Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinde partisinin yüzde 44.4 oy aldığını açıklayarak İstanbul ve Ankara'yı kaybetmediklerini söyledi. Seçim sonuçlarının ardından partisinde yer alan bazı siyasetçileri isim vermeden eleştirerek "Bu davanın adamı olduğunu söyleyenler bütün seçim kampanyası boyunca neredeler ya?" diye sordu. Erdoğan, "Nerede neler döndüğünü hepsini biliyoruz" diyen Erdoğan, eleştirdiği kişilerden hesabını soracaklarını açıkladı. 

Erdoğan, konuşmasında Ankara'nın Çubuk ilçesinde asker cenazesinde linç girişimine uğrayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında da konuşarak "CHP zihniyeti hep yaptığı gibi bir şehit cenazesinde yaşana bir müesir hadiyesi çığırından çıkardı. Siz benim Çubuk'taki köylümü, kardeşlerimi hiç düşünmüyor musun? Ben bir cumhurbaşkanı olarak bir şehit evine giderken gidişim rahatsız eder mi etmez mi diye soruyorum. Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun." dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Ankara Kızılcahamam'da partisinin 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşma gerçekleştiriyor.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Toplantımızı ülkemiz ve partimiz için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ediyorum. Toplantımızı bu defa farklı bir şekilde yapıyoruz belediye başkanlarımız be diğer teşkilat mensuplarımızla yapacağımız bu toplantıda değerlendirmelerimizin hassasiyetle olmadı ve 31 Mart seçimlerinde yaşananlar bundan sonra önümüzdeki süreç malum bu süreci en güzel şekilde değerlendirmek için hazırlıklarımız ve tabii ardından 2024 yerel seçimleri, buna yönelik de yapılacak hazırlıklar, gerek teşkilat yönetimlerinde atacağımız adımlar, gerekse takınacağımız tavırla çok büyük önem arz ediyor. 31 Mart'ta yeniden veya ilk kez seçilenleri bir kez daha kutluyorum.

Bundan önceki yerel seçimlerde böyle bir oranı yakalamamıştık. Bu sonuç AK Parti olarak girdiğimiz seçimlerdeki en yüksek ikinci oy oranıdır. Cumhur İttifakı olarak da toplamda yüzde 51,7 gibi hem 16 Nisan hem de 24 Nisan seçimleriyle uyumlu bir sonuç elde ettik. 

TEŞEKKÜR EDİYORUM

Sayın Bahçeli'ye, ekibine ve tüm MHP'li kardeşlerimize bir kez daha buradan teşekkür ediyorum. Belediye başkanlıklarında da önemli bir başarıya imza attık. Milletimiz bize, 15 büyükşehir, 24 il, 516 ilçe, 203 belde belediyesini yönetme sorumluluğunu vermiştir. Milletimiz ülkemizdeki toplam 1389 belediyenin 758'ini Ak Partili kadrolara emanet etmiştir.

SEÇİMİ KAYBETMEDİK

İtirazlar sebebiyle seçimin yenilenmesi kararı evrilen 3 ilçe bu tablonun dışındadır. Yaptığımız itirazlar ve İBB için seçimlerin yenilenmesi talebimizi takip ediyoruz, edeceğiz. İstanbul ve Ankara önemli üzerinde durulması gereken yerlerdir. Biz esasen İstanbul ve Ankara'da seçim kaybetmedik, kazandık. Arkadaşlar her şeyden önce kazanmak nedir, kaybetmek nedir bunun üzerinde ayrıca durmak gerekir.İstanbul'da 39 ilçenin 24'ünde AK Parti, 1'inde MHP olmakla beraber 25 ilçeyi almış bulunuyoruz. İBB Meclisi'ndeki 312 üyeden 176'sı Ak Parti'ye 4'ü MHP'ye mensuptur. Ankara'da da durum farklı değildir. 25'den 19'unu Ak Parti aldı, 3'ünü MHP aldı. Ne kaldı onlara 3.

SEÇİMLERE GÖLGE DÜŞÜRÜYORLAR

CHP'liler seçimlere gölge düşürmeye çalışıyor. CHP genel başkanı 16 Nisan referandumundan sonra yapılan açıklamalar arşivlerimizde duruyor. Ak Parti'nin sergilediği olgunluk CHP tarafından asla gösterilmemiştir. Öyle ki CHP genel başkanı halk oylaması sonuçlarını tanımayacağını söyleyecek kadar ileri gitmiştir. Hatta Anaya Mahkemesi'ne her zaman olduğu gibi başvurmuştur. Anayasa Mahkemesi onlar için en sık başvurdukları yerdir. CHP'nin bu hukuk tanımamazlığı hem AYM'de hem de AİHM'de karşılık bulmamıştır.

