Halkların Demokratik Partisi (HDP) Seçim İşleri Komisyonu, sandık taşıma ve birleştirmelerine dair rapor hazırladı.

Raporda, taşımaların ülkenin belli bir bölgesinde yoğunlaşması, o bölgedeki seçmenlerin haklarını kullanmalarını zorlaştırdığı ve engellediği belirtildi. Raporda, taşımaların objektif olmayan nedenlere dayandırılmasının ise seçmen kitlesi açısından  “ayrımcılık” yapıldığına dair iddiaları güçlendirdiği ve seçimlerin yurttaşlar açısından eşit koşullarda yapılmadığına dair kanıtlar nitelikte olduğuna yer verildi.

‘GÜVENİLİR VE GÜVENİLİR OLMAYAN SEÇMEN AYRIMI’

Sandık taşıma kararlarıyla devletin sorunu “güvenlik” sorununa indirgediğinin ifade edildiği raporda, sandık için sağlaması gereken güvenlik anlayışı yerine “güvenlikli sandıklar” ve “güvenlikli olmayan sandıklar” ayrımının yapıldığı belirtildi. Bu durumun da “güvenilir seçmenler” ve “ güvenilir olmayan seçmenler” ayrımına neden olduğuna yer verildi.

Raporda, şunlara yer verildi:

* Şehir merkezlerinde yatağa bağımlı seçmenlere seyyar sandık götürebilen devlet, kırda var olan sandığı, seçmenin oraya nasıl gideceğini umursamadan, kendince belirlediği merkezlere taşımakla, aynı zamanda kır ve şehir seçmenine eşitsiz koşullarda seçim yaptırmaktadır.

*  YSK’nın 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı Genel ve 31 Mart 2019 Yerel seçimlerindeki birçok taşıma/birleştirme kararlarından da açıkça görüleceği gibi mesafe kriterinde azami olarak seçmenlerin yürüyebileceği 5 kilometrenin çok üzerindeki mesafelerdeki sandıklar hakkında da taşıma/birleştirme kararları verilmiştir. Taşıma/birleştirme kararı alınan köylerde yaşayan yaşlıların veya hastaların taşınan merkezlere nasıl gideceği ile ilgili herhangi bir öngörüde bulunulmamıştır.

*  Güvenlik Kriteri: Yine YSK kararlarında taşıma/birleştirme kararlarına gerekçe olarak gösterilen güvenlik kriterinin de objektif bir dayanağının olmadığı anlaşılmaktadır.

14 İLDE TOPLAMDA 96 BİN 531 SEÇMEN TAŞINDI

* YSK’nın 6 Mart tarihli kararıyla Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Kars, Dersim, Şırnak, Siirt, Urfa ve Van illerinde toplamda taşınan sandık sayısı 973, taşınan seçmen sayısı ise 96 bin 531.

* YSK tarafından verilen birleştirme-taşıma kararının gerekçelerinde sandıkların 247’si sadece fiziki koşulların yetersizliği, 691’i ise “güvenlik” gerekçesiyle verilmiştir. Güvenlik gerekçesiyle verilen kararlardan 27’sinde ise “Mahalle, köyde meydana gelen terör, güvenlik olayı yoktur” kaydının olduğu belirtildi.

YSK TARAFINDAN VERİLEN VE YASAL DAYANAĞI OLMAYAN TAŞIMA BİRLEŞTİRME KARARLARININ GEREKÇELERİ

*  Aileler arasında husumet sayılamayacak eski tarihli basit kavga ve yaralama olayları, panel, konferans ve şenliklerin terör olayı olarak sayılması, mera kanununa muhalefet, gasp olayları, afiş yazma, slogan atma, pankart asma,  sosyal medya üzerinden propaganda yapmak, mevcut muhtarın devlet yanlısı olması, köy halkından örgütle iltisaklı çıkacak muhtar adaylarının mevcut muhtara baskı ve tehdit oluşturabileceğinden olumsuz olayların yaşanabileceği iddiası, terör örgütü sempatizanlarının oy kullanma esnasında baskı uygulayarak özgür oy kullanma hakkının engellenmesine yönelik muhtemel eylemlerin olabileceği,  seçimin çekişmeli geçebileceği iddiası ve terör örgütü yandaşlarının seçmen üzerinde baskı kurabileceği, iddiası gibi mantık dışı ve afaki nedenler bulunmaktadır.

