Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, İdlib operasyonun büyük ölçüde neticelendiğini söyleyen Erdoğan hedefte Afrin olduğunu açıkladı.

Erdoğan, "İdlib'deki operasyon büyük oranda neticelendi, önümüzde Afrin konumuz var. Daha önce ne dedik? Bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın vurabiliriz" diye konuştu.

Partisinin grup toplantısının ardından erken seçim iddiaları sorulan Erdoğan, "Kim iddia ediyorsa ispatla mükelleftir. Şu anda gündemimizde yok" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in istifa edeceğini açıklamasının ardından yerine kimin geleceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Erdoğan, "İstişareler devam edecek. İstanbul'da da toplantılar, istişareler yapıldı" diye konuştu.

Erdoğan, İstanbul'da 'Hayır' oyunun çıktığı ilçe belediyelerinde değişime yönelik soruya ise, şu anda böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ancak olmayacağı anlamına da gelmeyeceğini söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Çalışmalarınızda verimli bir hafta temenni ediyorum.

Geçtiğimiz hafta MGK ve Bakanlar Kurulumuz ile başladık. İç ve dış güvenlik konularının yanı sıra OHAL'in 5. kez uzatılması kararını aldık. Meclis'teki gensoru oylaması sebebiyle biraz erken bitirmek zorunda kaldık. Geçtiğimiz hafta Ukrayna ve Sırbistan'a yaptığımız ziyaretler bambaşka özellikler arz eden duygu dolu bir ziyaretti. Polonya programımız da başarılı geçti.

Çarşamba günü 40. kez muhtarlarımızla bir araya geldik. Cuma günü İstanbul'da D-8 Zirvesi'ne ev sahipliği yaptık. D-8 oluşumu 20 yıllık sürede maalesef arzu ettiğimiz güce ve etkinliğe ulaşamadı.

Pazar günü gençlik şurasına katılarak 7 bin gencin katıldığı toplantıyı gerçekleştirdik. Dün de anısına yapılan 6 bölümlük bir televizyon programının tanıtım toplantısı vesilesiyle Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle yad ettik.

Ülkemiz ve milletimiz için her günümüzü, her saatimizi, her dakikamızı verimli şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz.

Türkiye'nin terör örgütleri ile mücadele ettiği dönemde asıl hedeflerimizden de asla taviz vermememiz gerekiyor. Ekonomi bunların başında geliyor.

İstihdamda 29 milyona yaklaştık. Gençlerimiz ve kadınlarımız arasında çok daha hızlı şekilde gözlenen istihdama katılım sebebinin yüksekliği sebebiyle henüz tek haneli rakamlara ulaşamadı. Hedefleri turizmde de yakalayacağımıza kesinlikle inanıyorum.

Bankalarımızla ilgili çalışmalarımızda, bugün inşallah bunlarla ilgili çalışmalarımızı da olgunlaştıracağız. Geniş bir teşvik paketi ile bu rahatlamayı sağladık. Merkez Bankası'ndaki rezervimiz de 117 milyar dolar seviyesine çıkmış bulunuyor. En kısa sürede 135 milyar doların üzerine çıkartacağız.

Ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak, dinlenmek yok. 2019 hazırlıkları çerçevesinde üzerinde dikkatle durmamız gereken hususlardan birisi de reform sürecini kesintisiz devam ettirmek. 2019 Kasım'ında yapılacak seçim öncesinde uyum yasalarının çıkartılması gerekiyor. Yönetim sistemi değişikliğini önümüzdeki dönemde yönetim reformu ile taçlandırmalıyız. Eski sisteme dair ifadelerin yenisi ile değiştirilmesi olarak anlar ve uygularsak bu fırsatı heba etmiş oluruz. Köklü bir yönetim reformu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.

‘HALA OBEZ BİR DEVLET YÖNETİMİNE SAHİBİZ’

Hala obez bir devlet yönetimine sahibiz. Devletin büyük olması, güçlü olması farklıdır; obez olması, hantal olması, verimsiz olması daha farklıdır. Obezlikten devletimizi kurtarmanın şart olduğunu belirtmemiz gerek. Günü kurtarmaya yönelik hiçbir adım bizim yol haritamız olamaz.

Uyum yasaları ile ilgili çalışmaları bu yaklaşımla yürütmeliyiz. Unutmayınız; Fırsatın kazası olmaz.

AK Parti olarak ana muhalefet diye karşımıza çıkan anlayışın sığlığından şikayet ettik, ediyoruz. Bu hali bizim için ne kadar büyük bir şanssa, ülkemiz için o kadar büyük şanssızlıktır. Biz ana muhalefetle değiş, kendi kendimizle yarışıyoruz. Rehavete kapılmamak için başarı çıtasını sürekli yükseltiyoruz. Gerekirse gece gündüz çalışma pahasına ülkemize ve milletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek mecburiyetindeyiz.

