Cumhurbaşkanı Gül’ün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin kış oturumuna katılmak üzere gittiği Strausburg’dan dönüşü sırasında, uçakta basın emekçilerine yeni anayasa ve başkanlık sistemi hakkında yaptığı açıklamalar siyasi gündemde yankılarını bulmaya başladı. İşte cumhurbaşkanının açıklamaları üzerine muhalefetten ve iktidardan bazı isimlerin konu hakkında yaptığı açıklamalar:

CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU:

“Sayın Cumhurbaşkanının başkanlık sistemiyle ilgili çekincelerini dile getirmesi, doğrusunu isterseniz beni mutlu etti. Yine Sayın Cumhurbaşkanımız çok geniş katılımla Anayasa değişikliğinin gerçekleştirilmesi gerektiğini de ifade etmiş. Bu da bizi mutlu etti ama isterdik ki Sayın Cumhurbaşkanı, son değişiklikler gerçekleşmeden önce bu dileklerini dile getirmiş olsaydı. Bu bizi daha da mutlu ederdi” diye konuştu.

DSP GENEL BAŞKANI MASUM TÜRKER:

“Cumhurbaşkanı haklı. Türkiye’de tek adam yönetimi gerçekleştiğinde ülke diktatörlüğe gider. Gerek alışkanlıklar gerek yapının oluşum şeklinden kaynaklanır. Onun için Cumhurbaşkanı’nın çekincelerine katılıyorum. Başkanlık sisteminin oluşturulması için her şeyden önce parlamenter sistemin güçlendirilmesi gerekir. Oysa Türkiye’de parlamenter sisteminin güçlendirilmesi için bir çalışma yok. Bunlardan bir tanesi baraj sistemidir”

Parlamento’da halkın tamamının temsil edilmesi gerektiği üzerinde duran Türker, bu gerçekleşmediği zaman kutuplaşmaların ortaya çıktığına dikkat çekti ve “Durum böyle olunca da halk belli partilere oy vermeye zorlanıyor ve bu da Türkiye’de parlamenter sistemin güçlenmesini engelliyor. Böyle bir yapıda başkanlık sistemi, Türkiye’yi ağır bir diktatörlük rejimine götürür, rejimi diktatörlüğe dönüştürür” diye konuştu.

MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKTAY VURAL:

Bir gazetecinin "Son günlerde başkanlık sistemiyle ilgili tartışmalar yaşanıyor. Bu konuyla neler söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine Vural:

"Anlaşılan o ki iki sırça köşkte makam mevki tartışması, post kavgası başlamış. Yani burası padişahlık değil, krallık değil. Kendinize uygun makamlar oluşturmak, o makamlara sahip çıkma ekseninde yapılan bu tartışmaları doğru bulmuyoruz. Burası demokratik bir ülkedir. Demokratik bir ülkede, özellikle son zamanlarda Başbakanın cumhurbaşkanı olması, cumhurbaşkanının süresi, 'al gülüm ver gülüm' mü yapacaklar nedir? O bakımdan burasının sultanlık olmadığını, krallıkla yönetilmediğini hatırlatmak istiyorum" şeklinde konuştu.

Vural, parlamenter demokrasiden yana olduklarını ifade ettikten sonra şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanı başkanlık sistemiyle ilgili bazı çekinceleri olduğunu ifade ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı peki 12 Eylül'de referanduma sunulan Anayasa değişikliği konusunda yürütmenin yargıya hakim olması noktasında niye yetkinizi kullanmadınız?

Şimdi Sayın Başbakan Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki; 'tertemiz bir anayasa yapalım, bu metot hatası olmasın'. Ben de buradan şunu söylüyorum; Sayın Cumhurbaşkanı, bugün 12 Eylül'de referanduma sunulan anayasa ile ileri demokrasi dediler geri demokrasi oldu. Yargıya siyaset hakim oldu. Yürütme, yargıya hakim oldu. Yargı, siyasallaştı. Eğer bu düşüncedeyseniz neden bu anayasa değişiklikleriyle ilgili yetkinizi kullanmadınız? Bunları ben basın mensuplarının Cumhurbaşkanına sormasını isterdim. Niye sorulmuyor?" 

TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN:

Başkanlık sistemi ve yeni anayasa konusunda, "Her iki konuyla da ilgili daha önce muhtelif vesilelerle ben de görüşlerimi söylemiştim. Her iki konuda da Sayın Cumhurbaşkanımız gibi düşünüyorum" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği başkanlık sistemiyle ilgili ’avantajları da var, dezavantajları da var’ ifadesini ben de bundan bir süre önce aynen kullandığımı hatırlıyorum. Demek ki bu konudaki düşüncemiz ve görüşümüz Sayın Cumhurbaşkanımız ile örtüşüyor.”

“Tabii ki yeni bir anayasa çok geniş bir konsensüsle hazırlanmalı. Bu zaten hepimizin temel arzusudur ama bu oluşmuyorsa yeni bir anayasa yapmaktan vaz mı geçeceğiz? Tabii ki bunu zorlayacağız. Mümkün olduğu kadar geniş bir mutabakatla anayasa yapılmasını temin etmek ve tabii ki mufassal olması adeta bir tüzük gibi değil, gerçekten üstün hukuk normu niteliğine sahip bir metin olması düşüncesini de Sayın Cumhurbaşkanımızın paylaşıyorum."

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ:

Başkanlık ve Yarı Başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin olarak, "Görebildiğim kadarıyla, aksayan bir kaç yönü olmakla birlikte parlamenter sistemin Türkiye için daha iyi sonuçlar verebileceği kanaatini taşıyorum" dedi.

AK PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE PARTİ SÖZCÜSÜ HÜSEYİN ÇELİK:

''Başkanlık sistemi şu anda hükümetin AK Parti'nin gündeminde ağırlıklı olarak konuşulan, üzerinde çalışılan bir konu değildir. Ama başkanlık sistemi bugün değil, 1980'lerden sonra Türkiye'de hep konuşulan, özellikle fikir yürütülen bir konudur. Demokrasi varsa, özgürlük varsa, başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, demokratik parlamenter sistem, bütün bunları herkes her zeminde konuşabilir. Ama şu anda AK Parti'nin gündeminde bu konu yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın çekincelerine de saygımız vardır. Bunun daha iyi olduğunu söyleyenlerin fikirlerine de saygımız vardır. Ama Türkiye şu anda parlamenter demokratik sistem ve rejimle yoluna devam ediyor. Bu konuda bir problem yok.''

ERDOĞAN NE DİYECEK?

Gül başkanlık sistemi ile ilgili çekincesini dile getirdiği açıklamasına TBMM Başkanı Şahin ve Devlet Bakanı Arınç'tan gelen desteğin ardından Başbakan Erdoğan'ın konu hakkında ne diyeceği merak ediliyor. Erdoğan daha önce yaptığı açıklamada başkanlık sistemine olumlu baktığını söylemiş, sistemin rahat çalışması, daha verimli neticeler alma noktasında ABD'deki uygulamaya bakılabileceğini söylemişti.