HDP’nin referandum mitinglerinin bugünkü durağı Aydın’dı.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli, Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ve Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş’un katıldığı mitinge Aydınlıların ilgisi yoğundu. Mitingde konuşan Başaran, kadınlar ve gençlerin referandumda evet demek için hiçbir sebebi olmadığını söylerken, Erdoğmuş da “Barış yoksa, biz de HAYIR diyoruz” dedi.

Ayşe Acar Başaran'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Bizim bu sömürü rejimine, diktatörlük rejimine, tek kişilik dikta rejimine itirazımız var. En çok da kadınlar olarak itirazımız var. Bir açıklasınlar, bu sistemin neresinde kadınlar var? Kadınlara vaat ettikleri tek şey var; ölüm. Kadınlara sokak ortasında öldürülmeyi vaat ettiler. Kadınları kapı kapı çalıştırıp hiçbir yerde söz sahibi olmamayı vaat ettiler. Kadınları dillerinden düşürmediler, sadece bir tek kadın bakan var. O da aileden sorumlu, o da çocuk tacizi sonrasında “Bir kereden bir şey olmaz” diyor.

Hollanda’da yaşananlardan sonra kadınlarla ilgili ne yaptığına bakalım, kocaman bir sıfır. Kadınlara vaat ettikleri sadece anne olmak, kız kardeş olmak, bacı olmak. Kadınları toplumun her alanından izole etmeye çalışıyorlar. Kayyum atandığında ilk yaptıkları kadınları silmek oldu. Tüm dünyanın imrenerek baktığı eşbaşkanlık sistemi korkulu rüyaları oldu. OHAL ile KHK’lerle tüm kadın kurumlarını kapattılar. Kadınları kendilerine muhtaç etmeye çalışıp, iradesizleştirip kendi sistemlerini kurmaya çalışıyorlar. Kadınlar buna neden evet desin?

Gençler neden evet desin? 18 yaşında milletvekili olabiliyorsunuz diyorlar, doğru ama bu gençler neler yaşıyor diye soruyorlar mı? Hayır. Gençlere vaat ettikleri tek şey ölmek, öldürmek. Gençler atanamıyor, binlerce arkadaşımız KHK’larla ihraç edildi. Gençler neden evet desin bunlara? Ne sunuyorlar bize? Hiçbir şey. Atanamayan gençler polis olsun, asker olsun, korucu olsun onların savaş politikalarında canlarını versinler. Tek vaatleri bu. O yüzden gençler her yerden hayırlarını yükseltecekler.

Emin olun 16 Nisan'da, bu referandumu keşke hiç yapmasaydık diyecekler. Biz kendimize güvenelim. Haklıyız, hakikati savunuyoruz. Bugün bu topraklarda diktatörleşmeye izin vermeyeceğiz. Bütün farklılıklarının sesinin olduğu bir düzen kuracağız bu topraklarda. Onlara Aydın’dan da Amed’den de tüm Türkiye’den tek ses olduğumuzu haykırıyoruz. Kazanan biz olacağız, ezilen biz olduk ama başaran biz olacağız.

Nimetullah Erdoğmuş'un konuşmasından satırbaşları şöyle:

Ege’de bundan 10’larca yıl önce, Denizli’de, Afyon’da, Isparta’da, bütün Ege Bölgesi’nde en büyük alimlerimizden olan Bediuzaman Saidi Kurdi buraya gelmiş ve buradaki kardeşliğin tesisi için emek vermişti. Ama o günkü zihniyet, “acaba burayı bölmeye mi geldi” diye seydayı mahkum etti. Denizli'de hapishanesine attılar ama Ege’de sizlere, bizlere güzel bir miras bıraktı. Bir arada eşit bir şekilde yaşama mirası. Bu köhne zihniyetin devam etmesi mümkün değil. Bu makyaj silindi.

HDP’nin binlerce çalışanı, parti görevlileri, il ilçe başkanları tutuklu. Başta eş genel başkanlarımızı rehin aldılar. Durdular mı hayır, belediye başkanlarımızın yerlerine kayyım atadılar. Yerelin güçlenmesi, yerelin daha iyi bir idare ile çalışması gerekirken, bizler bunu savunurken onlar tam tersine yereli tatil ettiler yerelin yerine kayyum atadılar. Şu anda ortaya koydukları programda baş ayrı yerde, gövde ayrı yerde. Bu ucubeden bu memlekete hayır gelmez. Hayır bizim hayrımızla gelecek. Hayır, evetle asla gelmez.

Bu 18 maddenizde insan hayatının kutsallığı nerede? Eğer gerçekten insan hayatının kutsiyetine iman getirmiş olsaydınız anayasanın ilk maddesine bunu yerleştirirdiniz. Özgürlükler nerede bu anayasada? İnanç özgürlükleri, halkların özgürlükleri, Kürtlerin özgürlüğü, ezilenlerin özgürlüğü bu anayasanın neresinde? Siz bize 'bırakın biz kendi yöntemimizle tanzim ederiz' diyorsunuz. Biz bu tanzime karşıyız.

İnsanların yaşantısına, siyasetine müdahale eden bu tanzime de itiraz ediyoruz. 16 Nisan referandumu sadece evet hayır seçiminden ibaret değil. 16 Nisan karanlıklardan aydınlıklara çıkmanın kavşak noktası. Ondan sonra aydınlık olacak, güneş tekrar doğacak ve insanlar kardeşçe barış içinde yaşayacak. Bu maddelerin içinde barış yok. Barış yoksa, biz de HAYIR diyoruz.