Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

Koca, korona virüsüyle mücadelede ikinci döneme geçildiğini söyledi. Bu döneme "kontrollü sosyal hayat" ismi verildiğini belirten Koca, "Önümüzdeki günlerde evlerimizden daha sık dışarı çıkacağız. Ev hayatından sosyal hayata geçiş artacak. Virüse karşı mücadelede bu yeni durumun kuralları, tedbirleri olmalıdır. Kontrollü sosyal hayat bunların ifadesidir. Kontrollü sosyal hayat ikinci dönemin stratejisidir. Bir arada olduğumuz tüm alanlar için yeni yaşam biçimidir. Özgür ama tedbirli bir hayat tarzına geçiyoruz" dedi.

Bakan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

Ülkemiz virüse karşı mücadelenin ilk dönemini tamamladı.

Dünyada salgının hızı kesilmiş değil. Türkiye'de 4 haftada en tepe ulaştı ve düşüşe geçti.

29 Nisan Koronavirüs'e karşı mücadelede ilk dönemi tamamladığımız tarihtir. İyileşen hasta sayısı ve toplam vaka sayısı arasındaki fark azalıyor.

Bu hafta ilk kez iyileşen hasta sayımız mevcut Koronavirüs hasta sayımızı geçiyor.

Artık salgın yönetiminde güncel politika ve bazı değişikliklere gidebiliriz. Bir cümlenin altını çizmeye çalıştım. Türkiye Koronavirüs'le mücadelesinde birinci mücadelesini tamamladı. Şu anda ikinci döneminde yeni dönemin ilk günlerindeyiz. 

Tedbir zorunludur. Virüs aramızda dolaşmaya devam edecektir. Bindiğiniz asansörde, berberde, otobüs durağında marketlerde, caddelerde karşınıza çıkabilir. Bunu bilemezsiniz. Hiç tanımadığınız taşıyıcıdan hastalığı alabilirsiniz. Salgın kontrol altına alındı ama virüsle ilgili gerçekler değişmedi. Eviniz hala en güvenli ortam. Bu gerçek virüse karşı mücadele ederek kazandığımız serbestlikten vazgeçtiğimiz anlamına gelmez. Özgür ve kontrollü olacağız.

Tedbirler böyle sıkı olmasaydı mücadelenin ikinci dönemindeyiz diyemezdik. Yaşam alanımız genişliyor ancak tedbirleri geniş alanda uygulayacağız.

Bulunduğumuz noktada dünyanın model aldığı başarısının sahibi olarak bunun ödülünü almayı hak ediyoruz. Dışarıdaki hayatı özledik. İşimizi düzene koymak, sevdiklerimize sarılabilmek istiyoruz. Şüpheniz olmasın siz neler hissediyorsanız bu mücadelede hayatlarını risk atanlar da bunu hissediyor.

Ancak gerçekler isteklerden farklı. Bu dönem, tipik bir normalleşme dönemi değil. Kısıtlamaların biraz esnediği dönemdir. Hayatımızın sağlığımızı garanti edecek şekilde kısmen özgürleşmesidir.

Başlayan günler 11 Mart'tan beri gösterdiğimiz çabanın ödülüdür ancak büyük ödül değildir. Risk devam ediyor. Kontrol kaybı ikinci dalgaya neden olacaktır. Türkiye'de salgın mevcut şartlarda kontrol altına alındı. Mayıs ayına kıyasla haziran için öngörüler daha soyut.

Koronavirüs tedbirleri ortadan kalkmadı, risk varlığını uzun süre sürdürecek. 60 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği 2. Dünya Savaşı'ndan sonra bütün dünyayı ilgilendiren gündem olan ilk olaydır. Salgından öncesine dönüşün kolay olmadığının göstergesidir. 2021 öncesinde eskiye dönüş yanlış bulunmaktadır tüm dünyada.

Bugüne kadar normale dönüş ifadesi yer yer kullanılsa da normale dönmüyoruz. Yeni hayatın normallerini oluşturuyoruz. Bu hayatın normali eskisinden farklı olacak. Tüm gelişmeler için ana fikir bu. Yeni normal için motivasyon ve sağduyu göstermeliyiz. Fedakarlığımızın ödülünü hızlı bir serbestlik olarak talep etmemeliyiz, kazanımlarımızı korumalıyız.