İŞ BANKASI

Son verilerle düşmeye devam ediyor. Burada çok ciddi bir örgütlü organizasyon söz konusu. Elimizdeki belgeler bunu gösteriyor. Kamu yöneticiliği bu vasfı taşıyanların memur sıfatıyla orada olması gerekirken, kamu yöneticisi olmadığı halka bir çok bankalardaki işçi sıfatı diyebileceğimiz kişilerin sandıklara sokuşturulması bu güne kadar yapılmış bir şey değildir. İş Bankası, Şeker Bankası. Bu banakların binlerce çalışanı buralarda görev almıştır. İş Bankası açıklama yaptı, 'Bizim bilgimiz dahilinde değildir' diye. Biz zaten bilginiz dahilinde diye bir şey söylemedik. Biz sizin çalışanlarınızın buralarda görev aldığını söylüyoruz.

Daha bir çok şeyler var. Bunların üzerinde ben duracak değilim. YSK'nın verdiği karara uyacağız; "AK Parti umudunu kesti" deniyor; arkadaşlar son ana kadar hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz.

Demokrasi seçilmişlerin olduğu yerdir atanmışların değil.

Encümende atanmışlar mı hakim olacak, seçilmişler mi? Tabii ki de seçilmişler. Geçmişte öyle diye buna böyle mi devam edecek? Yanlışın neresinden dönerse kardır diyerek bu yanlışı düzeltmek lazım.

İÇİMİZDE BİZE YANLIŞ YAPANLAR VAR 

Biz artık bu iş bitti kaybettik noktasında değiliz. Hakkımızı elimizdeki tüm hukuki verilere dayalı olarak arayacağız. Bunun çalışmasını da sürdürüyoruz. Tabii şunu da söylemem lazım, ne yazık ki biz dışarıyla bir mücadele verirken ama içimizde de bize yanlış yapanların da olduğunu burada ifade etmeden geçemeyeceğim. Tabii bu yeni bir şey değil. Bu ilk insanla başlayan bir süreç. Hamille Kabil arasındaki o süreç hâlâ devam ediyor. Kıyamete kadar da devam ediyor. Maalesef içimizde belli seviyelere gelenlerin yaptığı çalışmalar yenilir yutulur cinsten değil. Bu davanın adamı olduğunu söyleyenler bütün seçim kampanyası boyunca neredeler ya? Bunlar nereye gittiler? Efendim ben beğenmedim bunu' Beğenmeyebilirsin. Biz herkesin beğendiği bir başarıyı ne zaman gösterdik ki. Burada bir yönetim varsa bu yönetim istişarelerini yapar ve bir karar verir. Bu karara da hep beraber uyarız. Bu bir teşkilatın ahlakıdır. Bu ahlaktan mahkum olanlar kendilerini hiçbir zaman anlatamayacaklardır. Bunu bilmeleri lazım.

ANKARA'DA KABUĞUNA ÇEKİLMİŞ BİR TEŞKİLAT DEĞİLDİR

Bilesiniz ki bu teşkilat sadece Ankara'da kabuğuna çekilmiş bir teşkilat değildir. Hangi ilçelerde neler oluyor bunların hepsi bize geliyor. Nerede neler döndüğünü hepsini biliyoruz. Zamanı geldiğinde bizler bu teşkilatın geleceği için de bunların hesabını sormasını biliriz. Bunları sırtımızda taşıyacak değiliz. Bu parti bir davadır. Bu davaya gönül verenler sır küpü içinde kendilerini tutmaları gerekir. Tutmuyorlarsa kendileri bilir. Bizi diğerlerinden ayıran da budur. 

Daha önceki seçimlerde yüzde 70 oy aldığımız bazı belediyeleri kaybettik. Bunun bize anlattığı mesajı gözardı etmiyoruz Kırşehir, Karaman, Yozgat, Kırıkkale gibi yerlerde pek çok örnekte bu sıkıntıyı yaşadık.

