Fransa'nın başkenti Paris'e giden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransız mevkidaşı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Elysee Sarayı’nda resmi törenle karşılandı.

İkili basın toplantısı düzenledi.

Macron, Türkiye ile Fransa arasında ortak çıkarlar olduğunu söylerken ikili ilişkilerin masaya yatırıldığını söyledi.

Macron, “Demokrasiler terörizmle savaşmalı fakat kanunun üstünlüğüne saygı duymalı” dedi ve birçok farklı konuyu gündeme getirdiğini ifade etti.

İki liderin açıklamalarından sonra basın mensuplarıyla soru cevap yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulan soru ise salonda gerilime sebep oldu. Fransız gazetecinin MİT TIR'larıyla ilgili sorusuna, Erdoğan çok sert yanıt verdi. Erdoğan, “Suriye’ye kim silah gönderdi? Sen gazeteci gibi değil, FETÖ ağzıyla konuşuyorsun” dedi.

Macron'un açıklamalarından satır başları şöyle:

Diyalog ve ortak çalışma yaklaşımı içerisindeyim. Birlikte çözmemiz gereken pek çok konu var. Görüştüğümüz meselelerden birincisi, terörle mücadele. PKK'yla mücadele ediyoruz, PKK bizim için terör örgütüdür. IŞİD ve diğer örgütlerle de mücadeleyi birlikte sürdüreceğiz.

Filistin meselesinde iki devletli çözüm olmalı. IŞİD sonrası Suriye'de barış ve istikrar sağlanmalı. Suriye yol haritasında birlikte çalışmak isteriz.

Türkiye ile AB ilişkilerine değindik. Erdoğan'a benim gözümde türkiye'nin AİHS çerçevesinde kalmasının benim için çok önemli olduğunu hatırlattım. Türkiye'nin AİHS'e bağlı kalması gerekliliğine değindim. Türkiye Avrupa Konseyi kapsamında kalmalı. Kendiliğinden yeni başlıkların açılması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Türkiye'nin içinde olduğu zorlukların bilincindeyim.

Demokrasilerimiz hukukun üstünlüğünü kabul etmelidir. Başından beri oluşturduğumuz diyalog sayesinde iyi bir perspektifimiz var. Demokrasiler terörizmle savaşmalı fakat kanunun üstünlüğüne saygı duymalı.Bizim vizyonumuz bireysel özgürlükler bakımından aynı olmayabiliyor.Bir gazeteci ve bir gazetecilik öğrencisi hapse düştüğünde aramızdaki diyalog sayesinde konuyu çözdük.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Erdoğan'ın ifadeleri ise şöyle:

Türkiye AB süreci içinde ne yazık ki 54 yıldır bu kapıda bekletilen ülke. Fransa AB'nin önemli bir ayağını oluşturuyor. Türkiye gibi başka bir ülke AB içinde yok. AB bize gerekçe de sunamıyor. İlk zamanlar 15 fasıl üzerinden bizi engellerken, fasılların sayısı 35'e çıktı. Daha sonra farklı yaklaşımla faslın kapatılması noktasına gelince olmadı. Bu bizi ciddi manada yorduğu gibi milletimi de ciddi manada yoruyor. Bizi belki de bir karara doğru sürükleyecektir. Ne olur artık bizi de alıverin diyecek halimiz yok. Bakın bunu Fransa'dan söylüyorum. Türkiye gibi bir başka ülke AB içinde yok. AB bize gerekçe de sunamıyor.

Hedef 20 milyar euro gibi bir ticaret hacmine ulaşmak. Bu Fransa ve Türkiye el ele verdiğinde yapılamayacak bir hedef değildir. Özellikle THY ve Airbus arasındaki anlaşma büyük önem arz ediyor.

Bugün burada EUROSAM ile ilgili bir anlaşmayı imzalamış olduk ki bu çok önemli bir adım. Bir diğer NATO ülkesi İtalya'yı da içine alacak şekilde üçlü bir anlaşmanın adımını da böylece atmış olduk. Şimdi bundan sonrası, süratle yola çıkmak ve süratle de bu işin üretimine geçmek.

