Demokratik toplum Kongresi (DTK)  Eş Başkanı Hatip Dicle İMC TV’de önemli açıklamalar yaptı.  Yaşananlardan hükümetin sorumlu olduğunu ifade eden Dicle, Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesi’nin ve PYD’nin temin ettiği ağır silahların sınırdan Kobani’ye ulaştırılmasına izin vermesi gerektiğini söyledi.

Banu Güven’in sorularını yanıtlayan Eş Başkanı Hatip Dicle’nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"IŞİD İLE PKK'NİN BİR TUTULMASI BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLAYDI"

“Bir sefer hükümet uzun süre, tabi bugünlere kadar seyirci kaldı. Adeta alay edercesine şu açıklamalar hükümetten geldi. Mesela bir sayın bakan dedi ki 'Kobani ile çözüm sürecinin ilgisi nedir allah aşkına' dedi. Şimdi bu Kürtlere söylenebilecek en ağır sözdür. Yani Kürtler bu kadar duyarsız mıydılar? Kardeşleri orada binlercesi IŞİD çeteleri tarafından katledilirken onlar sessiz kalacaklar, ‘Çözüm süreciyle bağlantısı nedir' diye soracaklar Kürtlere.

“İkinci olay daha da vahim bir olaydı. Gerek sayın Cumhurbaşkanı, gerekse bazı bakanlar, 'IŞİD ile PKK arasında bizim için fark yoktur’ dediler. Bu kitleleri tahrik eden, adeta infiale sürükleyen, deyim yerindeyse bardağı taşıran son damla olan açıklamalardı.

HÜKÜMETİN YAPMASI GEREKENLER

“Şimdi bugün hükümetin yapması gereken çok acil şeyler var. Bir sefer şiddet uygulamaya başta polis ve devlet güçleri olarak son vermelidir. Şiddet şideti doğurur, bu da yeni ölümler getirir. Bu, süreci daha da zora sokar.

“İkincisi Kobani’nin mevcut durumunu dikkate alarak.. Örneğin ben bugün akşam duydum. Güney Kürdistan Yönetimi resmi olarak Türkiyeden ağır silahların, tanksavar silahlarının Türkiye üzerinden Kobani’ye geçirilmesi için izin istiyor. Ya da dışarıdan, örneğin Salih Müslim’in açıklaması vardı. 'Biz dışarıdan tanksavar silahları temin etmişiz bu tanksavar silahlarının bir an önce Kobani’ye ulaştırılması için Türkiye’nin bize bir koridor açmalı' diyor. Şimdi  hükümetin acilen yapması gereken  budur.

“HÜDA-PAR’IN IŞİD ÇİZGİSİNDE OLMADIĞINI BİLİYORUZ”

“Benim bildiğim Hüda-Par çizgi olarak IŞİD’in bugünkü vahşet uygulamalarına varan çizgisine karşıt bir çizgideydi. Eğer son zamanlarda tavır değiştirmediyse. Ama içlerinde tabanda IŞİD’e sempati duyan, IŞİD’in çizgisini benimseyen kişiler de var. Ama bir bütün olarak Hüda-Par’ın bu çizgide olmadığını biliyoruz.

“İkincisi Özgürlük Hareketi hiçbir zaman hedef etmemiştir. Biz Kürtlerin dört parçada da ulusal birliğinden yanayız; Kürtler arası bir çatışmadan yana asla değiliz. Bugün IŞİD belasına karşı bütün Kürtlerin demokratik ulusal birliği, hatta Kürdistan sınırlarını aşan bütün Ortadoğu’da bu belanın defedilmesine karşı halkların birliği söz konusu iken Hüda-Par’ın objektif olarak yanında yer alması. IŞİD’i protesto eden kişileri hedef almasını doğrusu asla kedilerine yakıştırmıyoruz.” (İMC)