HERKESE KUCAK AÇIYORUZ 

Sırtını terör örgütlerine dayayanlar bizi anlayamaz. Türkiye karşıtı senaryolarının figüranlarına razı olanlar bizi kavrayamaz. Sırça köşklerinde yüksek siyasetçilik oynayanlar bizim verdiğimiz kavganın sırrına eremez. Ak Parti milletin partisidir. Ülkemizi ve milletimizi hedeflerine ulaştırmak için herkese kucak açıyoruz. Eğilmeyecek, bükülmeyeceğiz. Zehirli oklarını partimize sağlamak için dört bir yanda bekleyenlere bu meydanı bırakmayacağız.

Söylemler keskinleşir ancak bizim siyasi kültürümüzde sandıkların kapanıp oyların sayılmasıyla beraber seçim dönemi geride bırakıldı. İcraat dönemiyle seçim dönemi farklıdır. Biz kızgın demiri soğutalım çağrımızla bu ince noktaya dikkat çektik. Önce Türk milleti, kardeşlik,i demokrasi, yatırım, üretim, istihdam, ihracat diyen bir parti olduk.

GÜN DİRİ OLMA GÜNÜDÜR

Ne zaman içimize kapanmış birbirimizle kavga etmişsek o zaman kaybettik. Gün bir, iri, diri, kardeş olma hep birlikte Türkiye olma günüdür. Gün bir duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenme günüdür. Cumhur ittifakı bu ortak paydanın itici gücüdür. Bu ülkedeki tek kutuplaşma Türkiye ortak paydasında buluşanlar ile terör örgütü safında bulunanlar arasındaki kutuplaşmadır. Onun dışında bir kutuplaşma bilmiyoruz. Ülke olarak böyle bir kutuplaşmaya da ihtiyaç yoktur.

ŞEHİT CENAZESİNİ ÇIĞRINDAN ÇIKARDI

CHP zihniyeti hep yaptığı gibi bir şehit cenazesinde yaşana bir müesir hadiyesi çığırından çıkardı. Çalışma arkadaşlarımıza hakarete vardırdılar. Şehit cenazesine katılmak elbette herkesin hakkıdır ancak seçim sürecinde kendini PKK'nın güdümünden kurtaramamış PKK ile işbirliği yapmış ve bu konuda atması gereken adım daha dikkatli olması gerekenleri daha özenli hareket etmek zorunda olamaları gerekir. Acaba buraya gitmek ne getirir, ne götürür? Çünkü bu şehit nereden geliyor? Senin iş birliği yaptığın o PKK'nın canavarlarının siyasi görüntüsü olan HDP ile iş birliği yapmışsın. Şimdi bunu söylemeyelim mi? İş birliği, el birliği yapacaksın, bunları yutalım mı? Yutmayacağız arkadaşım, bunları söyleyeceğiz.  Siz benim Çubuk'taki köylümü, kardeşlerimi hiç düşünmüyor musun? Ben bir cumhurbaşkanı olarak bir şehit evine giderken gidişim rahatsız eder mi etmez mi diye soruyorum. Sen siyasi istismar için oraya gidiyorsun.

Bay Kemal Hacı Bektaş'ta bizim bakanımız Bekir Bey'in nasıl darp edildiğini biliyoruz. Konuşmanda bir geçmiş olsun temennide bulunmadın. Bunlar da kayıtlarımızda var. Aynı şekilde Tamer Beye yapılan saldırı, sizin besleme medyanızın nasıl başlıklar attığını biliyoruz. CHP'nin Çubuk'ta yaşanan hadiseyi mecrasından saptırarak AKP'ye, hükümete karşı bir nefret kampanyasına çevirmeye çalışması.

Biz sizin cibiliyetinizi biliriz, geçmişinizi de biliriz. Milletin değerlerine, devletin kadrolarına, masum insanlara neler yapabileceğinin işaretlerini vermiştir. CHP'nin geldiği belediyelerde işçi kıyımları başlamıştır. Asgari ücret ilan ediyorsun ne asgari ücreti, biz zaten ilan ettik. Böyle bir yalanlarla dolu çuvalın ağzını kapatmışlar millete yutturmaya çalışıyorlar. Ellerine fırsat geçtiğinde hemen gerçek yüzlerini ortaya çıkarıyor içlerindeki kişi ortaya döküyorlar. 

CHP'nin kutuplaşma siyasetine karşı milletimizle birlikte kültür ve inancımıza göre mücadele etmeye devam edeceğiz.