HDP Batman Milletvekili Saadet Becerekli, Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu.

Becerekli Demirtaş'ın twitter hesabından paylaşımda bulunulmasıyla ilgili konuştu. Becerikli, "Twitter'ın kuşundan bile korkuyorsanız darı ekmeyin o zaman" " dedi.

Becerikli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıların, sosyal adaletsizliğin, tıkanan yönetim politikalarının ve işsizliğin en temel sebebi, iç ve dış politikada yaşanan her türden sorunu otoriter, saldırgan, aşırı güvenlikçi yöntemlerle çözmeye çalışmaktır. Bütçe dağılımında da görüldüğü gibi, ekonomik gelirin büyük bölümü buraya kanalize edilerek her geçen gün Türkiye'nin aleyhine kötü bir süreci çok hızlı biçimde hayata geçiriyor.

TÜBİTAK, Türkiye'nin bütün bilim insanlarına eş mesafede durması ve haklarından herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı olmayan bilim insanlarına evrensel ve anayasal bir ilke olan masumiyet çerçevesinde yaklaşması gereken bir kurum. Ancak, çok sayıda bilim insanından alınan yazılı ve sözlü şikâyetler de göstermektedir ki TÜBİTAK projelerinde yer alan ve desteklenen veya burs almış olan akademisyenler fişlenerek, uzaklaştırma veya ihraç kararı alınmamış olmasına rağmen ya bursları kesilmiş ya da projelerden el çekmeleri sözlü olarak talep edilmiştir. Yine burada uygulanan çifte bir standardın devrede olduğu çok açıktır ne yazık ki.

BÜTÇE YANDAŞ OLANLARDAN YANA İŞLİYOR

Bu bile gösteriyor ki bütçe sadece yandaş olandan yana işliyor. Çünkü elde edilen bazı veriler ışığında baktığımızda, TÜBİTAK'ın kurumsal vizyonu olarak ortaya koyduğu hedeflerinden hayli uzak olduğu söylenebilir. Şöyle ki son dönemde Hükümetin TÜBİTAK'ta yapmış olduğu atamalar incelendiğinde, kurumun içinde kendi vizyon problemini çözmediği anlaşılacağı gibi, ülke için arzu edilen vizyona ulaşmasını beklemek, hayal etmekten öte bir şey değildir. Bakın, akademik ve endüstriyel araştırma geliştirme çalışmalarını ve yenilikleri desteklemenin yanı sıra, Türkiye'nin bilim ve teknoloji politikalarını belirlemekte toplumda farkındalığı artırmak üzere kitaplar ve dergiler yayınlayan TÜBİTAK'ın Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Müdür Yardımcılığına kimin atandığını hepiniz biliyorsunuz ama ben bir kez daha söyleyeyim: Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürü. Bu ve bunun benzeri örnekleri çoğaltmak mümkün.

TÜBİTAK’IN KABUL ETMEDİĞİ PROJEYİ NASA KABUL ETTİ

Ayrıca TÜBİTAK, bir süredir tanıttığı projelerle sosyal medyada alay konusu olmaya başladı. Örneğin, "papaz eriği"ni "imam eriği"ne çevirme, okunmuş fasulyenin daha çabuk büyümesi, kansere karşı duayla çözüm gibi projelerin kabul edilmesi ya da bu projelere ödül verilmiş olması bilimsellikten ne kadar uzaklaştığını açıkça gösteriyor. Ebette ki dua etmek inancımız gereği manevi güç veren ve Allah'tan yardım dileyen bir olgudur, çok özel ve çok ayrı bir konudur. Ama bu, size, insanları bilimsellikten uzak tutma hakkını vermez. 

Bakın, bir örnek vereyim, TÜBİTAK'ın kabul etmediği, sıvılarda bulunan su oranını ölçebilen sistemi geliştiren projenin NASA tarafından kabul edilmesi, dünya birincisi seçilmesiyle bilimsel gelişmeye katkısının NASA'ya mal olmasına neden olmuştur. Bugün uzay çalışmalarında kullanılıyor TÜBİTAK'ın reddettiği bu proje.

