Bayram namazı sonrasında açıklamalar yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ceylanpınar'da hayatını kaybeden 3 askerin IŞİD'le çatışan PYD güçleri ile çatışmada yaşamlarını yitirdiklerini iddia etti.

Başbakan Erdoğan, bayram namazı sonrası yaptığı açıklamalarda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

Gazetecilerin "3 askerimiz şehit oldu. TSK, PKK'nın yaptığını açıkladı. Yorumunuz nedir?" sorusuna Erdoğan şu yanıtı verdi: 

"'PKK mı yoksa PYD mi? Orada bir yanlışınız var. Benim bildiğim PYD diye açıklandı. Kuzey Suriye'de PYD ile IŞİD arasında yapılan bir mücadele var. Bu mücadele neticesinde sızma gayreti içerisinde olanların askerlerimize karşı böyle bir saldırısı oldu"

HDP: SORUMLU PYD DEĞİL; DEVLET YANIT VERSİN? 

HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, sınırdaki asker ölümleriyle ilgili açıklamasında, YPG'nin ölümlerle ilgili iddiaları reddettiğin hatırlatarak, "Türkiye devlet güçleri sınırda kaçakçılardan tutalım, silah tacirlerine varıncaya kadar kirli karanlık işleri varıncaya kadar IŞİD'e bağlı çete güçlerine varıncaya kadar çok rahat cirit atıyor. Ağır silahlar taşınıyor. Kimyasal silahlar gidiyor, geliyor geçiş yapıyor. Sınırda böyle şeyler yaşanırken esas asker ölümleri sorusuna devletin yanıt vermesi gerekiyor. Buna yanıt vermesi gereken Kürt siyasi merkezleri değil. YPG değil PKK değil. Sınırdaki kaosu yaratan siyaset ve bu siyasetin sorumlularıdır," demişti.

POLİSE OPERASYON

"49 kişinin sorguları sürüyor. Bundan sonra paralel yapıyla mücadelede nasıl bir süreç bizi bekliyor?" sorusuna ise Erdoğan şöyle yanıt verdi:

"Bu başlayan süreç elde edilecek bilgiler çerçevesinde daha da yoğun şekilde devam edecektir. Buradan geriye adım atmak gibi bir şey söz konusu değil. Bu bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir çalışmaydı.

Şöyle aylar öncesine gittiğimizde, paralel yargı-devlet içindeki yapılanma, bunlara yönelik ne diyordu bunların yandaş medyaları? Bizim bunlarla alakamız yoktu diyordu değil mi? Şimdi ne oldu da bu alaka ortaya çıktı?

Bizim adliyenin önündeki gösterileri kendileri yaptıkları gibi, yasa kanun dinlemeden, adliye sarayının içerisine girmek suretiyle biliyorsunuz zanlılarla poz vermeler, resim çektirmeleri bunların hiçbirisi yasalar içinde yer alan konular değildir. Bunların hepsi suçtur. Dün akşam da anlattım. Anayasamızın 138'nci maddesi açıktır. Bunlara uygulaması gerekir. Siz hangi sıfatla olursa olsun yargı mensuplarını baskı altına alamazsınız.

Şu anda bir çoklarının elinde cep telefonunun olduğu haberini aldım. Adalet Bakanı'na gerekli şeyleri söyledim. Böyle bir şey olabilir mi? Olamaz. Bunlar mafyanın çetelerin telefonu olduğunu biliriz de, paralel güvenliğin elinde bu tür telefonların şunların bunların olması, kendi yazarlarının çizerlerinin, bağımsız diye söylenen bağımlı vekillerin buraya gidip poz vermesi neyin ne olduğu bakımından çok önemli. Bunlar da eminim dosyanın içinde yer alacaktır."