CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

 

"BÖYLE BİR REZALET CUMHURİYET TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR"

Deniz Feneri davasına bir bakın. Böyle bir rezalet 88 yıllık Cumhuriyet tarihinde görülmemiştir. Yüzyılın soygunu diyor Almanlar, asıl failler Türkiye’de deniyor ama asıl failler Recep Tayyip Erdoğan’ın koltuklarının altında. Asıl failler için istenen cezadan daha fazlası soruşturmayı başlatan savcılar için isteniyor. Onlar sadece haram lokma yiyenlerden hesap sormak istediler. Vay sen misin hesap sormak isteyen.

 

“POLİSİN DE HAKLARINI KORUYORUZ”

Bazen birilerine kızıyoruz. Öfkeleniyoruz. Bu hafta polis haftası. Aslında en son suçlanacak insanlardır polisler. Biber gazını sıkma talimatını veren hükümet. Onlar sadece verilen talimatı yerine getiriyor.

 

Biz hakkı ve adaleti savunuyoruz. Polis olması onların haklarını savunmamıza engel değil. Onlar pek çok sıkıntıyla karşı karşıya. Haklarını istiyorlar. Başbakan seçimlerden sonra polislerin maaşlarını düzelteceğim demişti. Ne oldu. Tıpkı emeklileri kandırdıkları gibi yaptılar.

 

“MERAL OKAY’IN VEFATI”

Meral Okay vefat etti. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Meral Okay’la ilk kez, 2002 seçimleri öncesinde siyasete yeni gireceğim zaman Samatya’da yaptığımız bir seçim çalışması sırasına küçük bir alanda tanıştım. Kendisi de bizi dinleyenler arasındaydı. Konuşma bittikten sonra yanına gidip kendisine teşekkür ettim. Daha sonra birkaç yerde daha karşılaştım. Ülkesini seven, senaryoları ses getiren bir sanatçıydı. Bu sanatçının arkasından söylenenleri düşününce utanmadan edemedim.

 

Vefat etmişse arkasından iyi şeyler söylenir. Nasıl bir kin taşıyorsunuz siz yüreğinizde. Ne noktaya gelmiş bu ülke. Kinin inançla yoğrulduğu bir yerde adalet olmaz. Bizim inancımızın özünde sevgi vardır. İnsana saygı vardır. Meral Okay vefat ediyor arkasında kinle bağlantılı söylemler geliyor. Anlamak mümkün değil.

 

"EN BÜYÜK SANSÜRCÜ BAŞBAKAN ERDOĞAN"

Başbakan İsmet İnönü 2 din kitabını yasakladı diyor. Doğru İsmet İnönü 2 kitabı yasaklamış. Kararnameyi bulduk. İsmet İnönü ki dini siyasete alet etmemeye özen gösteren bir insan.

 

Cumhuriyet tarihinin en büyük sansürcüsü Recep Tayyip Erdoğan’dır. Basılmamış kitabı bile yasaklamıştır.

 

Yasaklanan kitaplardan biri namaz hocası kitabı. İçeriğine baktık. 18. sayfada, namazda okunan dualardan birinin eksik olduğunu görüyoruz. Eğer siz ayeti eksik yazarsanız tahrifat yapmış olursunuz. İnönü bunu görüyor.

 

“BU KİTAP SANA İMANSIZ DİYOR”

Bu sözde din kitabında 52. sayfada şu var: “Öbür dünyaya imansız gitmemek için üstadının sözünü tutacaksın. Yoksa öbür dünyaya imansız gidersin.”

 

Şimdi ben Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum, Senin üstadın Erbakan’dı. Sen sözünü tuttun mu tutmadın. İşte bu kitap sana imansız diyor.

 

Yine bu kitapta, Erkeğin ipekli elbise giymesi öbür dünyaya imansız gider diyor. Erkek bıyığını keserse öbür dünyaya imansız gider diyor. Senin milletvekillerinin arasında kaç tane bıyıksız milletvekili var. Onlar öbür dünyaya imansız mı gidecek? Bu kitabı Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönder, “Burada yazılanlara ben de kalıbımı basıyorum” diyorsan bu kitabı yayınla.

 

“İNÖNÜ KURAN’DA TAHRİFAT YAPAN KİTABI YASAKLADI”

Bir hurafe kitabı. İnönü ne yapmış Kuran ayetlerinde tahrifat yapan kitabı yasaklamış. Bana diyor ya “senin boyunu aşar”, ben tüm bunların senin nereni aştığını çok iyi biliyorum. Senin bilgini de aşar tecrübeni de aşar. Bunun dışında o dönemde 70 farklı namaz hocası kitabı yayınlanıyor ve yasaklanmıyor.

 

İkinci kitaba geliyorum. Süleyman Dede diye birisi yazmış bunu da yasaklamış İnönü. Süleyman Çelebi’nin mevlidini hepimiz biliriz. Güzel bir sesle okununca herkes huşu içinde dinler. Bu o kitap değil.

 

Bu kitapta ne var. Sayfa 93, “sarımsaklı yemeyi hiç sevmezdi ama ev sahibini kırmayı da hiç sevmezdi.”

 

Sayfa 103, “Ali baba bunu da beğenmedi, al götür, karpuz dedikleri şey olmalı kütür kütür dedi”

 

Yine aynı kitaptan: “Biraz dünyayı dolaş gönlün gözün açılsın üzüntülerin dağılsın. Dünyayı dolaşırken birçok şey görürsün yaşamak nasıl şey anlayıp bilirsin.”