Birinci döneminde hedefimiz hastalığı kontrol altına almaktı. Şimdi hastalığın önündeki fırsatları kaldırmaktır. 'Kontrollü sosyal hayat' bize nasıl yaşayacağımızın fikrini verecektir. Virüse karşı mücadele yeni durumun tedbirleri bu olmalıdır. Kontrollü sosyal hayat hastalıkla mücadelede ikinci dönemin stratejisidir. Bir arada olduğumuz alanlar için yeni yaşam biçimidir. Özgür ve tedbirli hayat biçimine geçiyoruz. Alışveriş yapacağız ama ulaşıma, yoğunluğa, temizliğe dikkat edeceğiz. İki temel tedbir var; dışarı çıkmamız gerekiyorsa mutlaka maske kullanacağız, ikincisi sosyal mesafeyi dikkatli şekilde ayarlayacağız.

Sosyal mesafeyi ayarlamazsak maske tek başına yeterli olmaz. Maske ve sosyal mesafe birbirlerini tamamlar, ikisinden biri eksikse diğeri yetersiz kalır. Bakanlığımızın geliştirdiği uygulama sizleri Covid-19 konusunda yönlendirerek günlük hayatınızda göreceğiniz riskleri en aza indirmek için geliştirildi.

 5 milyon 600 bin kullanıcıya ulaştı uygulamamız. Anlık işlem yapan kullanıcı sayısı 1 milyonu aştı. Kontrollü sosyal hayat sorumluluğun paylaşıldığı bir hayattır. Sosyal hayatın her parçasında uyumlu olmalı, sabırlı olmalıyız. Her şeyin fiziki etkileşimi asgari düzeye indirmeliyiz. Toplumumuzun pratik zekası yeni hayatın olası güçlüklerine sağlıklı ve akılcı çözümler üretecektir.

Bütün insanlık benzer hayat yaşıyor salgın nedeniyle... Biz yeni hayata da öncülük edebiliriz. Test kapasitemizi düşürmeyeceğiz, artıracağız. Her yeni vakada filyasyon yöntemini titizlikle uygulayacağız. Tedavide tecrübemiz bize yol gösterecek. Toplu mekanlarda düzenli taramalar olacak. Eskisinden daha dikkatli olacağız. Hedefimiz yeni hasta sayısının ve can kaybının sıfır olduğu bir tablo...

Maskeye ihtiyaç bu dönemde daha fazla olacak. Maskesiz kimse dışarı çıkmamalı. Bu yüzden özellikle eczaneler üzerinden 20-65 yaş için 10 günde bir 5'li paket verme uygulamamız vardı. Yaklaşık 40 milyon kişiye dağıtım yapıldı. 160 milyon maske dağıtıldı. Yeni dönemde daha fazla vatandaşın ihtiyacı olacak. Kısıtlı serbestliğin olduğu dönemdeki ihtiyacı gidermek için tavan fiyatı belli olan bir dönem olacak. Ayrıca vatandaş maskeye erişebilmek için eczane, marketlerden birçok yerden almasının önü açıldı. Ticaret Bakanlığı bununla ilgili açıklama yapacak.

Her meslek grubuna rehberler yayınlamış olacağız. Kuaföre, giyim mağazasına giderken oraya nasıl gidilmesi gerektiği ve işletmelerin nasıl olması gerektiğiyle ilgili Bilim Kurulumuz rehberler hazırlayacak. Açılacak olan işletmelerle ilgili rehberler hazırlanarak ilgili kurumların açıklamalarıyla tamamlanacak.

Bilim Kurulu'nda görüşülen Federasyon kararıyla ilgili herhangi bir durum söz konusu değil. Dün TFF Başkanı Nihat Özdemir'le görüşmemiz oldu, açıklama yaptık. Net ifade etmeye çalıştım özellikle futbol hassas bir konu, geniş kitleleri ilgilendiren bir alan. Burada kararı vermesi gereken federasyonun kendisi... Federasyonun özgür iradesiyle kararını verebileceğini ve Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu olarak katkıda bulunmak istemediğimizi ifade ettik. Biz Federasyonun sağlık kurulunun olduğunu biliyoruz. Onların bunu nasıl yönetilmesi gerektiğiyle ilgili bir stratejileri var. Federasyon kararını verdi, sorumluluk Federasyonundur. Federasyon bu kararı alabiliyorsa karar da sorumluluk da kendilerinindir.

TÜİK'le birlikte antikor testi için Türkiye genelinde salgının derecesini ve taşıyıcılığını görmek istiyoruz. TÜİK'le çalışma yapıyoruz, bazı şeyler netleşti. Hem PCR hem de antikor testi yaparak hem taşıyıcılığı hem koruyuculuğu hem de hastalık durumunu ortaya koyan geniş ve dünyada örneği az bulunan bir çalışma yapacağız. Bölgesel olmayacak, tüm Türkiye'yi kapsayacak. 150 bin kişi taranmış olacak örneklem yöntemiyle... Hem PCR hem antikor taraması... Tedbirleri şekillendirmek için önemli olacak bizim için, gelecek hafta başlamış olacağız sahada.