ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

Yurtların yetersiz kaldığı yerlerde, kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde yaşadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karmakarışık, her şey olabiliyor” dedi. Erdoğan, komşularının ihbar etmesi durumunda, valiliklerin bu evler için harekete geçeceğini de ifade etti.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:

Biz muhafazakar ve demokratik bir partiyiz. Kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyeceğimizi söylediğimizi halde itamla karşılıyoruz. 11 yıldır Türkiye’yi yönetiyoruz. 11 yıllık iktidar döneminde AK Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti, kimin yaşam tarzına karıştı? Birileri zulme uğradıysa, bu muhafazakar kesimdir. Eğitimde, sağlıkta, emniyette zulme uğramıştır. Devran değiştiği için birileri bir şey kapmaya çalışıyor.

Muhafazakar demokrat bir parti olarak herkesin çocukları bize emanettir. Biz kızların, erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik, etmiyoruz.

Efendim, bazı gazeteler köşe yazarları böyle yazmış şöyle yazmış... Ne yazarlarsa yazsınlar! Dünyada eğitim-öğretim psikolojisinin içerisinde bile bunun verimlilik açısında izahı yapılamaz. Biz buna da müdahil olduk, yurtlarımızda bu şekilde kızların erkek öğrencilerle ayrıştırılması çalışmasına devam ediyoruz. Bunu da yüzde 70 oranında gerçekleştirdik.

'NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ?'

Bazı yerlerde de evlerde kalma noktasında sıkıntı yaşıyoruz. Emniyet güçlerimize, valiliklerimize gelen istihbari bilgiler var, buna yönelik de valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyor. Bundan niye rahatsız oluyorsunuz?

Bazı köşe yazarları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye biz bu ihbarları bir kenara atamayız. Valiliklerimizle, emniyet teşkilatımızla bu tür ihbarları değerlendirip, üzerine gidiyoruz.

'EVLERDE NELERİN OLDUĞU BELLİ DEĞİL'

Peki, bu ihbarlar nereden geliyor? Aynı apartmanda yaşayan komşularından geliyor. Çünkü buralarda nelerin olduğu belli değil, karmakarışık, her şey olabiliyor. Ondan sonra anne babalar 'Devlet nerede' diye feryat ediyor. Kusura bakmasınlar, bu yaşam tarzına müdahale değildir, yorumlayanlar varsa buyursunlar yorumlasınlar.

'ASLA MÜSAADE ETMEM'

Onlar yine o şekilde aynen devam etsinler ama biz böyle bir sorumluluğun altına giremeyiz. Bunu da bu şekilde buradan ilan ediyorum, bulunduğum makam asla buna müsaade etmez.

'MARMARAY KAZA YAPSIN İSTEDİLER'

Marmaray sefere başladığında açık açık kaza yapması yönünde temennide bulunanlar oldu. Biz Japonya Başbakanı ile dua ederken birileri de felaketle sonuçlansın istedi. Marmaray'da sergilenen bu hazımsızlık ekonomi ve terör meselesinde de görünüyor. Her alanda kriz çıkmasını temenni ederek iktidarın yıpranmasını istiyorlar. Şehit haberleri gelsin isteyenler, siyasi istikbalini buna bağlayanlar var.

Aynı hazımsızlık dış politikada da var, Türkiye'nin başarısızlığında kendi ikbaline pay çıkaranlar var. Ekonomi batsın diye dua ediyorlar. Bu tavır hastalıklı bir tavır, ben iktidarda değilsem bu ülke batsın tavrı bencilce bir tavır, adeta ihanettir. Kendi ikbalini başkalarının felaketine hele hele ülkesinin felaketine bağlayanlar millet nezdinde itibar göremezler.

Bizdeki muhalefetin sorunu da budur. Bunlarda plan derseniz yok, proje yok, çözüm önerisi yok, sandıkta rekabet kültürü hiç mi hiç yok. Olimpiyatların Türkiye'ye gelmemesinden memnuniyet duyuyorlar, bunu açık açık da söylüyorlar. Türkiye düşmanlarıyla fotoğraf çektiriyorlar. Bu tavır eski Türkiye'ye ait; Türkiye bizim olsun da ne olursa olsun, küçük olsun bizim olsun. Anlayış bu...

'Çeteler bize dokunmasın da varsın faili meçhuller olsun, bizim zenginliğimiz artsın da geri kalana ne olursa olsun. Varsın halk yoksulluk içinde kıvransın, bizim çocuklarımıza dokunmasın da varsın yoksul çocuklar şehit olsun.

'HANGİ BAŞI AÇIK HAKKINI KAYBETTİ?'

Eski Türkiye'ye dönün bakın, benzin, ekmek, yağ, tuz kuyruklarında bekleyenler biz değil miydik Bunlar bu ülkede yaşandı. Ama 20 yaşındaki gençler, bu kuyrukları görmedi, Onlar sadece AK Parti iktidarını gördü. Zannettiler ki Türkiye hep böyleydi.

Şu anda devletten burs alanların sayısı 380 bin. Karşılıksız bu. Kredi alanlarla birlikte rakam 1 milyon 200 bini aşıyor. Bunları sağlayan bizim iktidarımızdır. Gençlerin bunu bilmesini istiyorum

İşimiz sağlam tutacağız, ülkesinin felakaetinden medet umanlara zemin hazırlamayacağız. Kadınları başı örtülü başı açık diye tabii tutan hiçbir zaman biz olmadık, bizden önceki iktidarlar bunu yaptı. Başı örtülü olan okulların kapısından, kamudan geri çevrildi. Onlar insan değil miydi? Biz bunları ailelerimizde yaşadık, şu anda ana muhalefet çıkmış diyor ki normalleşmeyi sağladık. Ne sağladınız ya sizin dönemlerinizde bunlar yaşandı. Bunlar hala başka dünyalarda yaşıyor. Bunu özgürlük olarak nitelemeyenler onların içinde. Bunlar huku tanımaz, ama AK Parti'nin böyle bir sıkıntısı yok. Biz başı örtülüyü de örtüsüzü de aynı hakka sahip insan olarak görürüz.

'Başı açık olanın haklarını savunacak mısınız' diyorlar bize. Çok ayıptır ya! Bu soruyu kime soruyorsun? 11 yıllık iktidarımızda başı açık olan hangi hakkı kaybetti? Söylesin, biz onu da verelim. Hangi özgürlükleri ellerinden alındı, bunu bize söylesinler. Biz bugüne kadar böyle bir ayrımın tarafı olmadık, böyle bir tasnifi asla kabul etmiyoruz. Biz bu soruyu soranlar gibi insan tepeden bakanlardan olmadık. Bir taraftan rozet taktılar, bir taraftan otobüsten attılar. Temenniz ederiz ki CHP'de de başörtülü kardeşlerimiz aday olurlar. (NTV)