Başbakan Erdoğan, AK Parti Grubu'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan, "Bu süreç AK Parti Genel Merkezi'nde odama yapılan saldırının uzantısı" dedi. Polisin daha da güçlendirileceğini belirten Başbakan "Oyun bozulmuştur" diye konuştu.

Erdoğan, polisin demokrasi sınavından başarıyla geçtiğini, müdahale gücünün de arttırılacağını vurguladı.

Başbakan Erdoğan'ın konuşması şöyle...

Kazlıçeşme’de toplanan bir milyonu aşkın insan demokratik tepkisini coşkuyla ortaya koyduktan sonra kimseye zarar vermeden dağılmıştır. İşte demokrasi budur.

SİNCAN, KAZLIÇEŞME MESAJINI ALDINIZ MI?

Bize sürekli Taksim’deki toplanan insanların mesajını aldınız mı diye soranlar, acaba Sincan’daki yüz binlerin, Kazlıçeşme’deki bir milyonu aşkın insanın mesajını alabildiler mi?

Anlıyorum ki bazı televizyonlarda bazıları yorumlar yapıyor, hala bunu alamayanlar var.

Üç haftadır hem aziz milletimize hem dünyaya çok farklı bir Türkiye fotoğrafı verilmek istendi. Taksim Meydanı, Ankara’da Kızılay, İzmir’de Alsancak, sanki ortak bir tavrı gösteriyor gibi anlatılmak istendi. Bunun son derece örgütlü biçimde yapıldığını hatırlatmak istiyorum.

FAİZ LOBİSİ HAZIRLIKLIYDI

Ülkemizdeki medya kuruluşları bu tertip için hazırlıklıydı, uluslararası medya hazırdı. Sosyal medya bu iş için donanımlı hale getirilmişti. Ülkemizin belli sermaye grupları faiz lobisi, içerde dışarda belli örgütler bu iş için hazırlıklıydı.

PROFESYONELCE HAZIRLANMIŞTI

Taksim’de, diğer illerde polise karşı, kamu binalarına, sivillere karşı çok ağır şiddet uygulanırken, bu barbarlık çarpıtılarak, masum çevre eylemi gibi lanse edildi. Her şey çok profesyonelce hazırlanmıştı. Taktikler, mesajlar ve tweetler kullanılacak ve hazırlanan fotoğraflar, filmler adım adım hesaplanmıştı.

Bazı uluslararası çevreler bu tertibin içindeyken, olmayanları kandıracak, tertibin içine çekecek hazırlıklar yapılmıştı.

ÖRDEK AVINDA TEKNEDEN DÜŞEN...

Yurtdışında ördek avında tekneden düşen birinin fotoğrafı TOMA’nın altında kaldı gibi gösterildi. Suriye’e bir yaralının fotoğrafı, CHP’li milletvekili tarafından servis edildi. 7 gasp suçundan mahkum olan üzerinde beyaz önlük olan zanlı, “doktorlar gözaltına alınıyor” haberine lanse edildi.

Buna benzer nice yalan, fotoğraf, bilgi, belge sistemli şekilde dolaşıma sokuldu. Bunların en vahim tarafı bazı siyasetçiler, bazı sanatçılar, bazı medya kuruluşları, STK’lar bunları araştırmadan dolaşma soktular, ya da bunu sağladılar.

Bu tertibin içinde olmadığı halde, Türkiye’deki bu olaylar hakkında uluslararası değerlendirme yapan herkesi daha dikkatli olmaya, bir karar vermeye davet ediyorum.

Bu olaylar, daha en başından itibaren, polisin çevreci gösterilere şiddet uygulaması gibi sunuldu. Bu tamamen yanlıştır.

POLİSİMİZ DEMOKRASİ SINAVINDAN BAŞARIYLA GEÇTİ

Güvenlik güçlerimiz, demokrasi ve hukuk sınırları içinde son derece sabırlı şekilde, şiddet eylemlerine karşı başarıyla mücadele vermişlerdir. Hatta polisimiz sistemli bir şiddet hareketi karşısında, demokratik bir tavır sergilemiş ve demokrasi sınavından başarıyla geçmiştir.

EN DOĞAL HAKKIDIR, BİBER GAZI SIKAR

Biliyorsunuz gelenler oldu, kendilerini dinledim. Hepsinin hep söylediği, 'Polis şöyle şiddet uyguladı, şunu yaptı bunu yaptı'. Şiddet uyguladı da ne yaptı dedim? Biber gazı sıktı. En doğal hakkıdır sıkar.

