HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, dünyada gelişmiş demokrasilerde başkanlık sisteminin federasyonlarda olduğunu söyledi. Kaplan, buna Amerika, İngiltere, Almanya, Belçika, İspanya gibi ülkeleri örnek gösterdi.

Hasip Kaplan, İç Güvenlik Paketi’ne neden karşı çıktığını  “Toplum gergin... Patlayacak gibi... Hükümet bunun farkında ve kendini korumayı amaçlıyor. AK Parti'yi koruma kanunudur bu” sözleriyle değerlendirdi.

"AKP hükümeti giderse çözüm sürecinin devam edeceğini" söyleyen Kaplan, “Çözüm süreci bu hükümetle kaim değildir, devlet politikasıdır. AKP seçimden çıkacak, çıkmayacak diye bakmıyoruz biz. AKP giderse yerine gelenler sürdürür” dedi.

Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan Hasip Kaplan’ın Hürriyet’in bugünkü (18 Şubat 2015) yayımlanan röportajının ilgili bölümü şöyle:

"İç güvenlik paketi"ne neden karşı çıkıyorsunuz?

HASİP KAPLAN: Bu paket geçerse tüm Türkiye'ye olağanüstü hal yönetimi gelecek. Bu paket, kitlesel gösterilerde polise sadece saldırı emrini vermiyor, vur emrini de veriyor. Sınırsız dinleme hakkı veriyor. 77 milyon yurttaşı makul şüpheli yapıyor. Bu paket muhalefeti susturuyor. Mahkeme kararı olmadan keyfi gözaltıların önünü açıyor. 90'lı yıllarda yaşananları getiriyor.

Ama hükümet getirilen düzenlemelerin Avrupa Birliği ülkelerinde de olduğunu söylüyor.

HASİP KAPLAN: Doğru değil bu... Bu düzenleme AB çizgisine aykırıdır. Koalisyon hükümetleri döneminde Avrupa Birliği için Anayasa'da 17 önemli değişiklik yapıldı. Bunların hepsi temel haklar ve hürriyetlerle ilgiliydi. Haberleşme özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, kişisel haklar, adil yargılanma, basın özgürlüğü... Uyum paketleri çıkarıldı, ulusal program çıkarıldı. Şimdi bu hükümet, bütün bu kazanımları ortadan kaldırdı ve kaldırmaya da devam ediyor.

Paket geçerse... Geriye gidiş mi olacak?

HASİP KAPLAN: Geriye gidiş değil, kökten kazıma olacak. Bu düzenleme bütün kazanımları yok ediyor. Her türlü itirazın ve talebin karşısına güvenlik güçlerini dikiyor.

Hükümet bu paketle neyi amaçlıyor?

HASİP KAPLAN: Toplum gergin... Patlayacak gibi... Hükümet bunun farkında ve kendini korumayı amaçlıyor. AK Parti'yi koruma kanunudur bu.

Hükümet bir toplumsal patlamayı mı önlemeye çalışıyor?

HASİP KAPLAN: Hükümet toplumu sıkmazsa, toplum niye patlasın? İstediğiniz kadar güç koyun halkın önüne... Eğer sıkarsan mutlaka taşar, aşar. Bu böyledir. O zaman ne yapacaksınız?

Bu paketin en önemli gerekçesi şu: "Kobani olaylarında kamu düzeni bozuldu. Bir daha bu tür olaylar yaşanmasın diye güvenlik önlemleri alıyoruz." Bu gerekçeye ne diyorsunuz?

HASİP KAPLAN: Polis, jandarma, AKP'li korucular, ırkçı milisler, faşist gruplar insanları katlettiler. İzmir'de bir esnaf öldürüldü, Adana'da gazete dağıtıcısı öldürüldü, Antep'de bir partilimiz kafasından vuruldu. Kamu düzenini ortadan kaldıran bu hükümettir.

Faillerin bulunması tamam da... Bir daha böyle olayların yaşanmaması için güvenlik güçlerinin yetkileri arttırılmamalı mı?

HASİP KAPLAN: MİT'e dünyada hiçbir istihbarat örgütüne verilmemiş yetkiler verdik çok yakın zamanda. MİT ne yapıyor? Emniyet İstihbarat ne yapıyor? Uyuyor mu?

