Financial Times gazetesi, Kürtlerin Anayasa değişikliği referendumuna bakışlarıyla ilgili bir habere imza attı. Mehul Srivastava ve Laura Pitel imzalı haberde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referendumda oy toplayabilmek için "Kürtlerin kalbini kazanmaya çabaladığı" söyleniyor.

Haberde "Kürt oyları tarihi olarak bölünmüş durumda, muhafazakar Kürtler iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İslamcı ajandasını destekliyor, diğerleri ise daha fazla özyönetim şansı vaadeden partileri" deniyor. Ardından Erdoğan'ın Cumartesi günkü Diyarbakır mitinginden söz ediliyor.

Haberde Erdoğan'ın 10 bin kişilik kalabalığa "Nasıl Türkiye'yi İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya ve Erzurum'dan ayrı düşünemezsek, Diyarbakır'dan da ayrı düşünemeyiz" dediği yazıyor. Ziyaretin güvenlik güçlerinin bölgedeki operasyonlarından sonra ve HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın halen hapishanede olduğu bir zamanda meydana geldiğine dikkat çekiliyor.

Erdoğan'ın Diyarbakır'daki mitingde Kürtler kendisini desteklerse refah ve barış sözü verdiği yazıyor. "Onun başarısı referendum kampanyasının dayandığı - danışmanlarından birinin dediği gibi 'doğru miktarda şefkat ve doğru miktarda öfke' - yaklaşımına bağlı."

Haber yazar ve yorumcu Ümit Fırat'ın "Erdoğan bunu olduğu kişi olduğu için değil, bütün devlet mekanizmasını kontrolüne aldığı için yapabiliyor" sözleriyle devam ediyor. Referandum anketlerinde iki tarafın oylarının birbirine çok yakın olduğu belirtilen haberde, ülkedeki 15 milyon Kürdün oyunun kritik öneme sahip olabileceği belirtiliyor.

Haber şöyle devam ediyor: "Erdoğan'ın HDP'yi bastırma planı, partinin Haziran 2015 seçimlerinde oyların yüzde 13'ünü alarak Meclis'te 80 sandalye kazanmasının ve cumhurbaşkanının en inatçı muhalifinin olmasının ardından geldi. Neredeyse hemen Demirtaş ve müttefiklerini terör örgütü kabul edilen PKK'nın eylemleriyle ilişkilendirmek için bir kampanya başlattı. HDP milletvekillerinin Meclis'te dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ayarladı ve Demirtaş Kasım'da gözaltına alındığında parti felce uğradı - 5 bin civarında HDP üyesi tutuklu."

Ardından haberde Demirtaş'ın bir zamanlar en popüler siyasetçilerinden biri olduğu, ancak tutuklanmasının "vaadettiği yaygın protestolar ya da umduğu uluslararası tepkiye yol açmadığı" belirtiliyor.

"Referandumda sert bir muhalefet gösterebilecek olan parti susturuldu" deniyor ve ardından Fırat'ın şu sözlerine yer veriliyor: "Hatanın bir kısmı PKK ile arasına yeterince mesafe koymayan HDP'de ve silahlı hareketten bağımsızlığını ilan etmeyen Demirtaş'ta."

Haberde yine de HDP seçmenlerinin oylarını kazanmanın Erdoğan için zorlu olduğu belirtiliyor. 2015 seçimlerinden önce, kendilerini dışlanmış hisseden Kürtlere Erdoğan'ın el uzattığı, Kürtçe'yi yasallaştırmaya yardımcı olduğu ve PKK ile barış süreci başlattığı belirtiliyor.

"Ancak bu çalışmalar HDP'nin oy sandığındaki başarısından ve PKK'nın otuz yıllık ayaklanmasının yeniden başlamasının ardından çöktü" deniyor. Haberde güneydoğu bölgesinde halen önemli derecede polis varlığı olduğu ve binaların yıkık durumda bulunduğu belirtiliyor.

"Seçmenlerin desteğini almak için hükümet çatışmalarda yıkılan kentleri yeniden inşa planları açıkladı ve 'Evet' oyu vermenin bu ihtimali güçlendireceğini ima etti" deniyor haberde.

AKP'li Kürt siyasetçi Mehdi Eker'in "HDP'ye giden oyun yarısından fazlası halkın özgür iradesiyle verilmedi. Onalara baskı uygulandı…bazen (PKK'dan) doğrudan tehditlerle" ifadelerine de yer veriliyor ve bu sefer oyun "daha özgür bir şekilde" verileceğini söylediği belirtiliyor. Haber çoğunlukla AKP seçmeninin yaşadığı Diyarbakır'ın Çermik ilçesinden vatandaşların düşünceleriyle sona eriyor.