Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Ertuğrul Kürkçü, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan ile İmralı Adası'nda görüştürülmesi ve Öcalan'dan ulaşan mesajla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.

HDK Eş Sözcüleri, "Bu görüşme vesilesiyle Türkiye'nin tüm demokrasi ve özgürlük güçlerini Sayın Öcalan'ın Kürt Sorunu'nun “demokratik siyasetle çözümü” çağrısını sahiplenme" çağırısında bulundular.

HDK Eş Sözcüleri Koçyiğit ve Kürkçü'nün yaptığı yazılı açıklama şöyle:

'AÇLIK GREVİ BAŞARIYLA SONUÇLANDIRILDI'

“Aralarında DBP ve DTK eşbaşkanlarıyla, Barış Anneleri, milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, sanatçılar, yazarlar, hekimler, mühendisler, emekçilerin de olduğu 50 gönüllünün DTK, DBP, KJA, HDP ve HDK'nin desteğiyle başlattığı açlık grevi 12 Eylül'de amacına ulaştı ve başarıyla sonuçlandırıldı: Kürt halkının 500 günü aşan bir süredir mutlak tecrit altında tutulan önderi sayın Abdullah Öcalan kardeşi ile İmralı adasında görüştürüldü.

“Zamanında ve doğru bir yöntemle harekete geçerek Sayın Öcalan'a yönelik mutlak tecridi kırmayı başaran gönüllüleri ve onlara politik ve toplumsal destek vermekte terddüt etmeyen kurumlarımızı kutluyoruz. Bununla birlikte Sayın Öcalan'ın da görüşmede belirttiği gibi, İmralı'da avukat ve yakınlarla görüşme, dış dünyayla iletişim haklarının keyfi bir biçimde askıya alınması henüz son bulmamıştır. Dolayısıyla Öcalan'ın ve bütün siyasi tutsakların haklarının güvenceye alınması için kararlı mücadele gündemimizdeki yerini korumaya devam edecektir.

'GÖRÜŞMENİN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI BİLE BİR MESAJ'

“Kürt halkına ve demokrasi güçlerine yönelik ağır baskı ve şiddetin hüküm sürdüğü günlerde bu görüşmenin gerçekleşmiş olması bile başlıbaşına bir mesaj sayılabilir: Zulmün ve keyfiliğin birlikte ve doğru yöntemlerle mücadele edilerek yenilebileceği, haksızlıkların direniş karşısında sürdürülebilir olmadığı bir kez daha kanıtlandı.

“Sayın Öcalan'ın sağlık ve güvenliğinin yerinde olduğunun kardeşince, başka bir aracı olmaksızın Kürt halkıyla ve dünya kamuoyuyla paylaşılması bu konudaki şüphe ve tereddütleri giderdi. 2013 Newroz'undan bu yana kendisi başlıbaşına bir demokratik-siyasal çözüm imkânı haline gelmiş olan Öcalan'ın sağ ve salim olduğunun bilinmesi -hükümet ne derse desin- çatışmanın çözümüne yönelik başlıca potansiyelin yerli yerinde durduğu inancını güçlendirdi.

'SAVAŞI DEMOKRATİK-SİYASAL ÇÖZÜM SONA ERDİRECEK'

“Ancak en önemlisi, Sayın Öcalan'ın bu görüşmeyi tarihsel Newroz 2013 çağrısının arkasında durmaya devam ettiğini halklarımızla, dünya ve Türkiye'nin demokrasi ve özgürlük güçleriyle paylaşma fırsatına dönüştürmekteki başarısı oldu.

“İki kardeş arasındaki görüşmeden dünyaya yayılan mesajın özeti şudur: "Gençlerimizin hayatlarını tüketen savaşı demokratik-siyasal çözüm sona erdirecek, teslimiyet değil. Ben 2013 çizgisine sadığım, sizler de sadık kalın!" Bu mesaj, barış ve özgürlüğün Saray'a “ne istiyorsa onu vererek” değil, Saray'ın halklarımızdan aldığını halklarımıza geri vermesiyle sağlanacağına yönelik iradeye güç katmıştır.

KÜRT SORUNU'NU ÇÖZMEK İÇİN ÇAĞRI

“Saray'ın, çözüm sürecini büyük insani ve maddi kayıplar pahasına çökerterek Türkiye'yi soktuğu yolun, her geçen gün daha çok şiddet doğuran savaş ve birbirini izleyen darbelerden başka bir yere varamayacağı geçtiğimiz yıl boyunca sayısız örnekle kanıtlandı. Halkların Demokratik Kongresi (HDK), bu görüşme vesilesiyle Türkiye'nin tüm demokrasi ve özgürlük güçlerini Sayın Öcalan'ın Kürt Sorunu'nun “demokratik siyasetle çözümü” çağrısını sahiplenmeye ve hükümeti çatışmayı müzakerelerle çözme yoluna çekmek için çabalarını artırmaya çağırıyor.

“HDK, Türkiye ve Kürdistan halklarını, ezilenleri, yoksulları, işçileri, gençleri, kadınları, aydınları, bilim insanlarını, insan hakları savunucularını, özgürlük, demokrasi, eşitlik ve adalet için mücadele edenleri savaştan çıkış için bugüne kadar ileri sürülmüş tek mantıklı ve tutarlı teklif olan Sayın Öcalan'ın “demokratik cumhuriyet-demokratik özerklik” önerisini yeniden değerlendirmeye; Saray'ın Kürdistan'ı istila, “son teröristi öldürünceye kadar savaş” çılgınlığına son verecek bir demokratik gelecek programı çevresinde güçlerini birleştirmeye davet ediyor.”

(Demokrat Haber)