TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı düzenlendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılığı toplantıda konuşan  TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, “Ortadoğu’ya bakınca laikliğin önemini anlıyoruz” dedi. 

OHAL’in daha fazla uzatılmamasını umut ettiklerini dile getiren Bilecik, “10 aydır bir daha uzatılmayacağını umduğumuz OHAL döneminde yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bilecik’in ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “"10 aydır devam eden OHAL'in bir daha uzatılmamasını umuyoruz" sözlerine yönelik olarak "OHAL konusundaki endişelerinizi ben anlamakta zorlanıyorum. Eğer OHAL, bizim sanayicilerimizin, iş adamlarımızın işlerini engelliyorsa oturur konuşuruz" ifadelerini kullandı. Erdoğan, OHAL'in ekonomi üzerinde herhangi olumsuz bir etkisi olmadığını savunurken, OHAL ile "Türkiye'de daha huzurlu bir ortam olduğunu" söyledi ve "Her şey huzura, refaha kavuşmadan OHAL'i kaldırmayacağız" dedi.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

‘ONURUMUZLA OYNANMASINA MÜSAADE ETMEYİZ’

“Avrupa Birliği kapısını açmış da Türkiye içeri mi girmemiş? 54 yıldır bu ülkeyi kapısında sürüm sürüm süründüren bir Avrupa Birliği var. Türkiye’nin günahı ne de almıyorsunuz? Hiçbirisi bizden daha iyi değil ama alıyorlar. Yunanistan’ın 400 milyar euro borcu var. Ama el bebek, gül bebek her türlü desteği vererek ayakta tutmaya çalışıyorlar. Bu gerçekleri lütfen görelim. Bizim bir onurumuz var. Bununla oynanmasına müsaade edemeyiz. Bunlara yalvarıp ne olur bizi içeri alın mı diyeceğiz?”

‘FRANSA DIŞİŞLERİ BAKANI ‘SİZİ ALMAYACAKLAR’ DEDİ’

“Fransa’nın bir dışişleri bakanı, adını açıklamayayım, ‘Boşuna çabalıyorsunuz sizi almayacaklar’ dedi. ‘Niye’ dedim, gerekçeleri açıkladı. Biz bazı şeyleri biliyoruz ama buna rağmen biz AB Bakanlığı’nı da kurduk. Elimizden gelen gayretleri gösteriyoruz. En son konseyin aldığı karar. Bu kararı alıyorsun da ne olacak? Bu kararı Rusya için de aldın. Bu mantıkla bir yere varmak mümkün değil. Cumhurbaşkanı’na Almanya’da, Belçika’da her türlü saldırı yapılacak. Dışişleri Bakanıma uçuş izni verilmeyecek, biz hala ne olur bizi alın… Kusura bakmayın sizler ekonominin içinde bir güçsünüz. Sizleri kapınızda bekleten muhatabınızla bir yere kadar konuşursunuz. Ben bu milletin şerefini ayaklar altına aldırtmam. Her türlü görüşmeleri yapıyoruz. AB yetkilileri olumlu yaklaşımlarını sürdürmedikleri takdirde tabii ki başımızın çaresine bakacağız.”

‘ŞİMDİ RAKKA MESELESİ VAR’

“Türkiye olarak bölgedeki sorunları, hem bölge ülkeleriyle hem de müttefiklerimizle çözmek için samimi gayret gösterdik. İşte Suriye. Biz Gaziantep’teki DEAŞ saldırısı olana kadar hep sabrettik. Orada 53 vatandaşımız, kadın çocuk onlar öldürüldükten sonra artık daha duramayız dedik. Ve hemen Cerablus’tan girdik. Ve DEAŞ’ı sildik, süpürdük. El Rai’den girdik, oradan da DEAŞ’ı attık. Dabık denilen onların kutsal yerine girdik. Dedik ki El Bab’a kadar inmemiz lazım. Orada ne işiniz var, gitmeyin oraya dediler. Hedef DEAŞ’sa, biz gereken dersi vereceğiz dedik. Ve biz oradan da DEAŞ’ı attık. Daha sonra Münbiç’e yöneldik. Amerika, Rusya, Türkiye olarak orası kuşatma altına alındı. Şimdi Rakka meselesi var.”

‘RAKKA İÇİN HAYIRLI OLSUN DEDİK’

“Amerika’yla görüşmelerimizi yaptık. Baktım ki Amerika, Rakka operasyonuyla ilgili çok hassas. ‘Biz terör örgütleriyle beraber olduğunuz böyle bir operasyonun içinde sizlerle beraber olmayız, hayırlı olsun’ dedik. YPG bir terör örgütü, PYD terör örgütü. Amerika böyle bir operasyona giriyor. Bize düşen hayırlı olsun demekti. Ama şunu da arkadan söyledik. Eğer bu terör örgütleri bizim ülkemize yönelik herhangi bir tehdit oluştururlarsa, biz haklarımızı kullanır gereğini yaparız dedik. Bunu da peşinen söylüyoruz dedik. Bunu da kimseyle konuşmayız, danışmayız dedik.”

ERDOĞAN’DAN OHAL CEVABI

OHAL konusundaki endişelerinizi ben anlamakta zorlanıyorum. Şu ana kadar bizim sanayicilerimizin, iş adamlarımızın neyini engelledi OHAL. Eğer OHAL, bizim sanayicilerimizin, iş adamlarımızın işlerini engelliyorsa oturur konuşuruz. Biz göreve geldiğimizde Güneydoğu'da yine OHAL vardı, ama orada sıkıntı vardı. Oradaki vatandaşlarımız "OHAL'i kaldırın" dediklerinde haklı olduklarını gördüm ve kaldırdık. Ancak şu anki OHAL, Türkiye'deki işlerin sağlıklı yürütülmesi konusunda atılmış bir adımdır. 

Değerli dostlar, burayı iyi düşünelim. Ülkemizin yıkılmasına, milletimizin yok edilmesine yönelik bir operasyon yapıldı. 249 şehidimiz var, 2193 gazimiz var. Biz hala diyoruz ki OHAL'i kaldıralım. Her şey huzura, refaha kavuşmadan OHAL'i kaldırmayacağız. İşte şu anda Güneydoğu'da, Doğu'da yerlerin altına şehirler kurulmuş. Bu şehirlerde istemediğiniz kadar mühimmat var. Bu insanlar oraları nasıl ele geçirmişler, anlamak mümkün değil. 

Bize bazı şeyler rahat geliyor, "OHAL'i kaldıralım". Kusura bakmayın. Herhangi bir iş adamımızın yapacağı işleri engelliyorsa bunu bize söyleyin. Gereken adımı atarız. Ama böyle bir engelleme yok. Geçmişte yaşananları biliyorsunuz. Gece belli saatlerden sonra Güneydoğu'da dışarı çıkamazdınız. Şu anda hala atacağımız adımlar var. Bu adımları atacağız ki, ondan sonra OHAL'i ortadan kaldıralım.