CHP’li Melda Onur, Veli Ağbaba, Nurettin Demir, Sena Kaleli, Özgür Özel ve Sezgin Tanrıkulu ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Grup Yorum üyeleri, İdil Kültür Merkezi’ne yönelik polis baskınını anlattı. Kalabalık bir gazeteci grubu tarafından izlenen basın toplantısında ilk sözü alan CHP’li Onur, “Hiç bu kadar kalabalık basın toplantısı yapmamıştım. Şimdi anlıyorum arkadaşlarımızın stadyum konserinin neden bu kadar kalabalık olduğunu” dedi.

Toplantı sırasında bir kameramanın cep telefonunun bir Grup Yorum şarkısı melodisiyle çalması ise gülüşmelere neden oldu.

Melda Onur, yapılan operasyonda gözaltına alınan Grup Yorum'un üyelerinin serbest bırakıldığını ancak müzik arşivleri ve çok sayıda eşyalarına el konulduğunu belirtti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise iktidarın ülkede polis devleti yaratmaya çalıştığını söyleyerek, "Hep beraber buna karşı çıkmak zorundayız'' diye konuştu.

Grup Yorum üyelerinden Cihan Keşkek, hiçbir somut delil olmadan haksız yere gözaltına alındıklarını ve bu olayın ardından bazı kesimlerin, grupları ile ilgili bir karalama kampanyası başlattığını söyledi.

Geçmişte de bu tür baskılarla karşılaştıklarını ancak ceza aldıkları hiçbir davanın bulunmadığını anlatan Keşkek, ''Bu saldırılar aslında bize yönelik değil, halka yönelik'' dedi.

Operasyonda, yeni albüm kayıtlarına da el konulduğunu belirten Keşkek, savcılığın emniyete albüm kayıtlarının iadesi için yazı yazdığını ancak iki haftadan bu yana kayıtların kendilerine verilmediğini ifade etti.

Haksız yere gözaltına alındıklarını savunan Keşkek, ''Bu suçu bize atanlar bu dosyanın altında kaldı. Bizi susturamazsınız. Biz halkın sesiyiz. Türkülerimiz, halkın acılarını ifade ediyor. Korkuları bundan'' diye konuştu.

Grubun diğer üyesi Caner Bozkurt ise haberlerde de yer alan İdil Kültür Merkezi'nde 11 kapının bulunduğu iddialarını yalanladı. Kültür Merkezi'nin bir kapısının olduğunu belirten Bozkurt, haberlerin bilinçli olarak böyle yaptırıldığını anlattı.

ALBÜMÜMÜZE EL KONDU

Grup Yorum Üyesi İnan Altın ise yeni çıkacak albümlerinin kayıtlarını istediklerini belirterek şunları söyledi:  “Bizim kültür evimiz örgüt bağlantısı iddiasıyla basıldı ama tek bir suç aleti çıkmadı. En büyük suç aleti hazırladığımız albümümüze el kondu. Son altı aydır kayıtlarını yapıyorduk ve bitmek üzereydi. Ama alındı. Ondan sonra tüm girişimlerimiz sonuçsuz kaldı. Henüz yayımlanmamış, piyasaya çıkmamış, Kültür Bakanlığına sunulmamış albüme el kondu. Tek mücadelemiz geri almak ama alamazsak da o şarkılar bizim beynimizde, aklımızda. Albümümüzü geri alamazsak büyük bir kolektivizme çevireceğiz, Yorum ordusuna çevireceğiz ve her bir şarkı onlarca sanatçıyla söylenecek, yüzlerce kişilik bir grup oluşturacağız.”