Balıkesir’de Milli Savunma Üniversitesi Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığı’ndaki törende konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski sınırlara dikkat çekerek, “Misak-ı Milli’yi bir kenara atabilir misiniz?” diye sordu.

Fırat Kalkanı Harekatının ne olduğunu acaba anlayabiliyor muyuz? Şu anda 2 bin kilometrekare alanda niye olduğumuzu anlayabiliyor muyuz?” sorularıyla konuşmasını sürdüren Erdoğan, Soçi’de düzenlenen 3’lü zirveye dikkat çekerek, Suriye ve Irak’ta operasyon mesajları verdi.

Her iki bölgede de Kürtlerin denetimindeki sınırlara işaret eden Erdoğan, “Bunlarla ilgili kararı birileri bizim adımıza veremez, biz veririz” diye konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başarı özetle şöyle:

HAMLE YAPMAK ZORUNDAYIZ

İşte buyurun dün, Mısır’da Cuma namazında DEAŞ’ın yaptığı katliam… Bunlara nasıl Müslüman deriz? Bütün bu bölgede yeni terör oluşumlarının engellenmesi için bu hamleleri yapmak zorundayız.

Geçtiğimiz günlerde Soçi’de düzenlenen zirve, Suriye konusunda, işte bu anlayışla, insani trajedileri önlemeye, bölgenin geleceğini en adil şartlarda oluşturmaya yönelik çabaların bir ürünüdür. Terör örgütü eliyle, bu örgüt bahane edilerek yerle yeksan edilen medeniyetimizin kadim şehirlerindeki yıkımları durdurmak, oluk oluk akan Müslüman kanını durdurmak boynumuzun borcudur.

Bizden, gözümüzün içine baka baka, 911 kilometre Suriye sınırı, 350 kilometre Irak sınırı boyunca bir terör koridoru oluşturulurken, kenara çekilip beklememizi isteyen olabilir. Onların ne istediği değil, bizim ülke ve millet olarak ne istediğimiz önemlidir. Bunlarla ilgili kararı birileri bizim adımıza veremez, biz veririz. Bu kararı biz tüm üst yönetici kadrolarımızla oturuyoruz, değerlendiriyoruz ve adımlarımızı buna göre atıyoruz. Türkiye, Soçi zirvesi başta olmak üzere, bölge ile ilgili tasarruflarını bu anlayışla yürütmektedir.

‘OYUNU YÖNLENDİRECEĞİZ’

Maruz kaldığımız çok yönlü saldırıların, bizi oyundan çıkartıp yedek kulübesine bile değil, sahanın dışına atmaya matuf hamleler olduğunu biliyoruz. Biz, ülkemize güvenimizle, milletimizin desteğiyle, ordumuzun gücüyle, bu oyunu kendimiz ve kardeşlerimiz için en hayırlı neticeye ulaştıracak şekilde yönlendireceğiz. Biz şairin o güzel ifadesiyle şuna iman etmiş insanlarız: ‘Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır / Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır / Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır’.

Geçmişte hep savaş alanlarında kazanıp masa başında kaybeden ülke olduğumuz söylenir. Bunun doğru olmadığını biliyoruz. Kimsenin aklına böyle bir ihtimali dahi getirmemesiyle mükellefiz. Güçlü siyaset için güçlü ekonomiye, ileri teknoloji ile desteklenen orduya sahip olmaktan geçiyor.

Bu vatanda kimse operasyon düşünmesin, aklından böyle bir şey geçirmesin. Tendürek’te, Cudi’de, Bestler derelerde F 16 olur, bombalarla üzerine yağarız. Tek terörist kalmayıncaya dek terörist ve terörizmle mücadelemiz devam edecek. Tek devlet; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden başka devlet asla kabul etmiyoruz. Böyle bir şeyi aramıza kimse sokamaz. Bir meseleyi Türk milleti topyekûn sahiplenmişse, artık önünde kimse duramaz.