'AB SÖZÜNÜ TUTMADI'

Türkiye teröre çok ciddi bedeller ödedi. Fransa'nın da ödediği bedelleri biliyoruz. AB'nin Suriyeli sığınmacılarla ilgili verdiği söz yerine getirilmedi. Mültecilerin tüm bakımı bize ait, 30 milyar dolar harcama yaptık. Şu ana kadar 910 milyon avro verdiler. Bunlara rağmen geri adım atmayacağız, mültecilere desteği sürdüreceğiz. Bunu insani vicdani mesele olarak görüyoruz. Ülkemizde ve sınırımızda IŞİD'e karşı verilen mücadelemiz var. Aynı şekilde YPG'ye karşı da aynı mücadeleyi bizim beraber vermemiz gerekiyor. İsrail-Filistin ilişkilerini de görüştük. Güçlü olmak haklılık sebebi değildir. Kudüs, Filistin konusunda atılabilecek adımlarda Fransa ile yakın istişare içinde olacağız. Diyaloğumuz Suriye konusunda da kararlı şekilde devam edecek.

'BAZI DOSTLARIMIZ YPG'Yİ YANLARINA ALMAK SURETİYLE IŞİD'E KARŞI MÜCADELE ETTİĞİNİ SANIYOR'

Her an DEAŞ'la mücadelemiz süreceği gibi şimdi dostlarımıza sesleniyorum, aynı şekilde PYD/YPG, PKK'nın yan kollarıdır. Bunlara karşı da aynı mücadeleyi bizim beraber vermemiz gerekir. Maalesef bazı dostlarımız bu konuda bakıyorsunuz halen YPG'yi, PYD'yi yanlarına almak suretiyle DEAŞ'a karşı mücadele ettiklerini sanıyorlar. Halbuki DEAŞ'a karşı yeni yeni planlamalar yapılıyor ve onlara daha farklı yaşam zeminleri hazırlanıyor. Bu konuda da bence uyanık olmak, istihbarat örgütlerimizin birbirleriyle olan dayanışmasını, bilgi akışını daha ileri seviyelere taşımamız gerekir diye düşünüyorum.

İki devletli Filistin meselesini bugün görüştük. Körfezdeki olayları görüyorsunuz. Dostum Macron ile sürekli bu konuyu aramızda görüştük. Kudüs konusunda da önümüzdeki dönemde atılacak adımlarda Fransa ile yakın temas halinde olacağız.

'FETÖ VE PKK FRANSA'DA KURUMSALLAŞIYOR'

Fransa'da FETÖ mensuplarına yönelik hassasiyet çok önem arz ediyor. Buralarda dernekleriyle, vakıflarıyla, iş yerleriyle adeta kurumsallaşıyorlar. PKK aynı şekilde kurumsallaşıyor. Yani buralardaki hassasiyet eğer gözden kaçırılırsa inanıyorum ki yarın bunun sıkıntısı farklı olacaktır.

'TÜRKİYE'DE DE YARGI BAĞIMSIZ'

Batı bize sürekli şunu söylüyor, yargı bağımsızdır. Türkiye'de de yargı bağımsız. Kendi kararını kendisi oluşturuyor. Sayın Cumhurbaşkanı bana isimler verdi. Adalet Bakanı'ndan temin ederek göndereceğim.

'GAZETE KÖŞELERİNDEN TERÖR BAHÇELERİNİ SULUYORLAR'

Sayın Cumhurbaşkanı (Macron) bana bazı isimler verdi. Ben Adalet Bakanlığımızdan onlarla ilgili bilgileri temin ederek kendilerine göndereceğim fakat şunu bilmelerini isterim. Terör kendi kendine oluşmuyor, terörün ve teröristin bahçıvanları vardır. Bu bahçıvanlar işte o 'düşünce adamıdır' diye bakılanlardır. Onlar, gazetelerin köşelerinden orayı sularlar, oranın bahçıvanı, fikir babaları, düşünce babaları olarak işte onları yetiştirirler ve bir gün gelir bakarsınız ki bu insanlar karşınıza terörist olarak çıkarlar. Biz bunun bedelini 35 bini aşkın şehit vererek ödedik. Temenni ederim ki Fransa böyle bir bedeli ödemez.

