Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de devam eden iç savaşta, batılı ülkelerin Suriyeli muhaliflere destek vermekte geç kaldığını söylerek, İran’ı da mezhepçilik yapmakla suçladı.
Birlik Vakfı’nın 30’uncu yıldönümünde konuşan Erdoğan, ‘İslami değerleri istismar eden örgütler’in ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Erdoğan, “Coğrafyamızda tek bir gencin dahi Allah’ın birliği ve varlığını inkar eden bir hayat sürmesi bizi nasıl üzerse, bu tür terör örgütlerinin güdümüne girmesi bizi endişelendirmelidir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Suriye’deki iç savaşa ilişkin konuşmasında batılı ülkeleri eleştirdi. “Bu millet Hint yarımadasındaki bir zulme donanmalarını gönderen bir millettir biz Osmanlı’nın torunlarıyız” diyen Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti: “Elimiz nereye kadar uzanıyorsa elimizi uzatmak zorundayız. Suriye’de bir terör örgütüyle değil bir tarihe, bir medeniyete karşı savaş veriliyor. Rejim de aynı savaşı veriyor DAEŞ de aynı savaşı veriyor kimse kimseyi kandırmasın. Batı ülkeleri Suriye halkını temsil eden muhalifleri desteklemede hızlı davransaydı herşey farklı olabilirdi. Ne zamanki mülteciler kapılarına dayandı o zaman durumu anladılar.”
Erdoğan, “Karanlık yapılar bölgedeki gizli hesapların birer truva atına dönüştü. DAEŞ’i, PKK’yı, YPG’yi ortaya çıkaran da besleyip büyüten de rejimin ta kendisidir. İran mezhepçilik gayesiyle Esed’in arkasında durmasaydı belki bugün Suriye diye bir meseleyi konuşuyor olmayacaktık” diyerek İran’ı eleştirdi.
Erdoğan, ateist olmakla, İslami kavramları istismar ettiğini belirttiği örgütlere üye olmayı aynı kefeye koyarak, “Bizim üzerimize düşen önemli bir görev, İslami kavramları istismar eden örgütleri ortadan kaldırmalıyız. Bu örgütler faaliyet gösterdikleri yerlere İslam adına, Müslümanlar adına en küçük kazanım ortaya koymuş değillerdir. Müslümanlar bu zilleti daha fazla taşıyamaz, taşımamalıdır. Coğrafyamızda tek bir gencin dahi Allah’ın birliği ve varlığını inkar eden bir hayat sürmesi bizi nasıl üzerse, bu tür terör örgütlerinin güdümüne girmesi bizi endişelendirmelidir. Ülkemizle birlikte tüm İslam dünyasında bu anlayışı tesis etmeliyiz” dedi. (Diken)
