ANKARA- Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Ankara İl Meclisi'nin başlattığı "Rojava ile Dayanışma Kampanyası" sürüyor. Kampanya çerçevesinde her Çarşamba akşamları yapılan yürüyüşe bugün de devam edildi.

Kızılay'daki Rojava ile Dayanışma Çadırı önünde bir araya gelen HDK'liler, "Katliamlara, savaşlara, ırkçı ve inkarcı politikalara hayır" pankartı açarak yürüyüşe geçti.

HDK'liler Atatürk Bulvarı'na geldiğinde bir kişi, "130 bin Müslüman ölürken nerdeydiniz?" diyerek provokasyon çıkarmak istedi. Bunun üzerine bölgeye gelen çevik kuvvet polisleri, yürüyüş kortejinin önünde barikat oluşturdu. Provakatör, polis tarafından uzaklaştırılırken, Kızılay Meydanı Gökdelen'e yapılmak istenen yürüyüşe izin verilmeyeceği belirtildi. Görüşmeler sonuçsuz kalınca basın açıklaması Atatürk Bulvarı'nda yapıldı.

HDK Ankara İl Meclisi adına açıklama yapan Bahadır Demircan, ABD ve AKP Hükümeti tarafından desteklenen El Kaide bağlantılı çeteler ile ÖSO'nun Rojava'daki saldırılarını hatırlattı.

Demircan, kimyasal silah kullanımına da dikkat çekti: "Kimyasal silah kullanımı bir insan hakları ihlalidir ve suçtur. Kim tarafından kullanıldığı bu gerçeği değiştirmez. Bizleri kimyasal silahının Beşar Esad'ın ordusu tarafından kullanıldığına inandırmaya çalışıyorlar. Bizler Esad yönetiminin halka yönelik saldırılarını da biliyoruz ancak bu konuda gerçekler başka. Kimyasal silahlar ÖSO ve AKP hükümeti tarafından desteklenip beslenen, teçhizat ve para ve eğitim verilen El Kaideci El Nusra çeteleri tarafından kullanılmaktadır. Bu durum Birleşmiş Milletler tarafından da açıklanmak zorunda kalınmıştır."

'AKP BU SUÇUN ORTAĞIDIR'

Rojava devriminin, ABD'nin başını çektiği çok uluslu sermayenin Ortadoğu'yu yeniden dizayn etme politikalarını boşa çıkardığını söyleyen Demircan, bu nedenle Rojava'ya saldırıldığına işaret etti. Demircan, ekledi: "İslam kardeşliğinden söz ederek sözüm ona Mısır'daki katliamlara karşı çıkan AKP hükümeti ve Başbakanı Tayyip Erdoğan da bu suçun ortağıdır."

AKP'nin aynı zamanda Suriye'nin iç işlerine karıştığını kaydeden Demircan, Türkiye'nin Suriye'ye saldırıya katılacağı açıklamalarını hatırlattı.

'İNADINA BARIŞ, HEMEN ŞİMDİ BARIŞ'

Demircan, şöyle konuştu: "Biz halkların birlikte, eşit, özgür ve barış içinde yaşamasını istiyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günü arifesinde bir kez daha sesleniyoruz AKP iktidarına. Bu kanı, katliamı ve kıyımı durdurun. İnsanlık suçu işlemekten vazgeçin. Halkların Demokratik Kongresi olarak barış, inadına barış, hemen şimdi barış diyoruz. Olası bir Suriye işgaline sessiz kalmayacağımızı ve mücadele edeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz."

Açıklamanın ardından tekrar Rojava ile Dayanışma Çadırı'na yüründü. Ethem Sarısülük'ün ağabeyi Mustafa Sarısülük'ün da katıldığı eylemde, "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Katil ABD işbirlikçi AKP", "İçerde dışarda savaşa hayır", "Yaşasın Rojava direnişi" sloganları atıldı.

Bu arada, Rojava ile Dayanışma Kampanyası 30 Ağustos Cumartesi günü Kızılay'da gerçekleştirilecek Barış Zinciri ile son bulacak. (ETHA)