Açıklama sonrası soruları yanıtlayan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik bir soruya, "Beklediğimizi alabilmek için biraz daha zaman gerekecek. Şu anda 16 fasıl açılmış vaziyette ama bunlar kapanmış değil. Bunlar aç-kapa ne zaman yapılır bu soruya çok daha rahat verecğim" yanıtını verdi.

Macron da "AB Türkiye'ye aslında çok iyi davranmadı. Ben ikili ilişkilerimize yoğunlaşıyorum. Açık net konuşulsa zaman kazanılır. Blokaj yaratan konuları açıkça konuşsak, yeni başlıkların açılmasına imkan vermeyecek durumları konuşsak zaman kazanılır. Burada amaç Türk halkının Avrupa'nın içinde kalmasını muhafaza etmek. Avrupa'da bir gelecek istiyoruz Türkiye için. Bu sürecin bir ikiyüzlülüğü oldu" ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'DAN MİT TIRLARINI SORAN FRANSIZ GAZETECİYE: FETÖ AĞZIYLA KONUŞUYORSUN

Fransız gazetecinin 'Suriye'de savaşan kişilere bu kadar silah göndermiş olmaktan dolayı pişman mısınız' sorusu üzerine Erdoğan, "Sorunuzu anlamadım Suriye'ye kim silah gönderdi? FETÖ ağzıyla konuşuyorsun. O operasyonları yapanlar FETÖ'nün savcılarıydı ve onlar şimdi hapiste. İstihbarat teşkilatlarının bu tür operasyonlara yönelik, kamyonlarla silah taşıma vesaire gibi, nereye neyi taşıyacağı gibi yetkileri, hakkı vardır. Sen bana bu soruyu böyle soruyorsun da ABD'nin Suriye'ye gönderdiği 4 bin tır silahı niye sormuyorsun? Karşınızda kiminle konuştuğunuzu bilin, FETÖ ağzıyla konuşmamayı öğrenin" ifadelerini kullandı.

Suriye ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Macron, "Gelecek haftalarda silahlı çatışmalar bittiğinde yeni bir süreç başlayacak. Masanın etrafında oturan herkesin çıkarları Erdoğan'ın çıkarlarıyla aynı değildir. Onlar kendi iktidarlarını güçlerini oturtmak istiyorlar. Suriye halkı yeni kaderini belirleyecektir. Türkiye'deki 3 milyondan fazla Suriyeli Esad rejiminden kaçtı. Suriye halkı kaderini kendi belirlemeli" dedi.

'NATO'DA DOSTUMUZ OLAN ABD'NİN YPG'YE TIRLARLA SİLAH VERMESİ ÜZÜNTÜ KAYNAĞIMIZ'

Astana sürecinin 8. bölümünü yaptık. Süreç devam ediyor. Bu sadece Rusya İran ve Türkiye'nin katıldığı bir süreç değil. Bunun devamında Soçi çalışmaları da başlatıldı. Bunlar Cenevre'ye alternatif değil Cenevre'yi tamamlayıcıdır. Suriye'de Rusya'nın ciddi bir etkinliği var. Türkiye 911 km sınırıyla Suriye'de öneme sahip. Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru oluşturulmasına izin vermeyeceğiz. Gereği neyse yaparız geri adım atmamız mümkün değil. Bütün mesele YPG/PYD kuzeyden akdeniz'e girmenin yollarını arıyorlar. Buna müsaade yok. NATO'da dostumuz olan ABD'nin bunlara tırlarla silahları vermesi bizim üzüntü kaynağımızdır. Müttefiksek gereğini yapmamız lazım.

'SURİYE'DE BİZİM ÇÖZÜMÜMÜZ ESED'SİZDİR VE DEMOKRATİK SEÇİMİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİDİR'

Bizim hedefimiz Esed'li bir çözüm değildir. Bizim hedefimiz Esed'siz ve Suriye halkının kendi demokratik iradesiyle bir seçimi gerçekleştirmektir. Bizim buna yardımcı olmamız lazım

'BURADA OSMAN KAVALA'NIN AVUKATLARI VAR, BELLİ'

Eveti burada Osman Kavala'nın avukatları var, iyi. Burada bu avukatlar da çalışıyorlar. Türkiye'de İstanbul'daki gezi olaylarının geri planındaki aktörleri olduğunu hanımefendiye hatırlatayım, üzerinde çalışma yapsın.