HDP, çok sayıda çalışanın kamudan ihraç edildiği ve medya kuruluşlarının kapatıldığı kanun hükmünde kararnamelere tepki gösterdi. 

Kararnameyle HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli’nin üniversitedeki görevine de son verilmişti. 

HDP Merkez Yürütme Kurulu, dün çıkarılan iki Kanun Hükmünde kararname (KHK) ile alınan kararlara ilişkin bir açıklama yaptı

HDP tarafından yapılan açıklama şöyle: 

OHAL kapsamında yayınlanan 675-676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile aralarında Eş Genel Başkan Yardımcımız Sezai Temelli’nin ve Meclis’teki grup ve vekil danışmanlarımızın da bulunduğu 10 bin 159 öğretmen, sağlıkçı, akademisyen, bakanlık çalışanı, kamu emekçisi hukuksuz ve herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın ihraç edildi.

Aralarında DİHA ve dünyanın tek kadın ajansı JİNHA’nın da bulunduğu haber ajansları, Kürtçe ve Türkçe yayın yapan yerel gazeteler, dergiler kapatıldı. Kayyum atanan belediyelerin mallarına el koyulması kararı çıkarıldı. Halihazırda adaleti tesis etmekten uzak olan hukuk düzeninde savunma hakkı daha fazla kısıtlandı. Üniversitelerde rektörlük seçimleri kaldırıldı.”

"MAHKEME KARARI OLMADAN"

Bir kez daha insanlar bir mahkeme kararı bile olmadan suçlu ilan ediliyor. Bir kez daha basın ve iletişim özgürlüğüne yasaklar getiriliyor; Kürt medyası, gazete, radyo, ajans ve televizyonlar, internet siteleri kapatılıyor, mallarına mülklerine el konuluyor, Kürt halkının sesi kesilmeye çalışılıyor

"HUKUKSUZLUK KANUN HÜKMÜNE BAĞLANIYOR"

Son KHK’ler ile ‘biat edenler devleti’, ‘tek parti devleti’ kurma doğrultusunda bir adım daha atılıyor. Erdoğan’a ve AKP’ye biat etmeyenlerin yer alamayacağı bir devlet yapısı oluşturma yolunda ilerlemeye devam ediliyor. Olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanması anlamına gelen OHAL düzeninde hak yok, hukuk yok, özgürlük yok. OHAL ile evrensel insan hakları ve demokratik haklar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri’nin birçok maddesi her gün her an çiğneniyor.

"OHAL'E KARŞI DİRENMEK BORCUMUZUN BOYNU"

Açıklamada şu görüşlere de yer verildi: “Erdoğan-AKP iktidarı kendi darbe sürecini sürdürüyor. ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ adı altında ‘tek adam yönetimi’ne geçmek için OHAL’i kullanıyor. ‘Ya başkanlık ya kaos’ diyerek, darbe girişimini gerekçe göstererek, ülkeyi Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetiyor, tüm yetkileri ‘tek adam’da topluyor. İktidara muhalif olan herkesi düşman ilan ediyor.

Erdoğan-AKP iktidarına bir kez daha sesleniyoruz: En büyük kötülükleri de yapsanız bu anlayışınıza biat etmeyeceğiz. Ne Kürt halkı ve siyasal hareketi, ne de Türkiye’nin demokrasi ve barış güçleri bu hukuksuzluklara boyun eğmeyecek, diz çökmeyecek. OHAL düzenine karşı bu gidişe dur demek, demokrasiyi savunmak hepimizin yurttaşlık ve insanlık görevidir. Haksızlığa, hukuksuzluğa ve OHAL’e karşı direnmek boynumuzun borcudur.”