HDP, Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'ya istifa çağrısında bulundu.

HDP Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay imzasıyla yayınlanan çağrı metninde AKP’nin 'çılgın proje' siyaseti ve büyük sermayeyi koruyup kollayan ekonomi anlayışının halka sınırsız zam olarak yansıdığına dikkat çekildi.

HDP'nin çağrısı şöyle:

"Merkez Başkanı Çetinkaya’nın 2018 yılı enflasyon tahmininin yüzde 5 “revize” edildiğine dair basına yansıyan açıklamaları, yıl sonu için yüzde 8.4 olan enflasyon tahmininin yüzde 13.4'e yükseltildiği anlamına geliyor. Bu açıklama AKP iktidarının bugüne kadar topluma gerçekleri söylemediğini gösteriyor.

Toplumdan gerçekleri saklayan, yanlış yönlendiren ve halkın yoksullaşmasına neden olan politikalara aracılık eden Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya derhal istifa etmelidir. 2010’dan bu yana enflasyon hedefleri ile gerçekleşen enflasyon oranları arasında yüzde 120’lere varan büyük sapmalar söz konusuydu. 3 ay önce açıklanan oranın üzerine yüzde 60’lık bir sapma göstermektedir ki, AKP’nin 3 aylık bir ekonomik planlama öngörüsü dahi kalmamıştır. Bu yılın başında (yüzde 5) ve ortasında ifade edilen (yüzde 8,4) enflasyon hedefi ile bugün açıklanan (yüzde 13,4) arasındaki fark çok büyüktür. Yıl sonuna kadar bu hedefin kaç kere değiştirileceğini kestirmek mümkün değildir.

Enflasyon, kitlesel bir yoksullaştırma aracıdır. AKP’nin çılgın proje siyaseti, büyük sermayeyi koruyan ve kollayan ekonomi anlayışı, halka sınırsız zam olarak yansıyor. Halk için 5 puanlık “hedef” artışı yüksek oranlarda hayat pahalılığı demektir. Yüksek enflasyon gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da bozuyor, yoksulların reel alım gücünü azaltıyor ve başta kira olmak üzere sabit giderlerini arttırıyor. 

Bu yüksek enflasyonun halkımız açısından olumsuz sonuçları şöyledir:

2018 ve 2019 yılı kira artışlarına ilave yüzde 5 zam daha gelmiştir. Kiracılar ve işletmeler bu zamdan etkilenecektir. Doğalgaza, elektriğe, akaryakıta, ekmeğe, süte ve temel tüketim malzemelerine çok fahiş oranlarda ve sürekli zam yapılıyor. 

Başta asgari ücretliler ve kamu emekçileri olmak üzere sabit ücretliler bu ilave enflasyon hedefiyle daha da yoksullaşıyor. Yapılan ücret zamları bu ilave enflasyonun altında kalıyor. 

Bu ilave enflasyon ile Türkiye stagflasyonist bir eğilime giriyor. Bilindiği üzere iki haneli olan işsizlik oranıyla birlikte hızla artan bir enflasyon oranı açıklanmıştır. AKP politikaları nedeniyle işsizlik ve enflasyonun birlikte ve hızlı bir şekilde artması riski maalesef yükseliyor. 

Enflasyon artışı, faizlerin düşme olasılığını ortadan kaldırıyor. Gelecek dönemde daha yüksek faiz oranları gerçekleşecektir. Faizin yüksekliği yatırım ve istihdamın azalması ile sonuçlanacaktır. 

Merkez Bankası’nın açıkladığı TÜFE hedefidir. ÜFE oranları için ne hedeflendiği açıklanmamıştır. Enflasyon, kur ve faiz kısır döngüsü içerisinde maliyetlerin ne kadar artacağı belirsizleşmiştir. 

İSTİFA ETMELİ

Sonuç olarak enflasyon toplumun muhtelif kesimleri arasında ciddi bir rant aktarımı mekanizması haline gelmiştir. Bu rantın aktığı yer devlet olunca, enflasyon bir tür vergiye dönüşüyor. AKP “enflasyon vergisiyle” kendi neden olduğu ekonomik krizin faturasını halka çıkarıyor. 

"Ülkeyi ekonomik krize sürükleyen AKP iktidarı siyaseten sorumludur. Siyasi sorumluluk ve etik gereği Merkez Bankası Başkanı dahil olmak üzere toplumu yanlış yönlendiren siyasiler derhal istifa etmelidir."