 

“YASAKLARA DA YALANLARA DA KARŞIYIZ”

Bir mevlidi şerifin böylesine tahrif edilmesine senin gönlün razı oluyor mu, İnönü’nün olmamış. Biz yasaklara sonuna kadar karşıyız. Ama biz yalanlara da sonuna kadar karşıyız. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan seni rezil eden o danışmanlarını çağır.

 

“KENDİ SOYUNA DA HAKARET EDİYORSUN”

İnönü’nün yasakladığı iki kitabı başucu kitabı yapacaksan söz, ciltletip sana göndereceğim.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na da bir sor bakalım bu kitabı yayınlayacak mı yayınlayamayacak mı.

 

Kendi tarihini bilmiyor. Millet ulusal kurtuluş savaşına giderken, benim dedem kümeste saklanıyordu diyor. Sen kendi soyuna da hakaret ediyorsun.

 

6 camiyi satılığa çıkaran Güngören Belediyesi hakkında Recep Tayyip Erdoğan ne yapacak? 1944’lere gitmiyorum. 2010’da kendi başbakanlığı döneminde oldu.

 

VURAN BELLİ

Talimatı veren belli hükümet. Sınır ötesi harekata o karar veriyor. Vuran belli. Sorduk bu istihbarat nerden geldi. Yanıt yok. Geçen gün bir rapor açıklandı, diyorlar yerli kaynaklardan aldık istihbaratı. Neden açıklamıyorsun. Siyasette yozlaşmadır bu. 34 yurttaş ölüyor. Sen öldürüyorsun. İstihbaratı soruyoruz ses yok. O mevkide oturmak sorumluluktur. Unutturmak istiyorlar ama unutturmayacağız. 34 yurttaşın hakları ortaya çıkana kadar failler yargılanana kadar takipçisi olacağız.

 

BİR AYDA 59 İŞÇİ ÖLDÜ

5 Tedaş çalışanı saatlerce buza tutunup kurtarılmayı bekliyor ve sonra ölüyor. Bir yüzsüzün dediği gibi 5 işçi değildi onlar 5 insandı beş tane yürek taşıyorlardı. Bu konuyu sonuna kadar takip edeceğiz.

 

2012 Mart ayında 59 işçimiz hayatını kaybetti. Biri çıksın desin ki bir Avrupa ülkesinde bu kadar işçi öldü bir ayda. Bulamazsınız.

 

Siyaset sorumluyu bulup cezalandırma üzerine kurulmalıdır. Siyaset sorumluluktan kaçma değildir. Siz sorumluluktan kaçıyorsanız biz de size hesap sorarız.

 

Aynı şey Filyos Çayı üzerindeki köprüde de oldu. Seçimlerde 110 milyon lira ayırıyorlar orayı ıslah etmek için ama sonra 1 milyon liraya düşürüyorlar. İşte siyasi ahlaksızlık budur.

 

Araba ve ev hortumcusu Suat Kılıç’ı tanıyorsunuz. Düşünün siz AKP grup başkan vekilisiniz. Bu kişi bir araba alıyor kullanıyor ve daha sonra aldığından daha pahalıya bir AKP’li belediyeye satıyor. İşte iktidar siyaseti bu kadar çürüdü.

 

Valisi, kaymakamı, askeri, müdürü AKP için çalışıyor. Biz AKP ve onun yarattığı statüko ile mücadele ediyoruz.

 

10 yıl içinde firavunlaştılar. Şimdi gitmemek için çaba harcıyorlar. Yasama ve yargıyı da yürütmenin emrine verdiler.

 

ORTADA FOL DA, YUMURTA DA, HATTA CİVCİV DE VAR

"Kur'an-ı 20 milyar dolarlık yolsuzluklarına örtü yaptılar dedim. Açıklama yapmış Sayın Başbakan, 'Ortada diyor fol yok yumurta yok, yolsuzluk yapmakla itham ediyor beni Kemal Kılıçdaroğlu' diyor. 'Genel Başkan mıdır, falcı mıdır anlayamadım, CHP değil Cumhuriyet hayal partisi, Cumhuriyet fal partisi' demiş. Sayın Recep Tayyip Erdoğan sen bırak bu saf çocuk numaralarını. Ortada yumurta da var fol da var hatta civciv bile var. Hepsi var. Ben sana soru soruyorum. Bu 4+4+4'ün içinde 24., 25., maddeler niye var? '2030 yılına kadar yapacağınız ihaleler Kamu İhale Yasası'na tabi değildir' diye hüküm getirdiniz. Diyorsun ki 'fol yok yumurta yok', ikisi de var. Foldasın yumurtanın üzerine oturmuşsun. 2030 yılına kadar oradan kalkmayacaksın, sen çünkü hortumuna devam edeceksin. Göreceksiniz yakında bunların tamamının ipliğini pazara çıkaracağız. İşin falı mı kalmış. Meclis'ten kanun çıkarıyor, 20 milyar dolarlık ihale Kamu İhale Yasası'na tabi olmayacak diyor. Efendim ortada fol yok yumurta yok. Ben söylüyorum yer çekimi kanunu ne kadar gerçekse senin 20 milyar dolarlık hortumun da o kadar gerçek."