* YSK, bazı taşıma/birleştirme kararlarının gerekçesinde de “değişik/geçmiş tarihlerde çeşitli olaylar” gerekçesine dayanmıştır. Ancak bu olayların hangi tarihlerde olduğu, taşımaya dayanak olan güvenlik gerekçesinin yakın zamanlı bir olaya dayanıp dayanmadığı belli değildir. YSK bu gerekçeyle yaptığı taşımaları yasal bir dayanağa bağlayamamıştır. Örneği; Ağrı-Merkezdeki Sarıharman Köyündeki 1281 Sandık No’lu ve 157 seçmenli sandık, Gümüşya Köyüne taşınmıştır. Taşıma gerekçelerinden biri olarak değişik tarihlerde düzenlenen operasyonlarda (9) şahıs terör örgütü propagandası yapmaktan gözaltına alınması gösterilmiştir.

* YSK, birçok taşıma/birleştirme kararına gerekçe olarak asayiş/güvenlik tehdidinin devam etmekte olduğu ve eylem riskinin bulunduğu nedenlerini göstermektedir. Ancak mahalle/köyde meydana gelen asayiş/güvenlik olayı kayıtlarında herhangi bir olay yoktur denilmektedir. Bu haliyle YSK şimdiye kadar herhangi bir asayiş veya güvenlik olayı yaşanmayan yerler için yapılan sandık taşıma/birleştirme taleplerini aslında gerekçesiz bir şekilde kabul ettiğini teyit etmiş olmaktadır. Örneğin;  Bingöl-Karlıovadaki Harmantepe Köyündeki 1036 Sandık No’lu ve 65 seçmenli sandık, Viranşehir Köyüne taşınmıştır. Taşıma gerekçelerinden biri olarak sandık bölgelerine geliş ve gidiş güzergahlarının terör eylemleri açısından risk taşıması gösterilmiştir. Ancak “Mahalle/köyde meydana gelen terör/asayiş/güvenlik olayı yoktur” denilmiştir.

* YSK, birçok taşıma/birleştirme kararlarında da 2000 yılı öncesi yaşanan “terör/güvenlik” olayları ile 2000 yılı öncesi ve sonrası taşıma/birleştirme talep edilen yerlerde yaşanan asayiş veya adli olayları gerekçe göstermiştir. YSK’nın bu talepleri kabul gerekçesinde objektif bir zaman aralığı kriterinin olmaması, 1980’lerde dahi geçen adli bir vakayı taşıma/birleştirmeler için gerekçe göstermesi bu kararları hukuki ve siyasi ölçekte tartışmalı hale getirmektedir. Örneğin;  Ağrı-Merkezdeki Dumanlı Köyündeki 1238 Sandık No’lu ve 50 seçmenli sandık, Beşbulak Köyüne taşınmıştır. Taşıma gerekçelerinden biri olarak Dumanlı Köyünde “1994 yılında 9 tane terör/asayiş olayı” gösterilmiştir.

‘PARTİMİZ KAMUOYUNU AYDINLATMAYA DEVAM EDECEKTİR’

Raporun sonuç bölümünde ise şöyle denildi:

“ Yukarıdaki açıklamalar ve örneklerden de görüldüğü gibi YSK’nın sandık taşıma kararları tamamen subjektif kriterlere dayandırılmakta, güvenlikçi bir anlayış, demokratik bir ortamda geçmesi gereken seçimlerin planlanmasında esaslı bir yer tutmaktadır. Modern demokrasilerde, seçmenin oy kullanması zorlaştırılmaz aksine olabildiğince kolaylaştırılmaya çalışılır. Elektronik oylamadan, mektupla oylamaya kadar birçok oylama usulü hayata geçirilmiştir. Çünkü demokrasisi görece daha gelişkin ülkelerde seçmenler kendi oylarının güvenliğinden endişe duymazlar. Türkiye’de ise seçim güvenliği, seçmenin oy kullanması, partilerin siyasi propagandadan daha fazla yer ayırdığı esaslı bir başlığı oluşturmaktadır. Asıl olan seçimlerin eşitlik serbestlik ilkeleri çerçevesinde yapılmasıdır. Demokrasi mücadelesinin bir parçası olan seçim ve seçmen güvenliği siyasi partilerin gün geçtikçe geliştirmesi gereken bir kültür olmalı devlette bütün kurum ve kurallarıyla bu kültürün yerleşmesi için çaba sarf etmelidir. Partimiz HDP bu kültürün oluşması ve yerleşmesi için mücadele etmeye, yurttaşları bilinçlendirmeye, kamuoyunu aydınlatmaya devam edecektir.”

Kaynak:Mezopotamya Ajansı