Barış aktivistleri Meral Geylani ve İbrahim Yaylalı, Roboski katliamında adil yargılama için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e çağrıda bulunarak, "Katliamcılar ile aranıza mesafe koyup bu tarihi ve insani görevi yerine getirmeniz için hala geç değil," dedi.  Katliama ilişkin yargılamada, Adalet Bakanlığı'na karşı güven ve umutları kalmadığını belirten Aktivistler, Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun devreye girmesini talep etiklerini belirttiler.

Barış aktivistleri Meral Geylani ve İbrahim Yaylalı, "Roboski dosyasında adil yargılama ve Roboski ailelerine katliamdan bu yana devam eden hükümetin saldırılarını sonlandırması için" bir imza kampanyası düzenlenmişti. Aktivistler toplanan imzaları Cumhurbaşkanlığı'na göndermişlerdi. İmzalarla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı'ndan gelen cevapta "yargı sürecine ilişkin dile getirilen eleştirilerin ve yargılamanın sivil mahkemelerde devam etmesine imkan sağlayacak talebin Adalet Bakanlığı'na gönderildiği" belirtildi.

Aktivistler, bu kez de Cumhurbaşkanlığı'na hitaben bir çağrı metni kaleme aldılar. "Cumhurbaşkanı Gül Tarihi Sorumluluğunu Yerine Getirmelidir" başlıklı metin şöyle:

Cumhurbaşkanı Gül Tarihi Sorumluluğunu Yerine Getirmelidir

Buradan Cumhurbaşkanı Gül’e sesleniyoruz: Size topladığımız imzaları göndermek üzere yaptığımız basın açıklamasında belirttiğimiz üzere; 17 aralık sürecinde rüşvet ve dinleme üzerine devreye soktuğunuz denetleme kurulunu, katliamın üzerinden iki seneyi aşkın bir zaman geçmesine rağmen ve hiçbir taraf bu kararlardan memnun olmadığı halde neden kendinize bağlı denetleme kurulunu devreye sokmadınız.Bu vesile ile bir kere daha sorumuzu tekrarlıyoruz: Ne zaman Devlet Denetleme Kurulunu devreye sokacaksınız?

Hükümeti  ya da Adalet Bakanı'nı değil de yürüttüğümüz kampanyanın muhatabı olarak sizi neden seçtik? Bunun cevabı, hükümet ve Adalet Bakanı'nın Roboski katliamından bu güne  kadar izlediği Roboski  politikalarında aranmalıdır. Hükümet, söz konusu Roboski katliamı olunca, bunca zaman karşısında durduğu, hatta uğrunda referandumlar yaptığı askeri vesayeti karşımıza düşünmeden çıkarmakta ve bize askeri yargıya güvenmemizi öğütlemektedir. Adalet Bakanlığı söz konusu olunca da tamamen onun, Başbakanın iki dudağı arasına baktığını bu süreçte iyice görmüş olduk.

Biz bu mekanizmaların tarafsızlığını kaybettiğini düşündüğümüzden sizin sürece dahil olmanızı talep eden kampanyayı yürüttük. Üzülerek belirtiyoruz ki siz bu tavrınız ile bizim başından itibaren her türlü cezalandırmalara karşı Roboski için yürütmeye çalıştığımız adalet arayışımız yerine  katliamı aklamaya çalışanların yanında durmayı tercih ettiğinizi idareten bize cevaben yazdığınız yazıda görmekteyiz.

"Türkiye Cumhuriyeti devleti Cumhurbaşkanlığı adına cevaben aynen şu deniliyor, Cumhurbaşkanına ilettiğiniz 28 aralık 2011 tarihinde meydana gelen olay neticesinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızla ilgili olarak sürdürülen yargı sürecine ilişkin eleştirilerinizi dile getiren ve söz konusu yargılamanın sivil mahkemelerde devam etmesine imkan sağlanması talebini içeren çok imzalı dilekçeleriniz, 6/5/2014.54674231-622-5236 tarih ve sayılı belirtilen yazımız ile adalet bakanına gönderilmiştir."

Cumhurbaşkanını Devlet Denetleme Kurulunu Devreye Sokması İçin Göreve Çağırıyoruz.

Bu tavır sadece katliamı meşrulaştırmak ve bizim bu zamana kadar verdiğimiz mücadeleyi  hiçe saymaktadır. Bu karar, sadece bizleri idare etmek üzere alınmış ve Adalet Bakanı'na yazı yazılmıştır.

Biz barış aktivistleri olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı zaman kaldığını biliyoruz. Büyük ihtimal ile Türkiye Cumhuriyeti hükümeti Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan ile yerler değişecek ve bu anlamı ile bizim üç maddelik isteğimizin de yerine getirilmeyeceğinin farkındayız. O sebep ile üç maddelik isteğimizi daha da sadeleştirdik. Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nu devreye sokmanızı istiyoruz.

Biz barış aktivistleri, bazı şeyleri hükümet ile aynı düşünmeseniz de yapamadığınızın farkındayız, fakat her şeye rağmen yapabilecekleriniz de mevcuttur. En azından kendi devlet başkanlığınız zamanında gerçekleşen çoğu çocuk, 34 katledilen yurttaşınız için böyle bir borcunuz olduğunu düşünmekteyiz.

Eğer sizden sonra Cumhurbaşkanı,  yani devletin başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olursa, bizim için artık Roboski katliamının aydınlatılması için tamamen iç mekanizmalar  bitmiş, yani tükenmiş olacaktır. Belki yaptığınız müdahalenin Roboski katliamının yargılama sürecine etkisi çok az olacaktır, fakat atacağınız küçücük bir adım ile tarihi bir sorumluluğu yerine getirmiş olacak ve temsil ettiğiniz halklar gelecekte tarihsel bir hesaplaşma ile karşı karşıya kaldıklarında, "Tamam, bir çok şeyi yapamadık, başımız halkların kardeşliği anlamında eğik, fakat en azından bir şeyler yapmayı denedik" diyebilmelidirler.

Katliamcılar ile aranıza mesafe koyup bu tarihi ve insani görevi yerine getirmeniz için hala geç değil. Geçmişten günümüze yaşanan katliamları unutmayın. Hala hesaplaşamadığımız, hatta yüzleşmeye bile utandığımız bir çok yaramız mevcut. Roboski katliamı da onlardan biri olmasın. Yapanın yanına kar kalırken, bu coğrafyada yaşayan halkları psikolojik olarak birbirinden ayıran bir etmen olmasına izin vermeyin. (Demokrat Haber)