MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Dış Politika ve Güvenlik Politikası eski Danışmanı, askeri uzman, emekli Deniz Kurmay Albayı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Suriye konusunda yaşanan sürecin niteliği ve olasılı sonuçlarını Sputnik'e değerlendirdi.

Rusya, Türkiye ve İran Dışişleri Bakanları geçen hafta Moskova'da Suriye'deki durumları görüştü. Yeni format çerçevesinde yapılan görüşmelerden sonra ateşkesin Suriye'nin geneline genişletilmesi gerektiğini ve görüşmelere katılan devletlerin Şam ile muhalefet arasında Astana'da imzalanması beklenen bir sözleşmenin garantörleri olmasını öngören ortak bir bildiri yayınlandı.

Bu gelişmeden sonra Moskova, Ankara ve Tahran hattında yoğun bir diplomatik trafik başladı. Basına yansıyan haberlere göre sadece son bir gün içerisinde Türkiye Dışişleri Bakanının, Rusya ve İran meslektaşlarıyla telefon görüşmeleri gerçekleşti, Moskova'da Rusya ve Türkiye yüksek düzeyli diplomatları bir araya geldi ve Ankara'da Rusya ve Türkiye'nin askerleri Suriye muhalefetiyle görüştü.

'KARIŞIKLIĞIN GİDERİLMESİ LAZIM'

Prof. Dr. Celalettin Yavuz, şu değerlendirmelerde bulundu: "Daha ayın 20'sinde Rusya, Türkiye ve İran Dışişleri Bakanları Moskova'da bir araya geldi ve Suriye'nin toprak bütünlüğü bağlamında bir uzlaşmaya gidildi. Hatta Türkiye de muhaliflerle aranın düzeltilmesi için aracılık yapacağına dair taahhütte bulundu. Bunun anlamı şu: Suriye'de Esad yönetimi ve onu destekleyen Rusya, İran, Lübnan Hizbullahı hem IŞİD'e karşı mücadele ediyor aynı zamanda Esad'ı devirmek isteyen muhaliflere karşı. Bu muhalifler de Türkiye'nin yanındaydı.

Şimdi 20 Aralık 2016 tarihli Rusya, Türkiye, İran Dışişleri Bakanlarının almış olduğu uzlaşma kararı sonucunda bu durumun giderilmesi lazım. Yani Esad'ı devirmeye yahut Esad'a karşı mücadele eden Türkiye'nin de desteklediği Suriye muhaliflerinin artık Esad'a karşı mücadeleden vazgeçmesi, Esad'ın da onlara karşı zor kullanmaktan vazgeçmesi gerekli. Esas olarak bunun çözülmesi gerekli.

'İTİCİ GÜÇ, RUSYA'NINI TUTUMU'

Karışıklık buradaydı ve bunun için de Moskova ve Ankara'da yapılmakta olan ve Astana'da yapılacak olan görüşmeleri son derece olumlu buluyorum. Çünkü öbür türlü tamamen bir karışıklık hakim olurdu. O zaman Türkiye'nin desteklediği silahlı muhalifler Esad yönetimiyle çatışmaya devam ederlerse o zaman Rusya, Türkiye ve İran'ın yapmış olduğu uzlaşmanın bir anlamı kalmaz. Burada tabi itici güç, Rusya'nın tutumu.

Rusya'nın hem Türkiye'yi hem de Esad'ı ikna edeceği kanaatindeyim. Rusya burada Türkiye ve Esad arasında arabulucu. Bunu ancak Rusya yapabilir. Ben şahsen bu süreçten umutluyum. Özellikle Rusya, Türkiye ve İran'ın bir araya gelmesi ve uzlaşma sağlaması bence Suriye'nin geleceği konusunda, bölge istikrarının tekrar yakalanması konusunda son derece önemli bir kilometre taşıydı. Bundan sonraki görüşmelerin de pozitif yönde ilerleyeceğini düşünüyorum. Yeter ki arada bir provokasyon olmasın. (Kaynak: Sputnik)