Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, bazı yargı mensuplarının suç işlediklerini belirterek, “Ancak bunlara bakacak makam olan HSYK da harekete geçmiyor” dedi. Avcı, evinde yapılan arama görüntülerini basın mensuplarına izlettirerek, yapılan usulsüzlükleri anlattı.

Milliyet'te yer alan habere göre, Anayasa Mahkemesi’nin hakkındaki “ihlal” kararının ardından 20 Haziran’da Yargıtay 9. Ceza Dairesince tahliyesine karar verilen eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, bugün Taxim Hill Hotel’de gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Devlet içindeki yapılanmalara dikkat çeken "Haliç’te yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat” kitabıyla öne çıkan Avcı, Eskişehir Emniyet Müdürü olduğu dönemde kullandığı evde yapılan aramalar ile ilgili bazı görüntüleri de basın mensupları ile paylaştı.

Avcı, “Ben emniyet müdürüysem, orada kimlerle ilişkiliysem, onları bulup, tespit edip dinlemişler. Benim hakkımda bilgi toplamışlar. Aynı şekilde o vilayette başka insanlar hakkında bilgi toplandığı, hatta bu toplanan bilgileri ihbara dönüştürerek, o kişiler hakkında işlemler yapıldığı ortaya çıkıyor. Yani istihbarat birimi o ildeki bütün kamu görevlileri hakkında gizli istihbari dinleme yapıyor, izleme yapıyor, elde ettiği bilgileri de sanki bir vatandaş ihbarıymış, kimisini telefon ihbarı kimisini yazılı ihbarla kimisini başka türlü şeylerle o kişilerin görevden alınmasını tayin olmasını uzaklaştırılmasını sağlıyorlar” şeklinde konuştu.

“KASETLER İSTANBUL EMNİYETİNDEN”

Yaşanan yasadışı dinlemelerin sadece Eskişehir’de olan bir olay olmadığını ifade eden Eski Emniyet Müdürü Avcı, “Tüm Türkiye illerinde bu var. Yani hoşa gitmeyen insanlar görevden nasıl uzaklaştırılıyor. Önce insanların etrafları belirleniyor. O insanların etrafındaki ilişkileri dinleniyor, izleniyor, takip ediliyor, fotoğraflanıyor. Sonra bunlar bir ihbar mektubuna dönüştürülerek başka yerdeki mekanizmalar çalıştırılıyor. Bunun belkide en büyüğünü İzmir’deki casusluk davasında görüyorsunuz ve orada tüm Türkiye’deki herkes hakkında bir hile yapılıyor. Sonra biz yeni bilgiler elde ettik. Bu yeni bilgilere göre bu kasetler İstanbul emniyetinde çalışan şu anda bir kısmı tutuklu olan paralel yapı veya cemaat mensubu denilen emniyet mensupları tarafından kasetlerin temin edildiği Eskişehir’deki o görevliye verildiği, o görevlice oraya konulduğunu öğrendik. Bu konu araştırma safhasında bununla ilgili daha ciddi sağlam delillerde bulunacak. Yani o kasetler İstanbul’a gitti ve İstanbul’da istihbaratın içerisinde bulunan insanlar tarafından verildi. Hatta bir kısmı Ankara’dan getirildi verildiği ortaya çıkıyor” şeklinde konuştu.

Hukuk düzeninin kendi kendini tamir edebileceğini kaydeden Avcı, “Polisler hata yapabilir, ama üstlerindeki amirleri veya savcılar buna müdahil olarak gereğini yaparlar. Savcılar ve Yargıçlar hata yapabilir, suç işleyebilir. HSYK müdahale eder veya Yargıtay onları hatadan döndürür. Bizim şu anda sorunumuz bu; bir takım yargı mensupları suç işliyor veya hukuksuz hareket ediyor veya en azından bu iddiada bulunuyoruz. Ama bunlara bakacak makam çalışmıyor. HSYK harekete geçmiyor. Onun için diyoruz ki bu HSYK seçimleri çok önemli tarafsız ve bağımsız kişilerin orada olması lazım. Bugün benim veya bana benzeyen yüzlerce insan şikayet ediyor. HSYK’ya diyor ki; ‘biz şikayetçiyiz bu yargı mensupları görevlerini yapmadılar’. Bakın çok samimi söylüyorum; 2, 3 yıl geçiyor tahkikat etmiyor, bakmıyorlar. Temennide bulunuyorum. Diyorum ki Türkiye’deki yargı mensuplarının büyük çoğunluğu düzgün tarafsız insanlardır öyle görev yapmak istiyorlardır. Vicdanlarına göre hareket ederek tarafsız bağımsız kalacak insanları seçsinler. HSYK gerçekte görevini yapsın ve yargı yerine otursun. Yoksa bu ülke ciddi sıkıntılara kalacak diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.