KURŞUN MU ATTI? YOK

Laf dinlenmediği zaman polis bu yetkisini kullanır. Kalkıp da kurşun attı mı, silah attı mı? Yok. Bakın iş. 16, 17. güne gelince, işte Adana’da yaşanan olay. Ve daha ileri gitti Mecidiyeköy’de bir komiserimiz mermi neticesinde midesinden yaralandı. Bir diğer kardeşimiz ayağından yaralandı.

KİŞİ ARKADAŞININ DİNİNDENDİR

Ama buna benzer olayı bizim polisimiz uygulamadı. Böyle davranan polise biber gazı kullandı diye yapılmayan kalmadı. Dünyaya bu yönüyle takdim ettiler. Şiddet uygulayan kim? Terörist, anarşistler şiddet uyguluyor. Efendim orada çevreci gençler de var, AK partililer de var.

Olabilir. Ak Parti'ye geçmiş, oy vermiş de olabilir. Bu onu temize çıkarmıyor ki. Kişi arkadaşının dinindendir. Kişi sevdikleriyle beraberdir. Bütün vaka budur.

YÜZDE 76'SI CHP'YE OY VERMİŞ

Kamuoyu araştırmasında gördük ki, Gezi Parkı içinde olanların yüzde 76’sı CHP’ye oy vermiş. Yüzde 16’sı BDP, AK Parti 1,2, MHP 1,2. Tablo bu. Bu tablo içerisinde bize oradan girmek suretiyle yumuşatacaklar, buraya böyle bakın diyecekler. Yanlış yanlıştır. Kimden gelirse gelsin. Ne yapıyor bunlar? Terör mü estiriyor, yoksa barışa mı çağrı yapıyor. Bu bizim için önemli.

İÇERDEKİ HAİNLERE, DIŞARDAKİ İŞBİRLİKÇİLERE

Taksim’de bir eylemciyi gösterip Türkiye ayakta yaygarası çıkaranlar, milyonlar sokağa çıktığında bunu görmemiştir. Biz bunu hem içerdeki hainlere hem dışardaki işbirlikçilerine göstermeye devam edeceğiz.

CUMA KAYSERİ, CUMARTESİ SAMSUN

Cuma günü Kayseri’de Cumartesi günü Samsun’da, Pazar günü Erzurum’da devam ettireceğiz. İçerideki hainler, dışarıdaki işbirlikçiler Türkiye’nin gerçek fotoğraflarını görmek istiyorlarsa, buyursunlar Kayseri’ye Samsun’a Erzurum’a baksınlar. Tıpkı Ankara ve İstanbul’da olduğu gibi sadece AK Partilileri değil, bu çirkin oyuna tepki gösteren her bir kardeşimizi bu mitinglere bekliyoruz. Partisi ne olursa olsun, hepsini bekliyoruz.

MESELELERİNİ CNN'E ANLATTILAR

Gezi Parkı, Taksim halkındır diyorlardı. Ama dertlerini halka değil, İngilizce olarak uluslararası medya kuruluşlarına, örgütlere kurumlara anlattılar.

Meselelerini Anadolu’ya Trakya’ya anlatamadılar. Gittiler BBC’ye, CNN’e Reuters’a Avrupa Parlamentosu’na anlattılar. Çünkü bunların arkasında halk yok. Anadolu, Trakya yok. Bunların arkasında işbirlikçileri durumunda olan medya var, sermaye var, faiz lobisi var. İşte onun içinde sorunlarını millete değil İngilizce olarak oralara iletiyorlar.

TABİPLER BİRLİĞİ'NE SERT TEPKİ

Bazı sendikalar, bazı STK’lar var. Dün iş bırakma çağrısı yaptılar. Hani ne oldu? Yaptığınız çağrı hukuka aykırı. Hele hele, hele hele, Tabipler Birliği’yle alakalı söylüyorum. Sen kanunsuz bir eyleme nasıl destek verirsin? Sen hastaneleri boşaltma işine nasıl girersin yahu? Sizin insan sevgisi nerede? Hastalarla ilgilenme aşkınız nerede? Bunların her şeyi menfaate dayalıdır. Aklı selim gaip geldi ve beklediklerini alamadılar. Bunlar güya solcu, emeğin alın terinin halkın yanındalar.

ERGENEKON EYLEMİNDE EN ÖN SAFTA

Aidatlarıyla besledikleri bu örgütlerin üst yönetimlerinin her toplumsal olayda nerede durduklarına dikkat etsinler. Ergenekon eylemlerine dikkat edin, en ön saftalar. Cumhuriyet mitinglerinde en ön saftalar. Demokrasiye milli iradeye yönelik her girişimde bunlar en ön saftalar. Bunlar baş provokatörler, bunlar baş piyonlardır. Banka reklamlarında oynayıp kapitalizmi eleştirenler ne kadar solcuysa, işte bunlar da o kadar solcudur.

