Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, 18 Mayıs 1973 tarihinde işkencede katledilen Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya'nın ölümüne ilişkin Meclis araştırma önergesi verdi.

ETHA’nın haberine göre; 24 Ocak 1973'de Dersim'in Çemişgezek ilçesi Vartinik köyü Mirik mezrasında yaşanan bir çatışma esnasında yaralanan ve beş gün sona sığındığı bir köy evinde yaralı olarak yakalanan Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya, Diyarbakır Sıkıyönetim Tutukevine götürüldüğü kaydedilen önergenin gerekçesinde, "Kaypakkaya, yürüyemeyecek durumda olmasına rağmen hastanede ilk hafta her iki kolundan karyolaya çarmıha gerili bir vaziyette tutulur. Hastanede kaldığı süre boyunca da tek kolundan yatağa kelepçeli olarak bağlanır" denildi.

GEREKÇE

"Kaypakkaya, 17 Nisan'da hastaneden cezaevine nakil edilir. Diyarbakır'daki 7. Kolordu Komutanlığı tutukevine götürülen İbrahim Kaypakkaya, tek kişilik hücreye konulur. Bu arada, cezaevine konulan devrimciler sık sık işkence merkezlerine sorguya götürülür ve insanlık dışı işkenceler yapılırdı. Bunun sonucu olarak onlarca devrimci, tıpkı İbrahim Kaypakkaya gibi cunta rejiminin mekânlarında öldürülür. Kaypakkaya’nın hücresinden götürülüşüne tanık olan, TİKKO davasından tutuklu Ramazan Balpetek, şu bilgileri verir: '17 Mayıs 1973 tarihinde, İbrahim Kaypakkaya'yı bir üsteğmen ve dört asker, bulunduğu hücreden aldı, bizim bulunduğumuz koğuşun önünden yürüyerek geçtiler ve bir jipe bindirip götürdüler. Koğuşun kapısı açıktı. Orada bulunan herkes gördü. Biz, İbrahim'i hastaneye ayaklarının pansumanını yapmaya götürüyorlar sandık.' Oysa bu anlatımdan sonra Kaypakkaya’nın ölüm haberi gelmiştir.

"Kaypakkaya’nın öldürülmesi büyük bir yankı uyandırır. Diyarbakır Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan 36 devrimci, 29 Mayıs'ta İbrahim Kaypakkaya'nın ölümü hakkında Diyarbakır-Siirt İlleri Sıkıyönetim Komutanlığı'na dilekçe verir. 'Tutuklu İbrahim Kaypakkaya'nın; hücresinden alınarak dönemin işkence merkezine götürüldüğü ve yapılan işkencelerle öldürüldüğü, bu cinayet hadisesine Türkiye ve dünya kamuoyunda uyandıracağı tepkiden çekinilerek intihar süsü verilmek istendiği, bu cinayete ne kadar intihar süsü verilmek istenirse istensin bunun hiçbir zaman inandırıcı olmayacağı, zaten intihar süsü vermekte güçlük çeken faillerin 19.05.1973 tarihinde işlenen bu cinayeti yetkili mercilere duyurmaması ve kamuoyuna gerekli açıklamanın yapılmamasının bu cinayetin en büyük kanıtı olduğu; gerekli soruşturmanın yapılıp faillerinin gerekli cezalara çarptırılması için ihbar ediyoruz.'

"Gördüğü işkenceler sonucu 18 Mayıs 1973'te yaşamını yitiren Kaypakkaya'nın kafası, elleri ve ayaklarında kesikler bulunan cesedi iki gün sonra babasına teslim edildi. Ölümü dönemin bağımsız milletvekili Mehmet Ali Aybar tarafından bir soru önergesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne getirildi."

HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, bu bağlamda İbrahim Kaypakkaya’nın işkence sonucu gerçekleşen ölümünün araştırılması için Meclis'te Araştırma Komisyonunun kurulması için önerge verdi.