32. Gün’den Hilmi Hacaloğlu’na özel röportaj veren PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Suriye’de Esad’sız bir denklemde çözümün zor olduğunu söyledi. Müslim, "Esad’sız bir çözüm demek 2 milyon Alevi’nin öldürülmesi demek anlamına geliyor" dedi.

Vatan'ın haberine göre, dün gece Kanal D’de yayınlanan 32. Gün programında Cenevre’ye Suriye Ulusal Koalisyonu olarak değil bağımsız Kürt insiyatifi olarak katılmak istediklerini söyleyen Müslim, Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ülkelerin bunu engellemek istediğini belirtti. Müslim, "Onların hesapları başka, 'Kürtler hep başkalarının askerleri olmuştur ama bundan sonra biz kendi çıkarlarımızın askerleri olacağız' diye öne sürünce bunlar şaşırdı" dedi.

"KİMSENİN ASKERİ DEĞİLİZ"

Esad’sız bir çözümün iki yıl önce gerçekleştirilebileceğini ancak bugün artık imkansız olduğunu söyleyen PYD lideri, "Tüm Aleviler artık Esad’ın arkasında bunda ısrar ülkedeki 2 milyon Alevi’nin öldürülmesi demektir" diye konuştu.

Salih Müslim "Esad rejimiyle işbirliği yapıyor musunuz?" şeklindeki soruya ise şöyle yanıt verdi:

"Hayır hiçbir zaman. Bunu söyleyen bizim rejimle savaşta şehit düşen kardeşlerimize saygısı azdır. Biz 2004 Serhildanı’ndan (ayaklanma) beri rejimle çatışıyoruz. Onlarla hiçbir noktamız yok. Çünkü onlar Kürt kimliğini tanımıyor. Ama diğerleri onlardan da kötü."

Cephet’ül Nusra ve Irak Şam İslam Devleti adındaki selefi örgütlerin Türkiye tarafından desteklendiğini aktaran Müslim, Kilis kapsısından geçen 400 Selefi’nin Azaz kentinde kendileriyle savaştığını söyledi.

Müslim, "‘Sayın yetkililer' sadece size ve bize değil tüm Ortadoğu için tehlikelidir’ dediler. Bu gerçektir. Biz onları destekleyen 20 kuruluşun listesini Türkiye’ye verdik. Almanya’dan bir haftadan 120 kişi, İngiltere’den 180 kişi geldi. Bunları durdurmak gerekiyor ama kendileri herhangi bir şey yapmadılar" dedi.

"DEMOKRATİK FEDERATİF BİR SİSTEM DÜŞÜNÜYORUZ"

Salih Müslim, Hilmi Hacaloğlu’nun ‘Kürtlerin bundan sonra Suriye tahayyülü nedir?’ sorusuna ise şöyle yanıt verdi.

"Suriye artık Baas rejimi gibi tek partiyle yönetilemez. Muhakkak bir demokrasinin gelmesi gerekiyor. Burada çeşitli oluşumlar var. Geniş bir demokrasi olması gerekiyor. Biz Kürtler federasyondan bahsedebiliriz. Bu Kürt bölgesi, Arap bölgesi, Hristiyan bölgesi diye ayrılamıyor. Biz yeni statüyü kabullenmek istiyoruz, demokratik federatif sistem düşünüyoruz."