Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'ya gitmek için sınır kapılarına giden sığınmacılarla ilgili açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, "Artık kapılar açılmıştır, dün itibarıyla rakam ciddi manada yükseldi. Şimdi yine telefonlar. Telefon üstüne telefon geliyor. 'Bitti o iş, bu yükten nasibinizi alacaksınız' dedim" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerini kabul etti.

Burada gelişmelere ilişkin olarak açıklamalarda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:

İdlib'de tarihi mücadelenin verildiği dönemde gösterdiğiniz birlik için şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Ülkemizi terörle korkutmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Aylar önce bir açıklama yaptım. Bir yük paylaşımına Batı girmezse kapıları açarız dedim. Blöf yaptığımız sanıldı.

Kapıları açınca telefon, telefon üstüne gelmeye başladı, 'Kapıları kapatın' diye. 'Bitti o iş, artık kapılar açılmıştır. Şu anda sizler bu yükten nasibinizi alacaksınız' dedik. Dün itibarıyla rakam yükseldi daha da yükselecek.

Bu akşam Bulgaristan Başbakanı ile bir araya geleceğiz. Şansölye (Angela) Merkel'le bir telefon görüşmesi yapacağız. Yine dörtlü beşli zirve yapalım diyenler var. 5 Mart'ta da Moskova'ya gidip Sayın (Vladimir) Putin ile gelişmeleri değerlendireceğiz. Temenni ederim ki artık ateşkesi veya diğer adımları atar ve bu işi süratle neticeye kavuştururuz.

135 tank, 22 zırhlı araç, 45 top, 44 çok namlulu roketatar, 8 rejim helikopteri, 5 hava savunma rampası, 12 tank savar, 29 uçaksavar, 1 İHA, 7 mühimmat rampası, 9 mühimmat deposu olarak kullanılan bina, 2 uçak, 2 füze rampası ve 2 bin 557 rejim askeri ve yardımcıları etkisiz hale getirildi, öldürüldü. Sizlerden beklentimiz bu mücadeleye kendi alanınızdaki gayretlerinizle destek vermenizdir.

15 Temmuz'da başaramadıklarını Suriye üzerinden hayata geçirmeye çalışanları bir kez daha hüsrana uğratmakta kararlıyız. Dünyada Türk milletinden başka, kısa sürede bu kadar çok saldırıya maruz kalıp da ayakta kalabilecek başka toplum var mıdır, zannetmiyorum

Sahadaki mücadelenin yanı sıra tüm diplomatik kanalları kullanıyoruz. Yumruk gibi bir arada olduğumuz, duvarın tuğlaları gibi kenetlendiğimiz sürece bu ülkenin sırtını yere getirebilecek güç yok.