HDP Sözcüsü ve Kars Milletvekili Ayhan Bilgen ve HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Besime Konca, Anayasa Mahkemesinin HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın başvurusuna verdiği ret kararını değerlendirdi.

HDP’ye ‘düşman hukuku’ uygulandığını savunan Bilgen, AYM’nin kararının kendileri için yok hükmünde olduğunu söyledi.

AYM'nin kararına tepki gösteren Bilgen, “Mahkeme bu kararıyla uluslararası hukuktaki yerini inkar etmiştir. AYM hukuk istemlerine toplumla devlet arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için vardır ancak bu görevi yaptığı ölçüde meşrudur. Ancak AYM, bu kararıyla siyasi vesayet altında olduğunu ortaya koymuştur.Bugüne kadar eş başkanlarımız milletvekillerimizle ilgili doğru düzgün işleyen iç hukuk varmış gibi iç hukuk yolları tükenmedi demesi aynı soruyu bize sordurtuyor. Hangi iç hukuk nerede iç hukuk? HDP’ye, gazetecilere, akademisyenlere düşman hukuku uygulanıyor” dedi.

“Bu kararla emniyet teşkilatı, mahkeme ve AYM arasında bir fark kalmamıştır” ifadelerini kullanan Besime Konca, " Türkiye 5 Aralık 1934'te kadınlara seçme seçilme hakkını ilk veren ülke fakat bugün 82 yıl sonra geriye dönerek kadınların bu hakkını gasp etmiştir. Bu karar bunu göstermiştir. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın demokratik siyaseti terörize eden yaklaşımı AYM kararıyla hukuki gerekçeye bağlanmış oldu. Bu kararla hukuk iktidarlaştı, iktidarlaşan hukuk insansızlaştı” değerlendirmesinde bulundu.

HDP milletvekilleri TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Ayhan Bilgen’in açıklaması şöyle:

Birkaç saat önce Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) aslında neredeyse 1 yıl önce yapılmış bir başvuruyla ilgili bir kararı dolayısıyla buradayız. Elbette hükümetin gündeminde sadece Reza Zarrab’ın sağık durumu olabilir ama bizim açımızdan Türkiye’nin demokrasisi, Türkiye’de barış, hak ve özgürlükler ve siyaset yapma hakkının nerede durduğu her şeyin önünde, üzerinde.

Mahkeme bu kararıyla uluslararası hukuktaki yerini inkar etmiştir. AYM hukuk istemlerine toplumla devlet arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için vardır ancak bu görevi yaptığı ölçüde meşrudur. Ancak AYM, bu kararıyla siyasi vesayet altında olduğunu ortaya koymuştur. Nasıl Can Dündar kararında bir bağlılık beyanında bulunma ihtiyacı duyduysa, Balbay kararında kendini tekzip eden bir tavır ortaya koymuştur. Balbay kararında iç hukuk yollarının tükenmediği vurgusunu yapmış ama tahliye iradesi ortaya koymuştu. Türkiye’de ne değişti AYM’nin artık bir belirleyici konumu olmadığı ortaya çıktı.

Her türlü baskı bizim nezdimizde anlamsızdır. Her türlü baskıya rağmen varlık halkın bize yüklediği sorumluluk esastır. Bundan önceki yok sayma arayışları gibi bu da bizim nezdimizde yok hükmündedir. Bundan sonra da sözümüzün arkasında olmaya devam edeceğiz. Halkımız birinci önceliktir. Onların beklentisi en öncelikli sorundur. Bu karar malumun ilanıdır. Bugüne kadar eş başkanlarımız milletvekillerimizle ilgili doğru düzgün işleyen iç hukuk varmış gibi iç hukuk yolları tükenmedi demesi aynı soruyu bize sordurtuyor. Hangi iç hukuk nerede iç hukuk? HDP’ye, gazetecilere, akademisyenlere düşman hukuku uygulanıyor. Düşman hukukun olduğu yerde bu kurumun açıklamasının hiçbir inandırıcılığı yoktur. Onlar istemese de biz demokrasi mücadelesini yükselten net tavrımızı sürdüreceğiz.

Besime Konca’nın açıklaması şu şekilde:

Türkiye 5 Aralık 1934'te kadınlara seçme seçilme hakkını ilk veren ülke fakat bugün 82 yıl sonra geriye dönerek kadınların bu hakkını gasp etmiştir. Bu karar bunu göstermiştir. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın demokratik siyaseti terörize eden yaklaşımı AYM kararıyla hukuki gerekçeye bağlanmış oldu. Bu kararla hukuk iktidarlaştı, iktidarlaşan hukuk insansızlaştı. Bu insansızlaşma da canavarlaşan bir gerçekle karşı karşıya bıraktı toplumu.

Bu kararla emniyet teşkilatı, mahkeme ve AYM arasında bir fark kalmamıştır. Hukuksuzluğun bir hukuk olarak toplumun önüne konduğunun kararıdır bu. 9 milletvekili arkadaşımız hala rehin tutuluyor. Biz kadın milletvekilleri olarak yıllarca kadının her türlü zorluğu göğüsleyerek bu parlamentoda kadın grubu kurduk. Kadınların emeğiyle bir araya geldik. Kadın meclisi olarak da her koşulda siyaseti kadınsızlaştıran, hukuku insansızlaştıran bu yaklaşıma karşı rehine koşullarında da olsa bütün kadınlarla birlikte emeği görünür kılacağız. Bu kararı tanımadığımızı, bu kararın hukuksuzluk olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz.

(Demokrat Haber/Ankara)