ABD'nin New York eyaletinde BM toplantıları çerçevesinde temaslarını sürdüren Başbakan Ahmet Davutoğlu çalışmaları hakkında bilgi vererek bir basın toplantısı düzenledi.

İstanbul'da en az gelişmiş ülkeler zirvesi düzenleyeceklerini ifade eden Davutoğlu, yarın Ban ki Moon'un düzenlediği zirve toplantısına katılacağını açıkladı.

Davutoğlu basın toplantısında, "Türkiye'nin terörizmin her tipine karşı duruşlu bellidir. Biz ayrım yapmıyoruz. DEAŞ olsun PKK olsun DHKP-C olsun, Türkiye bunlarla çok uzun zamandan beri bunlarla mücadele ediyor. Bu mücadelemizi liderlere anlatacağım" dedi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, mülteci sorununa ilişkin, “Bu krizin başında mülteci sorunu uluslararası camia tarafından önemli bir sorun olarak görülmedi. Suriye'nin iç sorunu gibi görüldü. Gözümüzü kapatamayacağımız bir kriz artık. Üç yaşındaki Aylan'ın fotoğrafını kimse unutamaz, bu fotoğraf Avrupa'ya gitmeye çalışan mültecilerin fotoğrafıydı ve alam zillerini de çaldırdı" dedi.

Mülteci sorunu konusunda 3 ayaklı bir strateji izlediklerini belirten Davutoğlu, “3 ayaklı bir strateji önerdik, Birincisi 'yeni mülteci akınlarının önüne nasıl geçeriz?' dedik, bunu durdurmanın en önemli yolu Suriye rejiminin yapmış olduğu baskıları artık durdurmak ve DEAŞ'ı durdurmak. En azından minimize edebilirsek mültecileri Suriye içinde güvenli alanlarda tutabiliriz" dedi.

Stratejinin ikinci ayağının mevcut mültecileri nasıl yönetileceğini kaydeden Başbakan Davutoğlu, “İkincisi mevcut mültecileri nasıl yöneteceğiz? Türkiye'de 2 milyon mülteci var. Şu ana kadar bunların yönetimi sadece komşu ülkelerin sırtına kalmıştı. Türkiye olarak 7 milyon ABD doları harcadık" dedi.

Üçüncü olarak ise Suriye'de durum düzelirse mültecilerin Suriye'ye nasıl geri döneceğine ilişkin bir plan olduğunu kaydeden Başbakan, “Bunları meslektaşlarımızla görüşüyoruz. Esad ile ilgili olarak tüm bu insani trajediden sorumlu olan kişi Esad'dır. Kendi halkına karşı varil bombaları kimyasal bombalar kullanmıştır bunlar insanlık suçudur. Esad şu andaki durumun ana sorumlusudur" dedi.

Esad'ın var olmasıyla mevcut mülteci sorununun çözülmesinin mümkün olmadığını kaydeden Başbakan Davutoğlu, “DEAŞ ile Esad arasında taktiksel bir işbirliği var" dedi.

Türkiye'nin bir tehdit geldiğinde sınırını koruyacağını belirten Başbakan, Esad'ın bütün barış formüllerini kendisinin öldürdüğünü ifade ederek, “Geçiş süreci Esad'sız bir Suriye'ye geçiş sürecidir" dedi.

Geçiş sürecinin ancak Suriye halkının bu sürece ikna edilmesiyle gerçekleşeceğini belirten Davutoğlu, Esad'ın iktidarında mültecilerin de topraklarına geri dönmek istemeyeceğinin altını çizdi. Başbakan bu konuda “Esad'ın gidişini sağlayacak olan kontrol edilebilir ve yönetilebilir bir geçiş sürecidir" dedi.