Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afyon’da toplu açılış töreninde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Avrupa ülkeleri ile yaşanan gerilime değinen Erdoğan, Avrupa Birliği’ne faşizm suçlamasında bulundu.

Erdoğan,” Faşizm ruhu Avrupa sokaklarında kol geziyor. Biz Türkiye olarak, Avrupa ülkelerindeki ırkçılara karşı demokrasiyi, hukuku, insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Umudumuz Avrupa halklarının bu gerçekleri görmeleri ve ırkçı partilere gerekli dersleri vermeleri” ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘yalancı’lıkla suçlayan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun anayasa değişiklik paketinde yer alan 18 maddeyi bilmediğini iddia etti.

Erdoğan, “Meclis lağv edilecekmiş, istersem yüzlerce kişiyi yardımcı, bakan atayabileceğime, ülkeyi teslim edebileceğime kadar neler demiyor neler... Biz bu zatın yalancılığını bilirdik, ama bu seferkiler kuyruklu. 18 maddeyi açsa okusa, neler olup olmayacağını görecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

"Afyon'un istiklal ve istikbal mücadelemizde yerini hepimiz biliyoruz. Bizim milletimiz tarih boyunca emek vermediği, mücadele etmediği, bedelini ödemediği hiçbir şeye sahip olmamıştır. Bugün de büyük Türkiye için, güçlü Türkiye için verdiğimiz mücadelede pek çok bedel ödedik, ödüyoruz. Terörle mücadelede bedel ödüyoruz, ekonomize yönelik saldırılarda bedel ödüyoruz, Avrupa'da vatandaşlarımıza atlarıyla, itleriyle, kinleriyle, nefretleriyle saldıranlara karşı bedel ödüyoruz.

Bugün Hollanda'da seçim var. Atların, itlerin sahiplerinin ne yapacağı ortaya çıkacak. Bunların medenilikle alakası yok, modern dünya ile alakası yok. Bunlar Bosna'da 8 bin Bosnalı Müslüman’ı katledenlerdir. Bunların cibilliyetini biliriz. İnsanlıktan nasibini alamamışlar, modern olamamışlar. Türkiye'nin bir bayan bakanı oraya geliyor. Kendileri seçim kampanyaları yapıyorlar. Hayır kampanyası için Hollanda'ya, Almanya, İsviçre'ye, İsveç'e PKK terör örgütü temsilcilerine, yandaşlarına, onlarla beraber hareket eden Barolar Birliği Başkanı'na müsaade ediyorsunuz. Peki Türkiye'nin bakanına niçin kapıları kapatıyorsunuz? Rotterdam Belediyesi de İstanbul'la kardeş şehirmiş. Tek taraflı bu kardeşlik akdi bozulsun, dün akşam söyledim.

‘GAZETELER MANŞETLERİNİ TÜRKÇE ATIYOR’

Avrupa'da şahsıma yönelik karalama kampanyası var. Bir yandan da mutluyum. Gazeteler başlıklarını Türkçe atıyor. "Diktatör Erdoğan'a hayır". Bunun şahsımla alakası yok ki. Bu sistem değişikliği, Erdoğan'la ne alakası var. Bir sistem değişikliği yapılacak, yarın bu ülkede kim öle kim kala? Bunların demokrasi anlayışı bu. Tüm dergilerinin kapaklarında bu konu var. Gece gündüz bu konu tartışılıyor. Hilal ve yıldız arasına beni karikatürize etmişler, altında da Türkiye'den bazı gazeteler, bölücü terör örgütünün yayın organları, solu destekleyenler, FETÖ'nün yayın organı altında.

İki saat içinde OHAL ilan ettiler. Türkiye'de biz Bakanlar Kurulu kararıyla OHAL ilan ediyoruz, Türkiye'ye gelen Batılılar, 'Bu OHAL ne zamana kadar sürecek?' Size ne? Utanmıyor musunuz, Türkiye'nin bayan bakanını kendi konsolosluk binasına almıyorsunuz. Sonradan öğreniyoruz ki, polislerine 'Vur' emri dahi vermişler. Karşınızda epi topu bir kadın bakan, çoğunluğu kadın olan 3-5 kişilik ekibi var, ellerinde de silah yok. Bunun için OHAL ilan edilir mi, 'Vur' emri verilir mi?

Sadece Almanya'ya veren terörist listesi 4 bin 500'dür. Hiçbiriyle ilgili işlem yapmadılar, bu kişilere ülkemiz aleyhine faaliyet yürütmeleri için her imkanı sağlıyorlar. Biz bunların karın ağrılarının nedenini biliyoruz. 100 yıl önce hasta adam dedikleri Osmanlı'nın 7 düvele nasıl kök söktürdüğünü biliyorlar. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması onları öyle endişelendiriyor ki, kendi değerlerini ayaklar altına almaktan çekinmiyor.

Türkiye'nin bu büyük reformundan sonra 15 Temmuz'da hayata geçiremedikleri heveslerine ebediyen veda edeceklerinin farkındalar. Biz, kıta genelin yayılmış olan 6,5 milyon vatandaşımızla, onlarla birlikte geleceğe yürümek istiyoruz. Bizim Almanya'ya, Avusturya'ya, Belçika'ya bir düşmanlığımız yok. Biz AB'ye üyelik için ilk başvuran ülkelerdeniz. 54 yıldır kapıda bekletmelerine rağmen bundan vazgeçmedik. Bugün Güney Amerika'dan Kafkaslara kadar her coğrafyadan ülkeye vize serbestisi sağladıkları halde Türkiye'ye kapıları kapatmaya çalışmaları kendi ayıbıdır. Mülteci akını karşısında paniğe kapıldılar.

‘FAŞİZM RUHU AVRUPA SOKAKLARINDA KOL GEZİYOR’

Biz tüm bunlara rağmen iyi niyetimizi koruduk. Bir süredir dozu artarak, husumet göstermeye, saldırmaya başladılar. Avrupa kendi korkuları içinde boğulmaya doğru gidiyor. Türk, İslam korkusu aldı başını gidiyor. Kendilerine sığınan mültecilerden bile korkuyorlar. Kendilerinden olmayan her şeye düşman kesiliyorlar. Geçmişte Yahudilere, Roman kardeşlerime aynısını yaptılar; Boşnakların katledilmesine göz yumdular. Sadece 2. Dünya Savaşı'nda 50 milyonun insanın ölümüne sebep olan bir yıkım ortaya çıktı. Şimdi AB'nin de içini boşalttılar. İşte İngiltere ayrılıyor mu? Bundan sonra ne AB'nin ne de Avrupa ülkesinin demokrasi, özgürlük, adalet dersi verme hakkı kalmamıştır.Faşizm ruhu Avrupa sokaklarında kol geziyor. Biz Türkiye olarak, Avrupa ülkelerindeki ırkçılara karşı demokrasiyi, hukuku, insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Umudumuz Avrupa halklarının bu gerçekleri görmeleri ve ırkçı partilere gerekli dersleri vermeleri.

KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ

Ana muhalefetin başındaki zat 18 maddeyi okuma zahmetine dahi katlanmamış. İşte ana muhalefetin başındaki zat bu. Onun için 16 Nisan'da bunlara sandıkta gerçeği öğretmeye var mıyız? Bu çıkarsa Meclis lağv edilecekmiş, istersem yüzlerce kişiyi yardımcı, bakan atayabileceğime, ülkeyi teslim edebileceğime kadar neler demiyor neler... Biz bu zatın yalancılığını bilirdik, ama bu seferkiler kuyruklu. 18 maddeyi açsa okusa, neler olup olmayacağını görecek.