Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmara Üniversitesi'ndeki temel atma töreninde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İngiltere merkezli Economist dergisine verdiği röportajda "Şu anda yaşadığımız NATO'nun beyin ölümüdür" açıklamasına yanıt veren Erdoğan, “Türkiye ile ilgili hazım sorunu yaşayanları görüyorum. NATO tartışmaları var. Daha oraya gitmeden birileri konuşmaya başlamış. Bunların içinde Fransa Cumhurbaşkanı'nın düşünceleri var. Bu içinde hastalıklı anlayışın örneklerinden biri. Sayın Macron önce sen kendi beyin ölümünü kontrol ettir. Sen bir defa NATO'ya karşı yerine getirmen gereken vecibeleri yerine getir” dedi.

ABD'nin NATO'ya danışmadan Suriye'den askerlerini çekmesini eleştiren Macron, "ABD ile NATO müttefikleri arasında stratejik karar alma süreçlerinde hiçbir şekilde koordinasyon yok. Hiç. Aynı zamanda bir diğer NATO üyesi Türkiye'nin, çıkarlarımızın söz konusu olduğu bir bölgede, koordinasyonsuz saldırgan eylemleri var" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:

"Ülkemizdeki üniversitesi sayısını 76'dan 207'e çıkardık. Türkiye'deki üniversitelerimizi dünya çapında bir yükseköğretim kurumu haline getirmek hocalarımıza bağlıdır.

Eğitim-öğretime yapılan yatırımların neticesini almak zaman ister. Bunun için üniversite hocalarının ufkunun genişlemesini sağlamalıyız. Cumhurbaşkanı olarak üzerimize düşen her görevi yerine getireceğimizin bilinmesini istiyorum. Ama bilinmesini istiyorum ki iş hocalarımızda. Mezunu olmaktan iftihar ettiğim Marmara Üniversitesi’nin de bu atılımda öncü olacağına inanıyorum. ,

Medeniyet toplumların gelişmişliklerini gösterir. Dünyadaki rekabet medeniyet mücadelesinde öne geçme mücadelesidir. Biz iyi olan, estetik, faydalı ve hayırlı olan her değeri bünyesine katmaktan imtina etmeyen bir milletiz. Medeniyet bizim mücadelemizin merkezinde yer alıyor.

Ülkemizde yıllarca doğu-batı tartışması üretilmiş, bunların birbirinin karşıtı olduğu söylenmiştir. Hayata tek bir medeniyet yani sadece Batı medeniyeti penceresinden bakanlar için bu yaklaşım anlamsız. Batı medeniyetine dahil olmamız için dinimizi değiştirmemiz gerektiğini dair tartışmaların yapıldığı dönemler olmuştur. Milletin inancı bazı çevreler tarafından en büyük engel olarak görülmüştür.

İslam dünyasının içinde bulunduğu sıkıntıların nedeni nasıl İslam değilse, ülkemizi geçmişte yaşadığı krizleri de ülkemize ve milletimize mâl edemeyiz. Son birkaç asırdır medeniyet ufkunu yitirmiş, Batı karşısında ezik, kendi kültürüne karşı nobran, kendisi üretmek yerine kopyalamayı bilim diye yutturmuş bir zihniyetin üzerimize karabasan gibi çökmüş olmasıdır.

Kendimiz olmayı, kendimiz üretmeyi bırakıp, başkalarına benzemeyi hayatımızın merkezine yerleştirdiğimiz gün kaybetmeye başladık. Yeniden ilim sancağını en yükseğe çıkarmak için çalışmalıyız. Başka yerlerde üretilen bir bilginin ezbercisi değil, bilginin menbaa olan üniversitelerin hayalini gerçekleştireceğimiz günlerin yakın olduğuna inanıyorum. Birazdan temelini atacağımız bina kendi mimarı üslubumuzla inşa edilecek bu eser sadece bizim değil dünyanın müstesna eserlerinden olacak.

Son 15 yılda farklı bir kulvara girildi. Bu değişimin Türkiye'yi nereden nereye taşıdığı söyleniyor. Hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz. Artık kendisine inanan, tuzakları bozan bir Türkiye var.

Türkiye ile ilgili hazım sorunu yaşayanları görüyorum. NATO tartışmaları var. Daha oraya gitmeden birileri konuşmaya başlamış. Bunların içinde Fransa Cumhurbaşkanı'nın düşünceleri var. Bu içinde hastalıklı anlayışın örneklerinden biri. Sayın Macron önce sen kendi beyin ölümünü kontrol ettir. Sen bir defa NATO'ya karşı yerine getirmen gereken vecibeleri yerine getir.

Türkiye'yi NATO'dan çıkarmak senin haddine mi? Senin Suriye'yle ne işin var ya? Bizim Suriye'ye girme hakkımız terörle mücadele kapsamında. Senin ne işin var? Senin orada bulunmaya hakkın yok, siz durumdan vazife çıkardınız. İstediğiniz kadar hoplayın, zıplayın eninde sonunda Türkiye'nin egemenlik haklarına saygı duyacaksınız bunun başka çıkışı yok.

Türkiye siyasi ve askeri yardımlarıyla bu kurumun önemli parçası. NATO'da aklı selim, mantıklı, tecrübeli isimler var da Fransa'nın sergilediği türden hezeyanlar anlamsız kalıyor. Bölgedeki son terörist imha edilene kadar Türkiye harekâtlarına devam edecektir. Herhalde TV'lerde, Kandil'deki teröristbaşının teröristlerle fotoğraflarını görmüşsünüzdür. "

MACRON NE DEMİŞTİ?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) "beyin ölümünün" gerçekleştiğini söylemişti.

ABD'nin Orta Doğu'ya olan ilgisini kaybederek Asya'ya yöneldiğini söyleyen Macron, "Trump'ın ABD'nin Suriye'deki Kürt müttefiklerini terk etmesi bunu güçlendirmekle kalmadı, aynı zamanda NATO'yu zayıflattı" dedi.

"Türkiye uzun vadede NATO'da olmayacak mı?" sorusunu da yanıtlayan Macron, "Bunu söyleyemem. Türkiye'yi NATO'dan dışlamak çıkarımıza değil ama belki de NATO'yu yeniden gözden geçirmeliyiz" dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Paris'te NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşme sonrasında ittifak ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na değinen Macron "Bir yandan Suriye taarruzunu oldubitti şeklinde başlatan Türkiye diğer yandan NATO'dan dayanışma bekleyemez" dedi.

Avrupa Birliği ülkelerinin ABD ile Rusya arasında orta menzilli nükleer füzelerle ilgili imzalanacak bir anlaşmaya da taraf olması gerektiğini söyleyen Macron "İkili anlaşmalarla tatmin olamayız" diye konuştu.

Macron Fransa'nın, Batı Afrika'nın Sahel bölgesinde cihatçı gruplara karşı mücadelesine de NATO üyelerinden destek istedi.

Macron NATO müttefiklerinin "daha fazla dahil olmasının büsbütün faydalı" olduğunu belirterek konunun gelecek hafta Londra yakınlarında yapılacak NATO zirvesinde gündeme alınması gerektiğini söyledi.

Daha önce bulunduğu NATO'nun "beyin ölümünün" gerçekleştiği ifadesine de değinen Macron bu iddiasını sürdürdüğünü söyledi. "Sorduğum sorular hâlâ çözülmemiş açık sorular"