Faiz lobisinin kuklası olanlar ne kadar emek taraftarıysa bunlar da o kadar emek taraftarıdır. Neyse ki maske artık düştü. Kimin ne olduğunu artık milletçe gördük.

NASIL BİR ARAYA GELDİLER

Dün asla bir araya gelemeyeceklerin, nasıl bir araya geldiklerini hem Türkiye hem dünya görmüştür.

Ulusalcılarla bölücülerin kardeşliğiyle, sözüm ona dindarlarla din düşmanlarının ittifakının aynı hedefe saldırdıklarını herkes görmüştür.

Bir tarafta ellerinde Türk bayraklarını sallayanlar, diğer tarafta Türk bayrağını alçakça yakanlar bir araya geldiler. Bir tarafta Gazi Mustafa Kemal’i istismar ettiler, bir tarafta bölücülerin paçavralarıyla yanyana getirdiler. Bir tarafta güya namaz kıldılar, camiye ayakkabıyla girdiler ve alkol kullandılar camilerimizde. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar.

AĞAÇLARI TAHRİP ETTİLER

Bir tarafta ağaç dediler, hak dediler, demokrasi dediler. Ağaçları tahrip ettiler, o ağaçları tarumar ettiler. Gezi Parkı’nda kaldırım genişletmede 12 ağaç söz konusuydu. Ama bunların onlarca yıktıkları ağaç söz konusu. Yaktılar, yıktılar, saldırdılar ve herkesi rahatsız ettiler. Buyurun işte Pazar günü üniversiteye giriş imtihanı vardı. O gece sabah 4’e kadar tencere tava. Öyle devam ettiler. Beni sen üçe dörde kadar rahatsız etme hakkın var mı? O yavruları rahatsız etmeye hakkın var mı? Bu oyun artık bozulmuştur. Önce millet, milletin hükümeti, milletin partisi olan AK Parti bozmuştur.

POLİSİ DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ

Polisi her yönüyle daha da güçlendireceğiz. Bu olayların arkasında kimlerin olduğunu tek tek hukuk dairesinde belirleyeceğiz. Şimdi burada bir hususa dikkat çekmek istiyorum. 22 Mayıs 2010 tarihinde CHP kurultay yaptı. Şu anda bulunan zat zayı kaldı. Sürekli kendi söylediğini kendi yalanladı. Son derece ilkesiz tutarsızdı. O kadar ki oy kullanacağı sandığı bile bulamadı.

MUHALEFETE YÜKLENDİ

3 yıla geçmesine rağmen CHP'de genel müdür olarak kaldı. Genel müdür olarak SSK'yı nasıl batırdıysa CHP'Yİ tepe taklak aşağı çekmeye başladı. Türkiye'de muhalefetin olmamasın büyük boşluk olarak görüyoruz. Mecliste siyaset yapamayanlar sokaktaki vandalların arkasına sığınmayı muhalefet olma zannetmişlerdir.

Bizim polisimize en ağır ifadelerle küfür ediyor. Biz kendimizden vazgeçtik onlara küfür ediyor. Bir başka vekil eylemcilere para veriyor. Sen vekil misin, eşkıya başı mı? Yalnız çapulculuğu öğrenemeyenler var.

MİLLETVEKİLİ KÜFÜREDEN GENÇLERE PARA VERİYOR

Bir milletvekili çıkıyor bizim polisimize en ağır ifadelerle küfrediyor. Kamera kayıtlarında var. Biz kendimizden vazgeçtik. Onlara küfür ediyor. Bir başka milletvekili küfür eden gençlere para veriyor. Ne kadar fazla küfür ederseniz o kadar fazla para vereceğiz. Günlerdir, CHP milletvekili gibi terör örgütü militanı gibi mezhep çatışması için tahrik ediyor, attığı tweetlerle her türlü yalanı söylüyor.

OTELDEN ORALARI YÖNETİYORLAR

Bir tanesi maalesef İstanbul’da Divan Oteli’nde, orada gösterileri yapanlar, artık açıklıyoruz. Divan Oteli’ne giriyorlar, otelden oraları yönetiyorlar. Ama orada onlarla beraber olan milletvekillerinden bir tanesi de benim valime her türlü hakareti yapıyor telefonda. Sen milletvekili misin eşkıya başı mısın? Nesin sen?

TERÖR ÖRGÜTÜ MİLİTANI GİBİ DAVRANIYOR

Bu genel başkan ve bu yönetimin elinde CHP, irili ufaklı terör örgütlerinin sığınağı olan bir parti durumuna düşürülmüştür. CHP genel başkanı çıkıyor, polis emirlere itaat etsin çağrısı yapıyor. Genel başkan gibi davranmayı başaramıyor, Terör örgütü militanı gibi davranmayı çok iyi başarıyor.