DOĞRULAR KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR

Modern zamanların teknolojik iletişim araçlarının hızla geliştiği, yayıldığı bir çağdayız. Yasakçı bir zihniyetle bilginin yayılmasını önleyemezsiniz. Sizin engellediğiniz iletişim yollarını farklı yollarla izleyip takip eden, edebilen milyonlar olduğunu bilmeniz gerekiyor. Bakın, Wikipedia çok kapsamlı ve evrensel erişimi olan bir ansiklopedi yaratarak bilginin yayılmasını teşvik etmiştir. Dünyanın her yerinden katkıda bulunan on binlerce gönüllüyle şekillenen paylaşımcı bir inisiyatif olup son yıllarda artan oranda üniversite, kütüphane, müze ve benzeri kurum Wikipedia'ya kaynaklarını açmak suretiyle destek vermektedir.

Anayasa Mahkemesince, erişimi kolay olan bu dünya çapında desteklenmiş kaynağın engellenmesinin gerekçesi ise Wikipediada hoş görülmeyen ve hatta yanlış bazı görüşlerin ifade ediliyor olması diye açıklandı. Oysa bütün dünya biliyor ki AKP iktidarına dokunan Wikileaks belgeleri nedeniyle erişim yasağı getirildi. Bunu engellediniz ama bakın, Amerika'daki yargılamayı engelleyemediniz; arka arkaya Panama, Malta, Man Adası belgeleri ortaya saçıldı, bunları engelleyemediniz, engelleyemezsiniz de. İnsanlığın ortak birikimini oluşturmaya çalışan bu kadar değerli bir kaynağı Türkiye sınırları içerisinde yasaklamak, bu web sitesine erişimin engellenmesi için uygun bir gerekçe oluşturmaz. Doğrular kimsenin tekelinde değildir. Bilimin bize gösterdiği gibi, herkes araştırarak, gözlemleyerek, kanıtlar yoluyla doğruya ulaşabilir. Bu yasaklar demokrasinin temel ilkelerine aykırıdır, insanların bilgiye ulaşma haklarına bir saldırıdır.

TWİTTER'IN KUŞUNDAN BİLE KORKUYORSANIZ DARI EKMEYİN

Buna paralel olarak Twitter engellemeleri, muhalif sitelerin kapatılması, yeni düzenlemelerle artık keyfi bir alana çekilmektedir. Geleneksel basının ticari ilişkiler ve yargı yoluyla baskılandığı bir ortamda internet üzerinden yaratılan baskıların artırılması, Hükümetin mutlak bir sansür ortamı yaratmaya yönelik totaliter anlayışını ortaya koymaktadır. "Ulusal güvenlik ve kişilik haklarının korunması" adı altında toplumsal muhalefetin tümden susturulması bunun net göstergesidir.

Twitter'a konu olmuş önemli durumlardan biri de şüphesiz, Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş'ın cezaevindeki odasında yapılan "tweet" aramasıdır. Trajikomik değil mi? Teknoloji ve iletişimdeki gelişmişliğimiz bu düzeyde mi?

Yine, buna Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş'ın vermiş olduğu cevabı aynen söyleyerek devam edeyim: “Bu tweet'leri cezaevinden atmıyorum, dışarıdan atılıyor tweet'ler. 'Zaten biliyoruz.' demeyin çünkü bunu bilmeyenler var Ankara'da. Hesabımdan tweet atılınca, cezaevi odamızda rutin dışı tweet araması yapıldı. Cezaevi personelini de zan altında bırakan bu trajikomik Hükûmet aklını çok da yadırgamıyorum artık. Odada tweet bulunmadı doğal olarak. Çay için kettle vardı sadece, ondan da tweet atılmayacağına kanaat getirildi. Twitter'ın kuşundan bile korkuyorsanız darı ekmeyin o zaman"