Görevden uzaklaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı hakkında, Dicle'de inşa edilen "Şeyh Sait Şehitliği" nedeniyle 2 defa ağırlaştırılmış ömür boyu müebbet hapis, 121 yıl ve 20 bin güne kadar adli para cezası istendi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, 30 Ekim'de tutuklanan ve görevinden uzaklaştırılan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı'nın da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu toplam 51 kişi hakkındaki iddianame tamamlandı.

İddianamede Dicle ilçesi Kurşunlu köyündeki "Şeyh Sait Şehitliği" ismiyle inşa edilen mezarlık inşaatına yardım ettikleri iddiasıyla 5 yıldan, 2 defa ağırlaştırılmış müebbet hapis, 121 buçuk yıl hapis ve 20 bin güne kadar adli para cezası istendi.

MEZARLIĞIN İNŞAATINDA ÇALIŞMAK 'İŞBİRLİĞİ' SAYILDI

Mezarlığın "KCK Sözleşmesi" çerçevesinde PKK ve KCK'nin "emir ve talimatları" doğrultusunda yapıldığı savunulan iddianamede, cami, yas evi, müze, misafirhanenin yapıldığı inşaatta çalıştığı iddia edilen kişilerin "milis" ve "işbirlikçi" olduğu ileri sürüldü.

'ÇÖZÜM SÜRECİ'NDEKİ ÇADIR EYLEMİNDEN YARGILANACAKLAR

İddianamede, "demokratik çözüm süreci"nin devam ettiği dönemde bölge illerinde inşaatına başlanan karakol, kalekol ve HES inşaatlarına karşı Kurşunlu köyünde Temmuz 2014 tarihinde kurulan "Demokratik Direniş Çadırı" eylemine katılan, ziyaret eden ve yürüyüş yaptığı ileri sürülen 21 yurttaş, "örgüt propagandası yapmak" ile suçlanıyor.

Eylemin yapıldığı çadıra PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın resimlerinin asılmasının suç sayıldığı iddianamede, çadırın mezarlık inşaatını "gizlemek" ve "müdahaleyi engellemek" amacıyla kurulduğu savunuldu. İddianamede, çadır eylemine katılan kişilerin PKK ve KCK'nin "cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek şekilde örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi.

KÖYE SONDAJ KUYUSU AÇMAK 'ÖRGÜT TALİMATI'

İddianamede, Fırat Anlı, Dicle EDAŞ, DİSKİ yöneticileri ve çalışanları ile yüklenici firma çalışanlarının bulunduğu 30 sanığın, "örgüt talimatı" ile Kurşunlu köyündeki mezarlık inşaatında çalıştıkları, inşaat malzemesi getirdikleri, sondaj kuyusu kazdıkları, içme suyu hattı ve kanalizasyon için jeneratör getirdikleri, elektrik hattı çektikleri, çalışanlara talimat verip ve yönlendirdikleri iddia edildi.

İddianamede, Anlı ve DİSKİ yöneticilerinin, 4 köyde içme suyu için yapılacak sondaj ihalesinin şartlarını değiştirerek, sondaj işinin Kurşunlu köyüne kaydırılması için yüklenici firmaya talimat yazdığı ileri sürüldü.

Konuyla ilgili Anlı ve diğer sanıkların ifadesinin yer aldığı iddianamede, Kurşunlu Köyünde oturan yurttaşların köye içme suyu getirilmesi için yaptığı başvurunun ardından DİSKİ'nin içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla köyün 500-600 metre yakınında açılan sondaj kuyusundaki suyun köye dağıtımının, düzenli olarak elektrik gelmediği için kuyunun yanına getirilen jeneratör ile sağlandığı yönünde ifadeleri yer aldı.

'HEVAL' SÖZÜ SUÇ SAYILDI

İddianamede Anlı ile ilgili hazırlanan bölümünde, Anlı'nın 2014-2016 yılları arasında Diyarbakır'da katıldığı 9 ayrı basın açıklaması, cenaze töreni, yürüyüş ve panelde yaptığı konuşmaların her biri ayrı ayrı 9 defa "Örgüt propagandası" olarak gösterilerek 67 buçuk yıl hapsi istendi. Anlı'nın, Diyarbakır'da katıldığı "özyönetim" konulu panel, 1 Kasım Kobane Günü, Cizre ve Sur'da yaşanan abluka ve insan hakkı ihlallerine ilişkin katıldığı basın açıklamaları suçlamaya delil oldu. İddianamede, Anlı'nın evinde ve işyerinde yapılan aramalarda el konulan notlar ve kitaplar arasında yer alan, Rize L tipi Cezaevi'nde hükümlü bulunan Şaban Katar isimli tutuklunun cezaevinden Anlı'ya gönderdiği ve üzerinde dağlık arazi fotoğrafı olan kartpostalda Anlı'ya "Heval" diye hitap etmesi suç delilleri arasında gösterildi. (Kaynak: Dihaber)