MÜFTÜLERE NİKAH YETKİSİ TARTIŞMASI

Müftülere nihak kıyma yetkisi verilmesi ile ilgili hadise... CHP'lilerin üslubu milletten, milletin değerlerinden, tarihinden ne kadar kopuk olduklarını bir kez daha ortaya sermiştir. Bu hususta Anasaya Mahkemesi'ne gitmeleri bizi şaşırtmadı. Kimilerinin uzmanlık alanı hizmettir, kimilerinin uzmanlık alanı da mahkeme kapılarının aşındırmaktır.

Anayasa Mahkemesi'ni olur olmaz sebepler de CHP'nin ihtisas alanına dönüştü. Haklarıdır ama bu meseleyi tartışma biçimlerine asla saygı duymadık, duymayacağız. Konuyu çocuk gelinlerden, çokeşliliğe kadar hakikate aykırı yere çekenleri milletimize teşhir etmek boynumuzun borcudur. Laiklik bizim de kabul ettiğimiz ve uygulanması gerektiğine inandığımız bir kavramdır. Olur olmaz her konuyu laiklik üzerinden eleştiren, hizaya sokmaya çalışan CHP anlayışının miadı artık dolmuştur.

Ana muhalefet partisinin milleti laiklikle böldüğü o karanlık devirler sona ermiştir. Bu kavramı AK Parti olarak yerli yerine oturttuğumuzu düşünüyorum. Ben burada tekrar müftülerin nikah kıyma yetkisini anlatacak değilim. Akıl sahibi olan herkes bu işin ne kadar doğru olduğunu gayet iyi biliyor, anlıyor. Bu Meclis'e müftü olarak değil, tapu kadastro olarak gelse bir şey demezlerdi. Bunlar ne yazık ki din ile bağlantılı bir konu olduğu zaman hop oturup hop kalkıyorlar.

RAKKA’DAKİ ÖCALAN POSTERLERİ

Türkiye terör örgütleri ile mücadelesinde mesafe kat ettikçe bir takım mahfillerde tepkinin dozunun arttığını görüyoruz. Vize hadisesinden, köpekle aramaya bu tavır doğru yolda olduğumuzun ispatıdır. Amerika, Suriye'de terör örgütü PKK'nın düşük çocuğu olan PYD/YPG ile Rakka operasyonu yapıyor. 'PKK değil' diyorlar. Rakka'da bölücünün posterlerinin asılmasını ne ile izah edeceksin? Biz gerçeklerle konuşuyoruz. 3 bin 500'ü aşkın tır bölgeye silah taşıyor. Bunların nerede, nasıl stoklandığını biliyoruz. Bunu da iyi bil.

İDLİB'DEKİ OPERASYONU

İdlib'deki operasyon büyük oranda neticelendi, önümüzde Afrin konumuz var. Daha önce ne dedik? Bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın vurabiliriz.

FETÖ ile irtibatı sebebiyle birisini gözaltına alıyorsunuz. Diplomatik dokunulmazlığı var diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Böyle bir şey yok. Belki yutarlar diye buradan giriyorlar. Kime, neyi yutturuyorsunuz? Başkonsolosluktan çıkanla STK mensubu dedikleri Türkiye'nin Soros'u dedikleri kişinin bağlantıları çıkıyor ortaya. Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz, aynı kişi var. Belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz. Milletçe, beraber dik duracağız ve gereken hesabı da soracağız.

Her terörist için 1 tır silah gönderdikleri yalanına bizi inandırmaya çalışacak kadar da pişkince tavır içindeler. Terörist başı saygıdeğer bir kişi değilmiş. Lafa bak. Hani siz demokrasinin beşiğiydiniz ya? Sizin gücünüz Tayyip Erdoğan'ın 13 koruması için gözaltı kararı çıkarmaya yeter.

HALK BANKASI GENEL MÜDÜR YARDIMCISININ ABD'DE TUTUKLANMASI

"Şunları şunları söylemen halinde şu kadar", "şunları şunları söylemen halinde bu kadar" diyerek itirafçı durumuna düşürmek gayreti içindeler. Bu işler bittiği zaman dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz. Bunu da açıklayacağız.

Biz birbirimizle uğraştıkça ağıtlar hep Türkçe, Arapça, Kürtçe olacaktır. Suriye'nin yüzde 25'i PYD/YPG terör örgütünün kontrolünde. Böyle bir Suriye kimin işine yarar. Suriye halkına olmadığı kesin. Biz de karşımızdaki manzaradan memnun değiliz. Şu anda Deyri ez Zor'da petrol kuyularını bölücü terör örgütü işgal etmiş durumda. Kim sayesinde?

Biz bu manzarayı değiştirmek için gayret ediyoruz.