Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Divan Üyeleri İstanbul Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ve Levent Tüzel, 1 Mayıs ile ilgili olarak TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

 

"Siyasi iktidar yıllardır uyguladığı emek ve halk karşıtı politikalarla, her geçen gün halkımıza, işçi ve emekçilere yaşamı daha katlanılmaz hale getirmektedir" denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "Milyonlarca işçi ve emekçi açlık sınırında yaşarken, hükümetin açıkladığı yeni teşvik paketi ile ülkenin kaynakları yine patronlara aktarılıyor. Yeni teşvik paketiyle patronlara, sigorta primlerinin devlet tarafından ödenmesi, vergi muafiyeti ve fabrika kurmaları için arsa tahsisi gibi yeni destekler sağlanıyor. İşçiye gelince 700 TL olan asgari ücreti bile çok gören hükümet, bölgesel asgari ücret ile Kürt illerinde yarım asgari ücretle, günde 12-13 saat, sağlıksız, güvencesiz koşullarda kölece çalışmayı dayatmaktadır. Bölgede kadın ve çocuk emeği sömürüsünü arttırarak, Bölgeyi Türkiye’nin Çin'i yapmaya hazırlanmaktadır."

 

İş cinayetlerine dikkat çekilen açıklamada, "Son 10 yılda 10 bin işçi, 2012 yılının ilk 4 ayında ise 163 işçi işyerlerinde hayatını kaybetmiştir. İş cinayetlerine çözüm olarak Meclis gündemine getirilen iş sağlığı ve güvenliği yasa tasarısı ile, işçinin değil işin, makine ve teçhizatın güvenliği ön plana alınıyor, iş güvenliği hizmetleri taşerona emanet ediliyor, iş kazalarının sorumluluğu işçilere yüklenmeye çalışılıyor" denildi.

 

HDK'li milletvekilleri açıklamalarında, kadına yönelik şiddet ile çevre katliamlarını da hatırlatarak, "Aydınlar, akademisyenler, sanatçılar ve tiyatro hedefe konulmuş, Suriye üzerinden savaş çığırtkanlığı yürütülmekte, silahlanma harcamaları giderek artmaktadır" dedi.

 

Kürt sorununda demokratik çözüm yerine savaşın dayatıldığını belirten milletvekilleri, "Çözümsüzlüğü derinleştirmekten başka işe yaramayan askeri ve siyasi operasyonlar nedeniyle gençlerimiz yaşamlarını yitirmeye, balık istifi gibi hapishanelere doldurulmaktadır. Devleti yönetenler askeri operasyonlar söz konusu olunca her noktaya yarım saatte helikopter indirebilmekle övünülüyorlar ama Erzurum’da 5 işçi düştükleri gölette kurtarılmayı beklerken donarak ölüyor. Roboskî'de 17'si çocuk olmak üzere, 34 köylünün TSK'ya bağlı F-16 uçaklarıyla katledilmesinin üzerinden aylar geçti. 'Suriye'de demokrasi yok' diyerek müdahale isteyen AKP, Roboski katliamının üstünü örtmek için uğraşıyor" diye belirtti.

 

Tüm emekçileri, ezilenleri 1 Mayıs alanlarında buluşmaya çağıran Tuncel, Önder ve Tüzel, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "Bugün artık ülkede yaşayan halklar için açlık, yoksulluk, baskı ve zulüm düzeninin iktidarı haline gelen AKP Hükümetine, kapitalist sömürü ve soygun düzenine karşı Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkez, her milletten, her inançtan işçi ve emekçiler, toprağını suyunu, yaşam alanlarını savunan üretici köylüler, kadınlar, gençler olarak demokrasi, barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam için Halkların Demokratik Kongresi etrafında birleşmeye ve örgütlü mücadele etmeliyiz.

 

Siyasi iktidarın emekçilere yönelik hak gasplarının arttığı ve halka yönelik düşmanca politikaların yaygınlaştığı koşullarda; işçi ve emekçileri, sendika ve meslek örgütlerini emek, demokrasi ve barış talepleriyle 1 Mayıs Meydanlarında birleşmeye çağırıyoruz.

 

İşçi sınıfı ve emekçi halklarımızın 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma gününü kutluyor, sömürüye ve savaşa karşı demokrasi, barış, adalet, eşitlik, özgürlük ve insanca bir yaşam için tüm halkımızı 1 Mayıs meydanlarına davet ediyoruz."