Polisin yetki sorunu yok mu?

HASİP KAPLAN: Polisin yetki sorunu yok. "Kobani düştü düşecek" diyerek tahrik ettiler halkı. Bu tahrik öfke patlamasına neden oldu. Siz eğer IŞİD'e taraf olursanız, bu halkın evlatları orada ölürken "Düştü, düşüyor" derseniz, bu halk patlar. Halk hiçbir partiyi dinlemez. Güvenlik Yasası da para etmez.

Hükümete "Güvenlik yasası çıkaracağına halkı tahrik etme" mi diyorsunuz?

HASİP KAPLAN: Evet, bunu diyorum. "Ortadoğu'da bin yıllık dostluk ve kardeşlik stratejisini 40 milyon Kürt'le geliştir, IŞİD'le değil" diyorum.

Peki molotof atmak, yüz kapatmak suç olmasın mı?

HASİP KAPLAN: İkisi de mevcut yasalarda suç zaten. Molotof atıldığı zaman hem patlayıcıdan hem de eylemin sonucunda meydana gelenler nedeniyle ceza veriliyor. 20 yıla kadar çıkıyor ceza. Bunun neresi az?

Seçime çok az bir zaman var. Çözüm süreciyle ilgili beklentiniz nedir?

HASİP KAPLAN: Çerçeve Yasası çıktı. Resmi Gazete'de yayınlandı. Genişletilmiş heyetler oturup başlıkları, yöntemi, konuları, sürelerini belirleyip çalışmaya başlayabilirler.

Başlanmıyor mu?


HASİP KAPLAN: Başlanmıyor. Cumhurbaşkanı da, Başbakan da her toplantıda ağızlarını açıyor başkanlık sistemi, kapatıyorlar başkanlık sistemi... Çözüm sürecini konuşan yok. Halkın sabrı taşıyor. Kobani eylemlerinde halkın sabrının taşması da rol oynamıştır.

Nevroz'a kadar bir şeyler olabilir mi?

HASİP KAPLAN: Nevroz'a kadar trafik hızlanacaktır. Görüşmeler yapılacaktır. Yakın zamanda da ortak açıklamalar yapılacaktır.

Karamsar konuşuyordunuz... Ama bakın, "Olacaktır, yapılacaktır" diyorsunuz.

HASİP KAPLAN: Olmasını, olacağını tahmin ediyorum.

HDP'de Hakan Fidan'a bir sempati var mı?

Hakan Fidan istifa ederek çemberin dışına çıkmıyor, siyasete giriyor. Orada da önemli işler yapabilir. Bu açıdan bir problem görmüyorum. Bir sempati durumumuz yok. Sempatimiz olduğuna dair oluşan algının nedeni, barış süreci görüşmelerinde aldığı rol nedeniyledir.

‘Ne pazarlığı! Hakkın, hukukun pazarlığı mı olur?’

HÜKÜMETİ hem 90'lara dönmekle, otoriterleşmekle suçluyorsunuz hem de çözüm süreciyle ilgili umut beslemeye devam ediyorsunuz. Burada bir çelişki yok mu?

HASİP KAPLAN: Yok. Mandela da katliamların sorumlusu olan hükümetlerle görüştü. Oradan yeni bir Güney Afrika Anayasası çıktı. Yeni bir demokrasi doğabildi. Biz hem hükümetin otoriter gidişini durdurmaya çalışıyoruz hem süreci götürmeye çalışıyoruz hem de Türkiye'yi değişime zorluyoruz.

"Kürtler sadece kendilerini düşünüyorlar" şeklinde bir yaklaşım var. Bu doğru bir yaklaşım mı?

HASİP KAPLAN: Bu düzen partilerinin kendi tabanlarına yaptıkları ırkçı propagandadan kaynaklanıyor.

Hükümetle başkanlık sistemi üzerinden bir pazarlığınız söz konusu mu?

HASİP KAPLAN: Bizim hiçbir pazarlığımız yok. Hayır. Asla! Bunu söyleyenler işkembeden atıyorlar. Yok böyle bir pazarlık. Biz ne istiyorsak tüm Türkiye için istiyoruz. Çözüm sürecinin başta gelen talebi demokratik anayasadır. Demokratik anayasa tüm Türkiye için gerekli.

