BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, TÜSİAD Başkan Yardımcısı Haluk Dinçer ve beraberindeki heyeti kabul etti.

 

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, şu anda fiilen Türkiye’de başkanlık sistemi değil tek adam sistemi olduğunu savunarak, “AK Parti’nin, Başbakanın ajandasında ‘tam başkanlık’ yok, ‘yarı başkanlık’ var. Fransa modeli yarı başkanlık hayalinde” dedi.

 

TÜSİAD Başkan Yardımcısı Haluk Dinçer başkanlığındaki TÜSİAD Parlamento İşleri Komisyonu, Meclis’te siyasi parti gruplarını ziyaret ediyor. Heyet, AK Parti ile görüşmelerinin ardından BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ile bir araya geldi. TÜSİAD Başkan Yardımcısı Dinçer, Komisyon olarak yılda birkaç kez TBMM’yi ziyaret ettiklerini belirterek, bu ziyaretlerinde de yeni anayasa, 1 Temmuz’da yürürlüğe gidecek Türk Ticaret Kanunu ve gündemdeki diğer konuları görüşmek istediklerini söyledi.

 

BDP Grup Başkanvekili Kaplan da, TÜSİAD’ın Türkiye’nin demokratikleşmesi ve yeni anayasa sürecinde önemli katkıları olduğunu belirterek, “Her ne kadar Başbakan size karşı biraz farklı bir yaklaşım içindeyse de. Tek tip, sermayede de olmaz, siyasette de olmaz” dedi.

 

Yeni bir anayasa yapılacağını ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin gündemine başkanlık sistemi tartışmasını atıverdiğini belirten Kaplan, “Aslında şu anda fiilen Türkiye’de başkanlık sistemi değil tek adam sistemi var. Çünkü hükümet yürütme, Meclis’teki çoğunluk da AK Parti’den oluşuyor. Yürütme yasama birleşmiş, özel yetkili mahkemeler de siyasallaşmış durumda ve güçler ayrılığı güçler birliğine dönüşmüş” diye konuştu.

 

Hükümetin başkanlık sisteminin tartışmaya açarken samimi olmadığını, suni bir gündem oluşturmak istediğini düşündüklerini savunan Kaplan, “Çünkü niyeti olan kartlarını açan, projesini koyar. ABD tarzı tam başkanlık mı istiyorsunuz? Buyurun konuşalım; federatif sisteme hazır mı AK Parti? Federal parlamentolara açık mı? Biz demokratik özerklik dedik, Türkiye’de yerel yönetimlerin güçlendirilmesi modelini ortaya koyduk. Yok ‘ameliyat yaptırmam, Türkiye parçalanır’ diye kıyameti kopardı. Ancak bizim çıkardığımız bir sonuç; AK Parti’nin, Başbakanın ajandasında ‘tam başkanlık’ yok, ‘yarı başkanlık’ var. Federal bir sisteme açık mı AK Parti? Federal parlamentolara açık mı? Bizim bundan çıkardığımız sonuç, Başbakan'ın ajandasında tam değil, yarı başkanlık sistemi var. Fransa'da uygulanan başkanlık sistemi gibi. Yani Fransa modeli gibi bir model; üniter yapı içinde. Biliyorsunuz Fransa’da da farklı diller, kültürler var. Fransa modeli yarı başkanlık hayalinde ve bu projesini 2023 yılına kadar bunun üzerine kurmak isteyen bir anlayışı olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

 

“ALLAH’TAN TEK DİLDEN VAZGEÇTİ”

Dışişleri Bakanlığının 20 senedir Kürt sorununu Fransa modeliyle çözme gibi bir anlayışı olduğunu savunan Kaplan, şöyle devam etti:

 

“Kartlarını açarlarsa soracağız. Yarı başkanlık derlerse diyeceğiz ki; Korsika mı? Bretonlar mı? Alsaslar mı? Neyse ki Allah’tan tek dilden vazgeçti. Yani hep tek dil derdi. Anlaşılmaz bir şey; Anadolu coğrafyası binlerce yıllık tarihiyle, kültürüyle çok farklı diller, kültürlerin olduğu bur toprakta yaşıyoruz. Sayın Başbakan Potamyalı, ben de Mezopotamyalıyım; biraz tarihte geriye gidersek.

 

Ben Türkçeyi ilkokul birinci sınıftan sonra öğrendim. Sayın Başbakan belki anadili olarak öğrendi. Ama çok dilli ülkelerde bunun çözümü vardır. Bunlar konuşulacak şeylerdir. Yani bu sistem sorunu demokratik bir zeminde uygarca konuşulabilmeli.”

 

TANKA İLK ÇIKACAK BDP

Başbakan Erdoğan’ın bir taraftan darbelere karşı açıklamalar yaptığını, bir taraftan da ‘dalgalar Türkiye’yi boğuyor, fren koyun’ dediğini belirten Kaplan, “Bu, kendi tezleriyle çelişiyor. Darbelerle mücadeleyse sonuna kadar. Anketlerde var bugün. Siyasal partilere, derneklere, sendikalara, işadamlarına kadar, KCK soruşturması adı altında 10 binin üzerinde tutuklumuz var. Darbecilerde frene basıyor, KCK soruşturmalarında gaza basıyor” dedi.

 

AK Parti’nin yaptıklarının karşısına çıktığını belirten Kaplan, Almanya’da tutuklu milletvekilleri ile ilgili kriz yaşandığını söyledi. Kaplan, “Milletvekilleri tutuklu, 32 belediye başkanı tutuklu, 8 bin BDP’li siyasetçi tutuklu. Bunları konuşarak aşacağız, yeni anayasayı bir şans, bir fırsat olarak görüyoruz. Bu süreçte buna gönül vermiş Türkiye’deki bütün sivil toplum, iş çevreleri ve emek çevrelerinin, çalışanların, herkesin duyarlığını taşıyoruz. Darbeler konusunda en hassas partinin BDP olduğunu anketler de gösteriyor. Bir darbe durumunda en önce tanka çıkacak olan partinin BDP olduğu ortaya çıkıyor” dedi.