BDP Eş Genel Başkanı Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, "KCK" adı altında yürütülen operasyonlarda tutuklanan siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve avukatları ziyaret etti. Önce kadınların bulunduğu İstanbul Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde bulunan kadın siyasetçi, akademisyen, avukat ve gazetecileri ziyaret eden Kışanak, görüşme çıkışında kısa bir açıklama yaptı. Açıklamayı cezaevi önünde yapan Kışanak, tutuklu bulunan DİHA Yazıişleri Müdürü Fatma Koçak, Özgür Gündem Yazarı Yüksel Genç, DİHA İmtiyaz Sahibi Zuhal Tekiner, Birgün Gazetesi muhabiri Zeynep Kuray, Özgür Gündem Gazetesi çalışanı Nevin Erdemir, Özgür Halk ve Demokratik Modernite Dergisi Yayın Kurulu Üyesi Nahide Ermiş, Av. Hatice Korkut, Av. Asya Ülker, Çiğdem Kılıçgün Uçar, Prof. Dr. Emine Büşra Ersanlı ile görüştüğünü söyledi.

Gördüğü kişilerin durumlarının iyi olduğunu belirten Kışanak, "Ancak tabi Türkiye demokrasisi adına üzülüyorlar ve kaygılılar. Çünkü hepimizin bildiği gibi temel haklar konusunda aslında dokunulmaz olan 3 unsur vardır ve bu üç unsur aslında hukukun temelini oluşturur. Biri yaşam hakkı, biri düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı, bir diğeri de savunma hakkıdır. Ne yazık ki biz bugün her üçünün de ciddi derecede ihlal edildiği bir demokrasi krizi yaşıyoruz" diye konuştu. Gazeteci ve avukatların tutuklu bulunmasının ülkenin demokratik sistemi açısından kara bir leke olduğunun altını çizen Kışanak, bu kara lekenin derhal ortadan kaldırılması gerektiğini dile getirdi. Bu operasyonların tüm Türkiye halklarının özgürlüklerine darbe vurduğuna dikkat çeken Kışanak, "Onları tutukladıkları için bizim de özgürlüklerimiz kısıtlanıyor. Gazeteciler tutuklu olduğu için bizim haber alma hakkımız gasp edilmiş durumda, avukatlar tutuklu olduğu için savunma hakkımız gasp edilmiş durumdadır. Bu nedenle biz dışarıda bulunan yurttaşlar olarak hep beraber savunma hakkına, yaşam hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına sahip çıkmalıyız" çağrısında bulundu.

Tutuklanan gazetecilerin hepsine yaptıkları haberlerin sorulduğunun altını çizen Kışanak, haber yapmalarının suçmuş gibi dosyalarına geçtiğini kaydetti. Bunun kabul edilemez bir hak gaspı olduğuna dikkat çeken Kışanak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tutuklu arkadaşlarımızın beklentileri bir an önce bu demokrasi krizinden çıkılması, temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması, bu siyasi operasyonlara son verilmesi ve bu ülkenin demokratik bir ülke olma yolunda mesafe kat edecek bir gidişata evirilmesi. Aksi takdirde içine girdiğimiz durumun ne kadar kritik, ne kadar sancılı ve problemli olduğunu onlar da içeride kaygıyla izliyorlar. Bir de son olarak arkadaşlarımız Roboski'de yaşanan katliamdan büyük üzüntü duyduklarını, bu durumu kınadıklarını ve sorumluların açığa çıkarılmasının kendilerinin de temel beklentisi ve talepleri olduğunu söylediler."

Kışanak Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ndeki ziyaretinden sonra Kandıra 1 ve 2 Nolu Cezaevlerine giderek, Muharrem Şahin, Erdal Avcı, Kazım Şeker, Ragıp Zarakolu, Şakir Demir, Doğan Erbaş, Hakzan Sadak, Emran Emekçi Ömer Güneş ve Mustafa Avcı'yı ziyaret etti.

“DEMOKRASİ KRİTERİMİZ SIFIRIN ALTINA İNMİŞ DURUMDA”

BDP Eş Başkanı Kışanak, KCK operasyonları kapsamında Kocaeli Kandıra F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci ve avukatları ziyaret etti. Kışanak, içlerinde Ragıp Zarakolu’nun da bulunduğu tutuklularla yaklaşık iki saat görüştü.

Kışanak, çıkışta yaptığı açıklamada, cezaevinde bulunan gazeteci ve avukatlarla görüştüğünü söyledi. Gazeteci ve avukatların tutuklanması ile Türkiye’nin demokrasi adına sınıfta kaldığını iddia eden Kışanak, "Türkiye kendisini demokrasi sınıfında sayan, ancak rekor derece gazeteci ve avukat tutuklayan bir ülke. Oysa demokrasilerde savunma hakkının ve düşünce özgürlüğünün ne kadar güvencede olduğu o ülkenin demokrasi kriteridir. Bizim demokrasi kriterimiz sıfırın altına inmiş durumda. Demokratik, etik ve ahlaki kriterlere uygun çalışan bu arkadaşlarımız bugün demir parmaklıkların arkasındalar. Bu, ülkenin demokrasisinde koskocaman bir kara sayfadır." dedi.

Uludere'de yaşananları katliam olarak nitelendiren Kışanak, dünya basının olayları anında dünyaya servis ettiğini, ancak Türk basınının birilerinin iznini beklediğini belirterek, Türk basınını Uludere’de olanları geç servis etmekle eleştirdi. Kışanak, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye basınında talimat gelmeden haberlerin yayınlanamamış olması arkadaşlarımızın ‘işte bizim içeride bulunmamızın gerçek nedeni budur’ dedikleri durumdur."

Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın BDP’ye yönelik olarak ‘iblis’ ifadesini kullandığını hatırlatması üzerine BDP Eş Başkanı Kışanak, Başbakan Erdoğan ve AK Parti hükümetini Uludere olayları karşısında ‘vicdansız’ olmakla suçlayarak şöyle cevap verdi: "Biz bu konuda dün Meclis'te yeterince söz söyledik. Fakat şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum ki; vicdanı olmayanın hiçbir şeyi olmaz. Başbakan ve AK Parti hükümeti bu katliam karşısında vicdansızlığın en insafsızını sergilemiştir."

Kışanak, ziyaretin ardından Kandıra F Tipi Cezaevi'nden ayrıldı. (F5haber/ANF)