mayıs haftası engelli bireyler için bir mücadele alanıdır.Siyasi iktidarlar engelli bireyleri toplumun sırtında bir kambur olarak görmüş, politikalarını hep muhtaçlık algısı üzerinden kurgulamışlardır. Engelli bireylerin sorunlarının çözümlerini ‘sadaka kültürü’ anlayışıyla çözme yoluna gitmişlerdir. AKP iktidarı da milyonlarca engelli bireyi sosyal yardımlarla yaşamaya mecbur bırakmıştır. Yaşamının büyük bir bölümünde izole olarak yaşamış engelli bireyler, pandemi sürecinde iki kat izolasyona maruz kalmıştır” denildi.

HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüleri Hatice Betül Çelebi ve Musa Piroğlu’nun açıklaması şu şekilde:

Statükocu partiler ve onların siyasi iktidarları, 10 – 16 Mayıs ‘Engelliler Haftası’nı, ilan edildiği günden bugüne devlet törenleriyle şova dönüştürse de engelli bireylerin yaşamında kayda değer bir gelişme ve iyileşme sağlanamamıştır.

Sayısını bile tam olarak öğrenemediğimiz milyonlarca engelli bireyin ulaşım, istihdam ve erişim gibi sorunları yerinde durmaktadır. AKP, engelli bireylerin sorunlarının çözüldüğü algısını yaratsa da gerçek bu değildir.

2005 yılında çıkan Engelliler Yasası yönetmeliklere bağlandığından yasanın hiçbir işlerliği kalmamıştır. Engellilerin kazandığı az sayıdaki hak da geri alınmıştır. Dolayısıyla 10 – 16 Mayıs haftası engelli bireyler için bir mücadele alanıdır.

Siyasi iktidarlar engelli bireyleri toplumun sırtında bir kambur olarak görmüş, politikalarını hep muhtaçlık algısı üzerinden kurgulamışlardır. Engelli bireylerin sorunlarının çözümlerini ‘sadaka kültürü’ anlayışıyla çözme yoluna gitmişlerdir. AKP iktidarı da milyonlarca engelli bireyi sosyal yardımlarla yaşamaya mecbur bırakmıştır.

Bu tutumunu pandemi günlerinde de sürdüren AKP iktidarı, birinci dereceden risk altında olan engelli bireyleri kaderlerine terk etmiştir.

Yaşamının büyük bir bölümünde izole olarak yaşamış engelli bireyler, pandemi sürecinde iki kat izolasyona maruz kalmıştır. Oysa engelli sorunları çözülemez değildir. Yeter ki bir tutum alınsın ve çözme iradesi gösterilsin.

Engelli bireylerin öncelikli sorunlarından biri eğitimdir. Bu sorun, eğitimcilerin eğitildiği, gerekli alt yapıların ve yasal düzenlemelerin oluşturulduğu, toplumla iç içe uygulanan model ile çözüme ulaşabilir. İstihdam sorunu ise eğitim almış engelli bireylerin adaptasyonları sağlanıp hiçbir sayıya ve kotaya bağlı kalınmaksızın toplumla barışık bir şekilde istihdam edilmeleri ile çözümlenecektir. Ulaşım ve erişim, engelli bireylerin en temel ihtiyaçlarıdır. Engelli bireylerin seyahat edebilmelerinin önündeki fiziksel ve yasal engeller ortadan kaldırılmalı, yoksulluk sınırında yaşamak zorunda olanlar için ücretsiz ya da minimum ücretlendirme yöntemiyle kolaylaştırılmalıdır. Ayrıca kullanmak zorunda kaldıkları her türlü fiziksel, elektronik araç ve gereçler ücretsiz sağlanmalıdır. Erişimin önündeki her türlü yasal engel de kaldırılmalı, mimari yapılaşma evrensel tasarım normlarına uygun bir şekilde tüm engellilik grupları gözetilerek yeniden yapılandırılmalıdır.

Unutulmamalıdır ki engelli bireylerin sorunlarının çözülmesi tam da bir demokrasi meselesidir. Bu sorunun çözümü toplumun bütün ötekileştirilen katmanlarının sorunlarının çözümü ile aynıdır: Demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması ve demokratik bir toplumun inşa edilmesi.

Engelli bireylerin de tüm ezilenler gibi bu demokrasi mücadelesi içerisinde yer alması gerekmektedir. Toplumsal sorunların birbirinden ayrılması söz konusu olmadığı gibi çözümler de toplumla birlikte beraberce el ele vererek ve dayanışarak üretilecektir.