Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, köstebek iddiasıyla ilgili yeni bilgiler verirken, son zamlara da tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, özetle şöyle konuştu:

‘BELEDİYEDEN Mİ GÖRÜŞÜYORSUNUZ?’

-Kırıkkale Belediye Başkanı “Beşir Atalay bizim ilimizin milletvekili” dedi. Ama o tarihte milletvekili değil. Birinci yalan bu. Ve diyor ki, “Bakanın özel kalem müdürü ve koruma müdürü beni arar ve taleplerini iletirler” dedi.

-Koruma müdürleri bakanların taleplerini bildirmezler. Talep varsa bunu özel kalem müdürü bildiri. Sanki biz devleti bilmiyoruz. Bir başkasının cep telefonundan, kimin üzerine kayıtlı bizde de var, arayıp sabit numara istiyor.

-Sonra da biz ailecek görüşüyoruz diyor. Allah aşkına siz gece yarısı ailecek belediyeden mi görüşüyorsunuz. Akşam eve gelmişim diyor. Eve gitmemişsin sen hala belediyedesin. Konuştukça batıyorlar. Biz bunun peşini bırakmayacağız.

-Sayın Beşir Atalay “Benim ofisimden herkes aranır” diyor. Bir bakanın ofisinden herkes aranmaz. Bekanın isteyeceği kişiler aranır. Orası yol geçen hanı mı. İkincisi “Ben o tarihte Kırıkkale milletvekiliyim” diyor. Vatandaşı kandırıyor. Sen o tarihte Kırıkkale değil, Ankara milletvekilisin.

‘EY AHLAK NEREDESİN?’

-Beni şaşırtan Başbakan'ın uzun zaman sessiz kalıp Kızılcahamam'da konuşması. Sen hangi ahlaktan bahsediyorsun? Sen o bakanı bile araştırmıyorsun...

-Ey ahlak neredesin üç kez kapıya vur, belki AKP duyar!

-Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz. Bir insanın ar damarı patladıysa istediğiniz belgeyi koyun, hiçbir işe yaramaz.

ALMAN VAKIFLARI

-CHP’li belediyeler iftira atıyorsun sen. İftira atmak bir başbakana yakışır mı. Çıkıp konuşsun. Bir hafta süresi var. Konuştu konuştu, konuşmazsa gensoru vereceğiz çıkıp mecliste konuşsun. Sen başbakansın sen bu halka doğruları söylemek zorundasın.

-Ben Başbakan’a Kayseri’de rüşvet toplayan adamın kendi el yazısı ile tuttuğu defeti gönderdim. O -defteri soruşturmayı incelemeyi yapan dönemin savcısı görmüyor. Ben de başbakana gönderdim. Böyle bir olay var gidin soruşturun diye.

-Başbakan’ın cevabı “O defterin altında rüşvet toplayan adamın imzası yok” oldu. Pes yani. Adamın kendisi rüşveti ben topladım diyor. O zaman dedim ki bu rüşvet defterini yakana as ve öyle gez. Biz bu memlekette temiz siyaset olsun diyoruz.

'SENİN YEDİ GÖBEĞİN PASTADAN PAYINI ALDI'

-Daha yeni zamlar gelecek. Hükümet hem zam yapıyor hem de milletle alay ediyor. Hükümet bu zam tsunamisinden suyun üzerine çıkıp halkı da azarlayarak, “Ben zam yapıyoruz sesinizi kesin” deme noktasına geldi.

-Şu medyanın haline bakın Allah aşkına. Kimse korkudan kalem oynatamıyor. Başbakan da 'Porshe yerine Fiat'a binin diyor... Sanki gemicikleri olan bizmişiz gibi. Siz köşeyi döndünüz. Yırtık ayakkabı ile siyasete girip şimdi nerelerde oturuyorsunuz. Bu millet bilmiyor mu bunu.

-Senin çocukların senin yedi göbeğin bu pastadan payını aldı. Siz dünyalığınızı yaptınız köşeyi döndünüz bu millet bilmiyor mu bunu.

-Fakiri ilgilendirmeyen zam bunlar diyorlar. Sen doğalgaza elektriğe zam yapıyorsun vatandaş bu faturayı nasıl ödeyecek.

‘KÖŞE YAZARI YALAKALAR’

-Bu hükümet artık millete yabancılaşmış bir hükümettir. Halkın sıkıntıları artın bunların içinde değil. bunlar halkı tamamen unuttular.

-Köşe yazarları yalakalar kusura bakmasınlar onlara yalakalar diyorum efendim neymiş vizyon sahibiymiş bunlar. CHP vizyon sahibi değilmiş. Hesabı kitabı yaparsın sonuçları tutturursun vizyon sahibi olursun."