Pazarlık iddiaları sizi öfkelendiriyor sanırım.

HASİP KAPLAN: Ne pazarlığı? Biz insan hakları istiyoruz, hukuk istiyoruz. İnsan haklarının, hukukun pazarlığı mı olur Allah aşkına!

‘OK YAYDAN ÇIKTI, PARTİ OLARAK SEÇİME GİRECEĞİZ’

Barajı aşamazsanız ne olacak?

HASİP KAPLAN:
Kıyamet kopmaz. Baraj nedeniyle seçimin meşruiyeti sorgulanır ve yeni Meclis süresini bile tamamlayamaz. Anayasa yapamazlar, sistem değişikliği yapamazlar.

Öcalan son anda "Parti olarak değil bağımsız olarak gireceksiniz" derse ne olacak?

HASİP KAPLAN: Parti olarak girme fikri, başından beri Öcalan'ın fikridir. 1996'dan beri bu görüşte... "Türkiye partisi" fikrini ortaya atan, bunun temellerini atan kendisidir. Daha önce de bizim parti olarak girmemizi önermişti.

Hükümet sizin bağımsız olarak seçime girmenizi istiyor.

HASİP KAPLAN:
Bizim Meclis'te yer almamızı bu kadar istiyorlarsa barajı kaldırsınlar. Daha vakit de var. Barajı kaldırmak çocuk oyuncağı... Barajı aşamayacağımızı düşünüyorlarsa barajı kaldırsınlar. Ne duruyorlar?

Barajı aşabilecek misiniz?

HASİP KAPLAN: Siyaset risk işidir, cesaret işidir. Bu riski almamız, bu cesareti göstermemiz gerekiyor. Yetmez, ayrıca bir plan ve proje ile yola çıkmak ve halkların, emekçilerin umudu olmamız gerekiyor.

Son anda bir fikir değişikliği olur mu? Son anda parti olarak değil de bağımsız olarak seçime girmeniz söz konusu olabilir mi?

HASİP KAPLAN: Bütün parti organları, bütün karar organları, bütün yerel yönetim sorumluları, bütün birleşenlerimiz ittifak ederek bir karar değişikliğine girerse... Ancak böyle olur. Fakat ben sanmıyorum böyle bir şey olacağını. Ok yaydan çıktı. Zaten 27 Nisan son tarih... Bağımsız adayların başvuru tarihi 27 Nisan...

Gaz bombasıyla polis copuyla barış gelir mi?

"İÇ güvenlik paketi" geçerse... Barış süreci tehlikeye girer mi?

HASİP KAPLAN: Barış sürecinde biz ne istiyoruz? Darbe anayasası yerine sivil anayasa istiyoruz, baskı yasalarının yerine demokratik yasalar istiyoruz. Cumhurbaşkanı ne demişti? "Artık silahlar sussun, fikirler konuşsun" demişti. Bu güvenlik paketi geçerse... Fikirler konuşmayacak. Fikirler susacak ve gaz bombaları konuşacak, polisler konuşacak, coplar konuşacak, yasal mermiler konuşacak. Gaz bombasıyla, polis copuyla, yasal mermilerle barış gelir mi bu ülkeye?

"İç güvenlik paketi"ni, barış sürecinin ruhuna aykırı mı buluyorsunuz?

HASİP KAPLAN: Hem ruhuna aykırı hem de atılması gereken adımların tersine adımlar atılıyor. Çözüm sürecinde bu hükümet, otobana ters yoldan girmiş "vosvos"a benziyor. Hem bu paketle, bundan önceki MİT, yargı ve sosyal medya paketleriyle...

'BAŞKANLIK SİSTEMİ FEDERASYONLARDA OLUR'

HASİP Kaplan'dan başkanlık sistemine dair saptama:

"Dünyada gelişmiş demokrasilerde başkanlık sistemleri, federasyon yönetimlerinde geçerli oluyor. Amerika federasyon, İngiltere federasyon... Almanya, Belçika, İspanya... Hepsinde eyaletler var. Hatta Fransa'da Korsika Özerk Bölgesi var."