HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik bir askeri harekatın Suriye'ye barış ve huzur getirmeyeceğini belirtti.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Oluç, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Öyle anlaşılıyor ki artık son aşamaya gelindi, Suriye'nin kuzeyine ve doğusuna askeri harekat her an başlatılabilir. Bu askeri harekat, bölgeye huzur, barış ve demokrasi getirecek özellikte olmayacaktır. 

Suriye ve Irak'ta, demokratik rejimlerin tesis edilmesi için askeri güç ile değil müzakereyle adımların atılması gerekiyor. Tarihsel olarak baktığımızda da askeri güç ile bölgede hakimiyet sağlama hedefleri her zaman geri tepmiştir."

"Çözüm askeri harekatta değildir; çözüm politikadır, insan haklarıdır, hukukun üstünlüğüdür. Çözüm farklı inanç ve kimliklerin eşit şekilde varlıklarını korumasıdır. Suriye'nin toprak bütünlüğü için demokratik rejimin inşa edilmesi, sorunların güçlü demokrasi ile aşılması gerekiyor. Toprak bütünlüğü, güvenli bölge ile sağlanamaz. Güvenli bölge ile toprak bütünlüğü bağdaşmaz. 

Bir bölgede demografik yapının değiştirilmesi hamleleri o ülkeye huzur ve refah getirmez, aksine kaosun artması anlamına gelir. Orada yaşanacak her türlü olumsuzluğun dönüp dolaşıp Türkiye'ye yansıması anlamına gelir."

'ABD TÜRKİYE'NİN KUCAĞINA SAATLİ BOMBA BIRAKTI'

ABD'nin yakalanan IŞİD'lilerle ilgili sorumluluğu Türkiye'ye bırakmasına da değinen Oluç, "Türkiye'nin kucağına saatli bomba bırakmıştır. Kaç bin kişi olduğu belli değil ve bunların yaratacağı sorunlar Türkiye açısından çok büyük iç huzursuzluklara yol açacaktır. Yanlış dış politikalar Türkiye'nin iç politikasını doğrudan doğruya etkiliyor" dedi.

AKP-MHP ittifakının yerel seçimlerden sonra çok ciddi sarsıntı yaşadığını ve irtifa kaybettiğini söyleyen Oluç, "İşte AKP-MHP ittifakı sarsılmakta olan ittifaklarını yeni bir askeri harekat temelinde sağlamlaştırmaya çalışmaktadır. Bu hareket Suriye'ye demokrasi huzur getirme harekatı değil, AKP-MHP iktidarını sağlamlaştırmak için yeni bir dalga estirme harekatıdır" diye konuştu. 

VAHİM SONUÇLARA YOL AÇACAK'

Urfa'da bir otelde yapılan toplantıda "Suriye Milli Ordusu"nun ilan edildiğini hatırlatan Oluç,  "Komşu ülkede savaş sürdürecek bir ordunun ilanını kendi ülkenizde yaptırıyorsunuz. Bunlar vahim sonuçlara yol açacak gelişmelerdir" dedi.

KILIÇDAROĞLU'NUN DOKUNULMAZLIĞI: SEÇİMDE YENEMEDİĞİNİ HAPSE ATTIRMA TEKLİFİDİR

Oluç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması tartışmasına ilişkin de konuştu. Oluç, şunları dile getirdi: "Türkiye, dokunulmazlıkların anayasaya aykırı biçimde kaldırılması nedeniyle son derece büyük sorunlar yaşamıştır ve yaşamaya devam etmektedir. Seçimde yenemediğini hapse attırarak sorunu çözme teklifidir. Bu tartışma demokrasiyi ortadan kaldırma teklifidir."

Oluç, CHP-HDP ilişkisini araştırma komisyonuna dair ise "Bunu çok ciddiye aldık, hatta gelin mecliste araştırma komisyonu kuralım bütün partiler de dahil olsun" yanıtını verdi. Oluç, "Böyle adımların demokratik siyasetle zerre alakası yoktur. Hedef toplumsal muhalefeti susturmaktır" dedi.

Meclis Adalet Komisyonu'nda görüşmeleri süren yargı paketinin ihtiyacı karşılamadığını söyleyen Oluç, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlandığı bir sisteme ihtiyaç olduğunu kaydetti. 

'35 SAYFALIK İNSAN HAKLARI EYLEM PLANINA NE OLDU?'

Oluç, Suriye'ye yönelik bir askeri harekatın muhalefet üzerindeki baskıyı da arttıracağı değerlendirmesinde bulundu. Haftasonu KHK'lilerin toplantılarının, Somalı madencilerin yürüyüşü ve Kazdağları için yapılan yürüyüşün engellendiğini  hatırlatan Oluç, şöyle devam etti: "Tüm bunlar yaşanırken Ömer Çelik yeni İnsan Hakları Eylem Planı hazırlıyoruz, dedi. Siz bir taraftan askeri harekat yaparken öbür taraftan toplumsal sorunlara ilişkin her türlü adımı engellemeye çalışırken yeni eylem planı açıklamanız tamamen şakadır. Üstelik 2014'de eylem planı açıklanmıştı, ne oldu bu 35 sayfalık eylem planına? Çok uyuldu da şimdi bir adım sonrasını mı planlıyorsunuz? Öyle bir şey de söz konusu değil. İnsan hakları alanında adım atmanın yolu askeri harekat değildir." 

Oluç, diplomatik krize yol açan Ergün Babahan'ın Devlet Bahçeli ile ilgili tweetine dair gazetecilerin sorusu üzerine ise "Kimsenin sağlığı üzerinden politika yapmadık. Bizim derdimiz insanların sağlıkları değil politik görüşleridir" dedi.